17 maddede TİP’in yükseköğretim politikası: 'Üniversiteleri yeniden kuracağız'
TİP'in yükseköğretime ilişkin temel ilkelerinin yer aldığı metin, İstanbul İl Bürosu’nda yapılan basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu.
İleri Haber
TİP Bilim Kurulu tarafından yükseköğretime ilişkin temel ilkelerin yer aldığı 17 maddelik metin kamuoyuyla paylaşıldı. TİP Bilim Kurulu Üyesi İlke Bereketli, “Ülkenin yeniden kuruluş sürecine eşlik edecek yeni üniversitenin kurucu temel ilkelerini kamuoyuyla paylaşmayı görev biliyor ve akademinin ilerici tüm bileşenlerini süreci birlikte tartışmaya davet ediyoruz” dedi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Bilim Kurulu tarafından hazırlanan ve yükseköğretime ilişkin temel ilkelerin yer aldığı metin, TİP İstanbul İl Bürosu’nda yapılan basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu.
Basın açıklamasına Bilim Kurulu üyeleri İlke Bereketli, Hakan Güneş ve Emre Kırmızıtaş ile TİP Gençlik Sekreteri Arzum Yalçın katıldı.
‘KARANLIK BİR TABLO VAR’
Burada konuşan İlke Bereketli, Türkiye’de üniversitelerin durumunu ele alındığında karanlık bir tabloyla karşı karşıya olunduğunu ve bu karanlık tablonun, 12 Eylül darbesinin ardından YÖK’ün kuruluşuyla birlikte gelişen sürecin bir sonucu olduğunu söyledi.
“Her gelen iktidar YÖK’ün anti-demokratik yapısından dem vurup YÖK’ü kaldırmayı vadetse de hiçbiri bunu gerçekleştirmedi. Dahası son 20 yılda üniversitelerin neoliberal politikalara teslim edilmesinin, devletin, siyasi iktidarın ve sermayenin denetimi altına alınmasının yarattığı tahribatın katmerlenerek doruğa ulaştığını görüyoruz” diyen Bereketli, bugün akademinin ağır bir yıkıma uğratıldığını ifade etti.
‘ÜNİVERSİTELERDE BİAT KÜLTÜRÜ HAKİM’
Üniversitelerdeki biat kültürüne de dikkat çeken Bereketli, Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Mühendisliği Bölümü’nde öğretim üyesi ve aynı zamanda TİP Bilim Kurulu Üyesi olan Dr. Tolga Sütlü’nün asılsız gerekçelerle sözleşmesinin yenilenmemesi örneğini vererek, “Her ne koşulda olursa olsun baskıcı politikalara biat etmeyenler gördüğümüz gibi üniversitelerden uzaklaştırılmaktadır. Oysa ki üniversiteler biat edenlerin değil, bilimde ve özgür düşüncede inat edenlerin yuvası olmalıdır. Siyasal iktidarın bu denli boyunduruğu altına girmiş bir üniversitede akademik ve bilimsel üretimin özgürce yapılamayacağı ortadadır. Bu durum özgür üretimi engellediği gibi güvencesizliği ve niteliksizleşmeyi de beraberinde getirmektedir” dedi.
‘AYRILAN BÜTÇE YETERSİZ’
Bereketli, niteliksizliğin başka bir boyutunun da üniversitelere eğitim ve araştırma için ayrılan bütçenin yetersizliğinden kaynaklandığının altını çizerken, üniversitelerde yaratılan yıkım ve tahribatla ilgili ilerleyen dönemde bir rapor hazırlamayı planladıklarını söyledi.
AKADEMİNİN İLERİCİ BİLEŞENLERİNE ÇAĞRI
Bereketli ayrıca, “İçinden geçtiğimiz bu karanlık tünelin ucunda artık bir ışık gördüğümüzü de söyleyebiliriz. Bugün hem ülkenin hem de üniversitelerin yeniden kurulacağı bir dönemin öngünündeyiz. TİP Bilim Kurulu olarak ülkenin yeniden kuruluş sürecine eşlik edecek yeni üniversitenin kurucu temel ilkelerini kamuoyuyla paylaşmayı görev biliyor ve akademinin ilerici tüm bileşenlerini süreci birlikte tartışmaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu.
‘BİZE GELECEK BORCUNUZ VAR’
Bereketli’nin ardından TİP Gençlik Sekreterli Arzum Yalçın da söz aldı. Yalçın, “AKP iktidarı gençliğin yanında değil, gençliğin düşmanıdır. Bizler sizin bize bir gelecek borcunuz olduğunu biliyoruz” dedi.
YÜKSEKÖĞRETİME İLİŞKİN TEMEL YAKLAŞIMLAR
Yalçın’ın konuşmasının ardından ise TİP Bilim Kurulu olarak belirlenen yükseköğretime ilişkin temel ilkeler açıklandı:
1- Üniversiteler özgür ve eleştirel düşüncenin yeşereceği, aklı ve bilimi temel alması gereken kurumlardır.
2- Üniversite eğitimi kamusal, bilimsel, laik, nitelikli ve parasız olmalıdır.
3- Eğitimde fırsat eşitsizliğine yol açan Devlet - Vakıf Üniversitesi ayrımı ortadan kaldırılmalı, eğitim ve bilim emekçilerini sömürüp üniversiteyi bir diploma fabrikasına dönüştüren Vakıf Üniversiteleri kamulaştırılmalıdır.
4- Fiziki ve bilimsel yeterlilikleri sağlamadan açılan “tabela üniversiteleri” üniversite yeterlilik koşulları üzerinden yeniden değerlendirilmelidir. Bu doğrultuda kamusal bir planlama ile ülkenin üniversite ihtiyaçları belirlenmeli ve söz konusu mevcut üniversiteler bu plan doğrultusunda kapama ve birleşme dahil çeşitli yöntemlerle yeniden yapılandırılmalıdır.
5- Yükseköğretime ayrılan yıllık kamu bütçesi, merkezi yönetim bütçesinin %5’inin altına düşmemelidir. Üniversiteler kendi bütçelerini hazırlama ve yönetmede özgür olmalıdır. Ek kaynak yaratma gerekçesiyle eğitimi ticarileştiren tüm uygulamalar sonlandırılmalı, üniversiteler şirketlerin güdümünden çıkarılmalıdır.
6- Üniversiteler idari, mali ve akademik olarak özerk ve denetlenebilir olmalı, denetim hem üniversite bileşenlerince hem de kamu eliyle yapılmalı ve topluma açık şekilde gerekli bilgilendirme yapılmalıdır.
7- Siyasi gerekçeler nedeniyle KHK’larla haksız yere üniversiteden ihraç edilen Barış Akademisyenleri dahil tüm akademisyenler ve öğrenciler kurumlarına geri dönmelidir.
8- Atanan tüm kayyum rektörler görevden alınmalıdır. Üniversitelerin yönetimi, bileşenlerinin iradesine bırakılmalıdır.
9- Üniversitelerde öncelikle özgür seçim yapılabilecek koşullar sağlanmalı, ardından öğretim elemanları, idari personel ve öğrenciler dahil tüm bileşenlerin iradesiyle, belli akademik ve idari ölçütleri sağlayan adaylar arasından yönetim (rektör, dekan, vb.) seçimleri yapılmalıdır. Rektörlerin yetkileri azaltılmalıdır.
10- YÖK kaldırılmalı, yerine üniversiteler arası koordinasyonu sağlayacak, bileşenlerin temsilcilerinden oluşan bir üst kurul oluşturulmalıdır. Bu kurul atama, vb. hiyerarşik görevleri üstlenmemeli, toplumun gereksinimlerine uygun eğitim ve bilim politikalarını planlanmalıdır.
11- Öğrencilerin sağlıklı beslenme, güvenli ulaşım ve barınma hakları ücretsiz olarak güvence altına alınmalı, kamusal yemekhane ve yurtlar tüm üniversitelerde kurulmalı, tüm cemaat- tarikat yurtları ve özel yurtlar kamulaştırılmalıdır.
12- Akademik ve idari personel dahil tüm kadro ve kademelerdeki bilim ve eğitim emekçilerinin güvencesiz çalışma koşulları ortadan kaldırılmalı, niceliğe odaklanmayan, niteliği ve toplumsal yararı gözeten bir ölçme-değerlendirme sistemiyle kalıcı kadrolar sağlanmalıdır. İş güvencesinin bulunmadığı bir ortamda, güç odaklarından bağımsız, özgür, bilimsel üretimin sağlanamayacağı unutulmamalıdır.
13- Devlet ve vakıf üniversitelerindeki tüm üniversite çalışanlarının ücretleri eşit ve insanca yaşanabilir seviyede olmalıdır.
14- İntihal, parayla tez yazdırma, atıf çeteleri/ağları kurma, vb. akademik etik değerleri hiçe sayan uygulamalara sıkı bir denetimle son verilmelidir.
15- Üniversitelerde üretilen bilim, üniversite yerleşkeleri, doğaya ve canlılara zarar vermemeli, yerleşkeler erişilebilir olmalıdır.
16- Yükseköğretimin her kademesinde toplumsal cinsiyet eşitliği gözetilmeli, hiç kimseye dini, dili, ırkı, cinsiyeti ve cinsel yönelimi nedeniyle ayrımcılık uygulanmamalıdır.
17- Üniversitelerde ifade özgürlüğü, örgütlenme ve gösteri hakkı güvence altına alınmalı, yerleşkelerde polis ve özel güvenliğin bulunmasına son verilmelidir.
Buradan tüm kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz. İnsan, toplum ve doğa yararına özerk bir akademiyi kurana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.