Suriye ordusu ve müttefiklerinin Halep’in kuzeyindeki ilerleyişi, sahadaki dengeleri değiştirdi. Bu değişimi ve olası sonuçlarını, İleri Görüş okurları için 10 soru ve yanıtta özetlemeye çalıştık.
1- Zehra ve Nubbul'daki kuşatmanın kırılması neden önemli?
Yaklaşık 4 yıl süren kuşatmanın kırılmasıyla Türkiye-Halep bağlantısı kesilmiş oldu. Ordu ve müttefikleri, Şeyh Neccar Sanayi Bölgesi ile Zehra-Nubbul beldeleri arasındaki hattı birleştirdi ve buradan kuzeye, yani Türkiye sınırına yöneldi. Kilis-Azez-Tel Rıfat hattından Halep'in iç bölgelerine inen ikmal hattının kapanması, cihatçılar ve dolayısıyla destekçileri için sonun başlangıcı anlamına geliyor.
2- Halep’in kuzeyinde sırada hangi yerler var?
Halep’in kuzeyinde Türkiye sınırına doğru ilerleyen ordu, son olarak Kiffin beldesini temizledi. Bu satırlar yazıldığı sırada, cihatçıların Kafr Naya beldesinden de çekileceği yönünde haberler geliyordu. Ordunun hedefinde Türkiye sınırına doğru sırayla üç kritik yer bulunuyor: Tel Rıfat, Mare ve Azez…
3- YPG Halep savaşının neresinde?
Halep’e bağlı Afrin’i uzun süredir elinde tutan YPG, bir süredir Azez ve çevresindeki bölgelerde ilerlemeye çalışıyordu. Zehra ve Nubbul kuşatmasının kırılması ve ordunun kuzeye yönelmesiyle YPG de Halep’in kuzeyinde birkaç bölgeyi cihatçılardan aldı. YPG bir yandan Azez’e, bir yandan da Ming askeri üssüne doğru ilerliyor. YPG’nin temel hedefi kanton ilan ettiği Afrin ile Kobane’yi birleştirmek ancak ordu da Türkiye sınırına doğru ilerliyor. Bölgedeki karmaşık dengeler nedeniyle ordu ile YPG’nin karşı karşıya gelmesi beklenmiyor fakat Kobane ile Afrin arasındaki bölgeyi cihatçılardan kimin alacağı ve bu bölgenin geleceğinin ne olacağı net değil.
4- İnsani facia mı yaşanıyor?
Ordunun ilerleyişiyle birlikte “insani facia”, “yüz binler Türkiye sınırına akın ediyor” açıklamaları ve haberleri arttı. Savaş nedeniyle elbette siviller büyük zarar görüyor ve yığınlar halinde göç ediliyor. Savaş öncesinde 4 milyonun üzerinde olan Halep nüfusu birkaç yüz bine gerilemiş durumda. Ancak “insani facia”nın kaynağında ordunun ilerleyişi değil cihatçıların işgal ve saldırıları bulunuyor. Bunun en açık göstergelerinden biri, son üç yılda yaklaşık 700 bin kişinin Halep'ten Lazkiye’ye sığınmış olması. Humus’ta olduğu gibi Halep’te de cihatçıların temizlenmesiyle yüz binlerce insanın kente geri dönmesi bekleniyor.
Erdoğan'ın "insani" duruma bakış açışını anlamak için ise AB ile yaptığı pazarlığın tutanaklarını okumak yeterli.
5- Suriye ordusu Halep’te IŞİD’e dokunmuyor mu?
Erdoğan-Davutoğlu ikilisi, sık sık Suriye ordusu ile Rusya’nın IŞİD’i değil ‘ılımlı muhalifler’i hedef aldığı iddiasında bulunuyor. ABD merkezli Batı basınında da benzer iddialar yer alıyor. Aynı iddia, Halep için de dile getiriliyor. Elbette bu iddialarla gerçeklerin ilgisi yok. Ordu, Halep’in doğusundaki Kuveyris hava üssündeki IŞİD kuşatmasını Kasım 2015’te kırarak bu cephede de dengeleri değiştirmişti. Şeyh Neccar Sanayi Bölgesi ile Kuveyris arasındaki hattın kapatılması için operasyonlar sürüyor. Sonraki hedef ise Halep’in kuzey doğusunda IŞİD’in merkezlerinden olan el-Bab beldesi olacak…
6- Türkiye ve Suudiler neden panikledi?
Mart 2015’te İdlib düşmüş, cihatçılar Halep’i tümden ele geçirme hayalleri kurmaya başlamıştı. El Nusra Cephesi ile Ahrar’uş Şam’ın başını çektiği gruplar İdlib için kurdukları ittifakı, Halep’te de denediler. Ama olmadı. Halep direndi. 30 Eylül 2015’te Rusya’nın hava operasyonlarına başlamasıyla ise sahadaki dengeler keskin bir şekilde değişmeye başladı.
Son dört ayda ordu birçok cephede ilerledi, birçok stratejik bölge ele geçirildi. Bu sayede Cenevre görüşmelerine Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve Rusya inisiyatifi ele geçirmiş olarak oturdu.
Halep bağlantısının kesilmesi ise Türkiye ile Suudiler'in Suriye'deki kollarının kesilmesi anlamına geliyor. 5 yıldır Suriye’de vekalet savaşı yürüten Türkiye ve Suudi Arabistan, vekillerinin başarısız olmasıyla sahaya doğrudan inme tehdidinde bulunmaya başladı.
7- Suudiler ve Türkiye doğrudan müdahale eder mi?
ABD, Şam'ı düşürme ihalesini Türkiye ve Suudiler'e vermişti ancak imza attıkları büyük savaş suçlarına rağmen bu ikili başarısız oldu. Bu ikili şimdi Suriye'yi doğrudan işgal etme tehditleri savursa da ne bölge ne dünya dengeleri bu çılgınlığa izin verebilecek durumda değil. Türkiye, Rus jetini düşürdüğünden bu yana sınırdan burnunu uzatamıyor. Suriye'ye 150 bin asker gönderebiliriz diyen Suudi Arabistan'a ise herkes Yemen'deki bozgunu hatırlatıyor.
Riyad-Ankara ikilisinin şunları yapacağı ise kesin: Siyasi çözüm çabalarını sabote etmek üzere gerilimi yükseltmek ve ABD ile NATO'yu Rusya ile karşı karşıya getirmek için türlü provokasyonları zorlamak
8- Halep savaşı Cenevre'yi nasıl etkiler?
Esad ve Rusya inisiyatifi ele geçirdiği için Suudi Arabistan ve Türkiye, Cenevre-3’ün toplanmaması için elinden geleni yaptı. Kasım'da Viyana'da yapılan konferansta savaşın iki tarafının "hükümet" ve "teröristler" olarak tarif edilmesi, Şam'ın elini güçlendirdi. Birkaç kez Cenevre'yi boykot resti çeken Riyad ve İstanbul merkezli “muhalefet”, gönülsüz gittiği Cenevre'deki masadan, Halep’te ordunun ilerleyişi ile birlikte kalktı. BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura da görüşmeleri Şubat sonuna ertelediği. Şubat sonuna ya da masanın kurulacağı bir sonraki tarihe kadar Esad ve Rusya'nın sahada elini daha da güçlendirmiş olacağı kesin gibi...
9- İsrail ve ABD'nin pozisyonu ne?
ABD ve İsrail, Suriye ordusunun ilerleyişinden ve Rusya ile İran'ın bölgede elini güçlendirmesinden tabii ki rahatsız.
ABD, Şam'ın düşmemesini veri kabul ederek, Suriye'deki zararını azaltmaya çalışıyor ve bu nedenle askeri seçenek yerine siyasi çözüm zeminine ağırlık veriyor. Türkiye ve Suudi Arabistan'ın Suriye'ye doğrudan askeri müdahalede bulunmasına da ABD (en azından şu an) sıcak bakmıyor.
Filistinli direniş örgütlerine evsahipliği yapan Şam'a yönelik vekalet savaşı en çok İsrail'in işine geldi. İsrail savaş boyunca, Türkiye ve Suudi Arabistan kadar öne çıkmasa da, işgal ettiği Golan Tepeleri'nde El Nusra dahil cihatçı grupları desteklemeyi ihmal etmedi. Ara ara Suriye ordusu ve Hizbullah hedeflerini vurdu. Ama İsrail de başaramadı. Ankara ve Riyad gibi Tel Aviv'in de Şam'ın tekrar eski gücüne kavuşmaması için yeni oyunlar peşinde olmasını bekleyebiliriz.
10- Diğer cephelerde durum ne?
Lazkiye kırsalı büyük oranda cihatçılardan temizlendi. Kinsiba beldesi ve birkaç köyün de önümüzdeki günlerde geri alınması bekleniyor. Sonraki hedef ise, üç taraftan sarılmış İdlib’e gelecek.
Son günlerde önemli gelişmelerin yaşandığı bir diğer cephe ise güneydeki Dera kenti. Ürdün sınırındaki bu kentte stratejik Şeyh Miskin bölgesinin ele geçirilmesinin ardından ordunun ilerleyişi sürüyor.
Humus’un güneydoğu kırsalı ve Deyr ez-Zor’da da IŞİD’e dönük operasyonlar devam ediyor.