5 maddede Trump'ın tüccar dış politikası

5 maddede Trump'ın tüccar dış politikası

ABD'deki başkanlık seçimlerinin kazananı Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump oldu. İşte Trump'ın tüccar dış politikasının detayları...

1- TÜCCAR DIŞ POLİTİKA

Donald Trump’ın dış politika yönelimleri en iyi açıklayan tanım tüccar dış politika. Trump'ın dış politika stratejisi, tüccar bir kapitalist olarak deneyimlerini dış politikaya aktarmasından ibaret. Trump’ın "The America We Deserve" kitabında yaptığı başkan tarifinden hareketle söylersek, ABD başkanları artık dış politikada satranç oyuncusu değil, pazarlık ve anlaşma yapan bir kişi olmalı. Bu nedenle de başkanın nerede sert nerede yumuşak, nerede rest çeken, nerede geri çekileceğini bilen bir kişi olması gerektiğini savunuyor. Trump için asıl konu, bir müzakerede istediklerini almadan o müzakereyi bitirmemek. Bu yaklaşım, ülkeleri birer holding ve ülke yöneticilerini de birer CEO olarak gören perspektifi beraberinde getiriyor.

2- ABD'NİN MÜTTEFİKLERİYLE İLİŞKİSİNDE FARKLI YAKLAŞIM

Trump, ABD askerlerinin Avrupa ve Asya’daki müttefiklerinin korunmasını ekonomik maliyet açısından değerlendiriyor. Yani Trump’a göre Avrupa’daki NATO askerlerini çekmek ABD’ye milyonlarca dolar kazandırabilir. Yine aynı paralelde, Güney Kore ve Japonya’nın herhangi bir ödeme yapmaksızın ABD korumasında olmasının ekonomik olarak sürdürülebilir olmadığını söylüyor. Bu yaklaşım klasik Cumhuriyetçi Parti’nin ABD’nin müttefiklerine güven veren bir ülke olması gerektiğini savunan yaklaşımından ciddi biçimde ayrılıyor.

3- ÇİN VE RUSYA İÇİN EKONOMİK ARAÇLAR KULLANALIM

Bu tüccar dış politika stratejisi, Rusya ve Çin konusunda da kendini gösteriyor. Trump, Çin ve Rusya’ya karşı ekonomik araçları kullanmanın çok daha ikna edici bir yol olduğunu düşünüyor. Trump’a göre her iki ülke ile ne askeri olarak karşı karşıya gelmek ne de ikisini sisteme adapte etmeye çalışmak ABD’in çıkarlarına uygun. Ancak, her iki ülkenin de, ABD ve müttefiklerine sattığı ürünlere vergi konarak veya vergiler ciddi oranda artırılarak yola getirilebileceğini savunuyor.

4- İRAN UZLAŞMASI: 'EN KÖTÜ ANLAŞMA'

Trump, İran'la varılan nükleer uzlaşmayı, 'tarihte bir devlet tarafından yapılmış en kötü anlaşmalardan biri' olarak tanımlıyor. Yine Trump, İran'ın bölgedeki hakimiyetini artırmasına yönelik adımlarına karşı çıkılması gerektiğini savunuyor ancak bu durumda verilecek karşılığın ayrıntılarına ise pek girmiyor.

5- SURİYE'DE BÜYÜK DEĞİŞİKLİK YOK

Trump, Suriye'nin belli bölgelerinde uçuşa yasak bölgenin ilan edilmesi gerektiğini savunuyor. Bu açıdan görüşleri, AKP/Saray Rejimi'nin uzun bir süredir savunduğu bir duruşla paralellik taşıyor. Bununla beraber Trump, Obama politikasına benzer bir şekilde IŞİD'in mağlup edilmesini, Suriye Devlet Başkanı Esad'ın devrilmesinden daha önemli bir öncelik olduğunu düşünüyor. Trump, Esad'ın IŞİD'e karşı savaştığını ve devrilmesinin çok daha olumsuz sonuçlar doğurabileceğini savunuyor.