ABD istilasının ardından ‘düşkün devlet’ Libya: Cinsel kölelik, IŞİD ve yasadışı silah ticareti
ABD istilasının ardından Libya'nın ‘düşkün devlet’ haline gelişini ve ülkedeki cinsel kölelik, IŞİD ve yasadışı silah ticaretini ele alan Whitney Webb imzalı makaleyi Nilban Bora'nın çevirisiyle okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.
ABD'nin "ılımlı isyancılar" ın Muammer Kaddafi'yi devirmesine yardımcı olmasından altı yıl sonra Libya, Afrika'daki en yüksek yaşam standardının tadını çıkarıyorken düşkün devlet statüsüne düştü. Seks köleliği yaygın, yasa dışı silah ticareti hızla artıyor ve IŞİD güçlü varlığını koruyor.
Bugünün Libya'sı geçmiş yılların Libya'sı ile kıyaslandığında neredeyse tanınmayacak halde. 2011 yılında eski Libya lideri Muammer Kaddafi'nin şiddetli bir şekilde ekarte edilmesini takiben, bu Kuzey Afrika ulusunun başarısızlığa uğradığı bir döneme girildi.
Libya'nın sert düşüşüne bir örnek yasadışı silah ticaretinin artması olmuştur. 2014'te Birleşmiş Milletler, Libya'yı 14 farklı ülkede bulunan yasadışı silahların başlıca kaynağı olarak göstermesi bir dizi uluslararası ihtilafa sebep oldu. Kısa süre önce Cenevre merkezli Small Arms Survey tarafından yayınlanan yeni bir raporda, Libya'yı yasadışı silah satışı için uluslararası bir sıcak nokta olarak nitelendirdi.
Kaddafi rejimi gücünü kaybetmeden önce yerli silah ticaretini sıkı bir şekilde denetim altına aldı ve yasadışı silah satışını engelledi. Fakat şimdi, Libya, sınırlarını koruyamayacak durumda. Libya hükümetinin silah depolarının yağmalanması ve hızla teröristlerin eline geçmesi nedeniyle silah piyasası yükselişe geçti.
Çevrimiçi silah pazarlarında görünmesine ek olarak Kaddafi rejiminin cephaneliğinden silahlar özellikle Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da, özellikle de Suriye ve Irak'ta faaliyet gösteren IŞİD militanlarının elinde görüldü. Bu silahların birçoğu ABD hükümeti tarafından satın alındı ve Suriye'de "ılımlı isyancılara" verildi; buna zamanında Suriye'de faaliyet gösteren ve El Kaide’nin bir kolu olan El-Nusra Cephesi de dahildi.
Buna ek olarak, Libya'nın coğrafi konumu, başka bir yasadışı endüstrinin büyümesine yol açtı; cinsel köleliğin.
Uluslararası Göç Örgütü’nün yakın tarihli bir açıklamasına göre, Batı Afrika'daki birçok göçmenin Libya üzerinden Avrupa'ya geçişi ile birlikte cinsiyet köleliği o kadar sıradan hale geldi ki köle ihaleleri artık halkın gözü önünde yapılıyor. Köle olarak satılmayanlar ise bazen özel hapishanelere konuluyor; burada aileleri fidye ödeyinceye kadar tutuluyorlar. Fidyeleri aileleri tarafından ödeneyemeyenlerin öldürüldüğü, diğerlerinin ise yiyeceklerden ve diğer temel ihtiyaçlardan yoksun bırakıldığı iddia ediliyor.
Libya'da hâlâ bir federal hükümetin bulunmaması, birbirleriyle savaş içinde olan birden çok fraksiyonun ortaya çıkmasına yol açtı. New York Times tarafından aktarılan istihbarat teşkilatlarına göre, güçlü gruplardan bazıları, IŞİD gibi kötü şöhretli terörist grupları içeriyor.
Daha da kötüsü, ABD bombardımanları ve bazı silahlı Libya hizipleri IŞİD'in gücünü düşürürken, aynı zamanda ülkenin sosyal dokusunu parçalamış ve iç savaş için ortam oluşturmuşlardır. Buna ek olarak, İtalyan hükümeti geçtiğimiz günlerde IŞİD militanlarının Libya'yı Avrupa’ya gitmek üzere yaralı Libya hükümet askerleri kılığında terk ettiğini iddia etti.
Libya, sürekli elektrik kesintileri, gıda ve diğer ihtiyaçlar için artan fiyatlar ile işten çıkarılmış birçok insan dolayısıyla vurgun yedi. Durum öylesine kötüye gitti ki birçoğu Kaddafi'den hoşlanmayan ve hatta 2011'de rejimine karşı savaşan çok sayıda sivil, artık Kaddafi’ye ağlıyor. Tripoli'de yaşayan Libya vatandaşı Tebu Muhammed, Daily Mail'e "Libya'nın Kaddafi ile birlikte öldü. Artık bir ulus değiliz " demecini verdi.
KADDAFİ'NİN LİBYA'SI: MÜREFFEH VE BAĞIMSIZ
Libya'daki mevcut durum, Kaddafi'nin yönetimi altındaki halinin tam tersi. 42 yıllık uzun ve despotik yönetime rağmen Libya, bir zamanlar Afrika'nın ekonomik açıdan en başarılı ulusuydu ve devletin kasalarını doldurmaya yardımcı olan petrol rezervleri sayesinde kıtanın en yüksek yaşam standardına sahipti.
Kaddafi devletin parasını, ücretsiz elektrik, faizsiz krediler, yeni evlilere verilen haklar, konut için yasal haklar, yeni annelere primler, ücretsiz eğitim, yeni araba alımlarında yüzde 50 indirim ve ücretsiz sağlık hizmeti sunmak için kullandı. Ülkenin okur yazar oranı, liderliğini yaptığı dönemde yüzde 25'ten yüzde 87'ye yükseldi. Buna ek olarak, Kaddafi, Libya'nın merkez bankasını kamulaştırdı ve Libya'yı dış borçtan uzak tuttu.
Ancak Kaddafi’nin öldürülmesinin sebebi, Libya halkına yaptıkları değil, ABD doları hegemonyasına karşı işlediği günahtı. 2000'lerin başında Kaddafi, ekonomi gücü yeni sömürgecilik tarafından kuşatılmış bir kıtaya geri getirmek için Libya dinarına dayalı altın destekli bir pan-Afrika para birimi sunmayı planladı. 2011 istilasından önce dinar kullanarak Libya petrolü satmaya başlamayı planlıyordu; bu, petrodolar sistemine meydan okuyacaktı. Bu sistem 1970'lerde OPEC ülkelerinin suni talepte oluşturmak için petrolü dolar karşılığında satacakları bir anlaşmaydı.
Yakın dönemde Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın gizli e-postaları, Dinar'ın Libya istilasında önemli bir faktör olduğunun somut kanıtı oldu. Bu göz önüne alındığında, Kaddafi'nin ölümünden sonra Libya petrol endüstrisinin yanı sıra ülkenin merkez bankasının da özelleştirilmesi şaşırtıcı olmamalı.
Doların hegemonyasını zayıflattığı için ABD tarafından tahrip edilen tek ülke Libya değil. 2000 yılında eski Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, petrodolar sistemini reddetti ve Irak'taki petrolü Euro cinsinden satmaya başladı. ABD ve müttefiklerinden gelen ekonomik yaptırımlara rağmen, Irak, 2003'te ABD tarafından istila edildiğinde bu değişim nedeniyle milyonlarca dolar kazanmıştı.
ABD, Irak'ı örnek göstererek, bir ülke ABD'nin ekonomik hegemonyasına zarar vermeye kalktığında ne olacağını göstermiş ve bunu 8 yıl sonra da Libya'ya yapmıştır. Terör, kölelik ve artan yasadışı silah ticareti ile Libya'nın şu andaki durumu, Birleşik Devletler’in süper güç statüsüne meydan okunduğunda sonuçların ne olduğunu gösteriyor.
*Bu makalenin Mint Press News'te yayınlanan orjinaline buradan ulaşabilirsiniz.