20 Ocak: Metal işçisi vuracak, EMİS yıkılacak
İşveren sendikası EMİS’e üye General Elektrik/ Grid Solutions, ABB Elektrik, Schneider Elektrik ve Schneider Enerji işletmelerine bağlı 26 işyerinden 2200 işçiyi ilgilendiren grup toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde grev 20 Ocak’ta başlayacak.
Patronlar güvencesiz çalışma süresini 4 aya çıkartmayı, kiralık işçilik uygulamasını ve çalışma koşullarını ağırlaştırmak istiyor. Kazanılmış belli hakları yasal sınırlara çekmek ve en önemlisi de sözleşme süresini 3 yıla çıkarmayı hedefliyor. Ücretler konusunda ise kuş kadar zam. Birinci altı ay için % 6, diğer altı aylık dönemler için ise % 4 zam; sosyal haklarda ise %10 artış teklifinde bulunuyor.
Sendika ise bunların karşısında, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, ücretlerin arttırılması ve 2 yıllık sözleşmeden geri adım atmıyor. Ücretlere ise seyyanen +2,00 TL ve sonra % 12 zam, ayrıca ücretlerin düşük olduğu fabrikalar için iyileştirme, ücretlerden yapılan vergi kesintilerinin yüzde 15 ile sabitlenmesini istiyor. Bunların yanında fazla mesai ücretlerinin yükseltilmesi, sosyal haklar için ise yüzde 14.5 isteniyor.
İşyerlerinde işçilerin en ufak yanlışına karşı her türlü baskıyı yapan "güçlü" patronlar işçiye ücret zammı konusunda sefilleşebiliyor, ağlaşıyor, nerdeyse işçilere yalvarıyorlar. İşte patronların gerçek yüzleri aslında budur. Milyarca dolarlık kazançları olan metal işverenlerine, işçilerin geçim derdi olmadan yaşayacak ücret istemesi fazla geliyor. Ekonomik kriz bahanesini her fırsatta dile getiren patronlar, OHAL' deki baskılardan ve grev yasaklarından güç alarak bu koşulları dayatabiliyorlar. Tüm veriler göstermektedir ki ekonomik kriz esas olarak işçiyi vurmaktadır.
SALDIRILAR VE RİSKLER
Patronlar toplu sözleşme döneminde bin türlü yöntem denediler olmadı. Grev oylama sürecinde ise beyaz yaka, mavi yaka ayrımını körükleyerek beyaz yakalıların grev karşısında yer almasını sağlamaya çalıştılar. Ancak tüm fabrikalarda beyaz yakalıların çoğunluğunun "greve evet" demesiyle bu hamleler boşa düştü. Grev kararının tüm fabrikalarda ezici çoğunlukla alan işçi iradesi tüm bu süreçte saldırıları püskürtebildi ve işçilerin dediği oldu.
Yalnız İşverenin Ali Cengiz oyunları bitmeyecektir. Grevin hükümet desteğiyle Bakanlar Kurulu'na götürülüp ertelenerek, yasaklanması ihtimali vardır. Dolayısıyla toplu sözleşmenin ‘Yüksek Hakem’ kuruluna taşınması demek olan bu sürece hazırlıklı olmak gereklidir. Çünkü böylesi bir süreç olduğu takdirde işçilerin ücret, sosyal hak ve diğer talepler için serbest sözleşme yapma hakları ortadan kalkmaktadır.
2015'deki MESS grevinde de benzer bir durum oluşmuştu. Ancak orda sendikanın B planının olmaması işçileri zorla fabrikalara götürmesi moralleri bozmuş, öfkenin toprağa verilmesine neden olmuştur. Bu da kazanımları geriye çekmiş, metal işçisini zor duruma sokmuştur. Sendikanın böylesi bir saldırıya hazırlıklı olması işçilerin lehine gelişmelere yol açacaktır. Bir B planı mutlaka olmalıdır. O gün fabrika işgali mi olacak, direniş çadırı mı kurulacak, ertesi güne eylem mi konacak, fabrika yürüyüşleri mi olacak ya da daha pasif işler mi yapılacak bunların hesabı yapılmalıdır. O kadar zaman öfke biriktiren işçileri oldu-bittiye getirmeden grev yasaklansa bile sessizce işlerine dönmemeleri hedeflenmelidir. Fabrikalardaki iş yeri komitelerinin güçlendirilerek bu süreçten kazanımla çıkılması için çaba gösterilmelidir. Moral üstünlük işçilerdedir ve bu korunmalıdır. İleriye dönük kazanımların oluşabilmesi için sonuna kadar ısrar etmek gerekir.
İŞARET FİŞEĞİ
Son olarak, metal işçilerinin OHAL koşullarında kimsenin ses çıkaramadığı bir dönemde gün gün yaptığı eylemlerle ve kararlı duruşu ile ekmeğine, geleceğine sahip çıkması yeni bir dönemi açabilir. Geçirilen karanlık günlerde ülkenin işaret fişeği olma potansiyeli taşıyor.
Esasında 2017 Eylül'ünde başlayacak olan MESS grup toplu iş sözleşme görüşmelerine hazırlık olması açısından önemli bir yerde duruyor. Metal patronlarıyla ilk raunt 20 Ocak grevi olacak. Özelde 1.5 milyon metal işçisinin kaderini etkileyecek olan grev, genelde tüm işçi sınıfının geleceğine etkide bulunabilir. Hatırlayalım, BOSCH'da imzalanan sözleşme Metal Fırtınası dediğimiz süreci ortaya çıkarmış ve binlerce metal işçisi iradesini ortaya koymuştu. Öte yandan 29 Ocak 2015'te MESS'le girilen kavga da MESS'i çatlatmış, patronları bölerek EMİS'in oluşmasına sebep olmuştu.
Metal işçisi 20 Ocak'ta da gücünü ortaya koyup EMİS'i yıkarak ve MESS'deki çatlağı derinleştirebilirse şekillenen irade ile de haklarını almaya devam edecektir.