Yıllarca okul okuyorlar, sınavlara giriyorlar, üniversite kazanıyorlar, mezun oluyorlar. Sonra ne mi oluyor? AKP Türkiye’sinde işsiz oluyorlar. AKP çaba bile göstermiyor. Bu halka müstahak, diyor; işsizlik %10’larda dolaşırken, yol yaptık, köprü yaptık, hava alanı yaptık, çığırıyor. Medya da sormuyor. Tarafsız gazetecilik yerine çekimser gazetecilik yapıyorlar. Gözlerinin önünde AKP’liler yalan söylüyor, ağızlarını açmıyorlar. Tayyip Erdoğan “27 çeyrek hep büyüdük” diyor. Özel kanallar, devlet kanalları, gazeteler bir papağanmışçasına tekrarlıyor: 27 çeyrek büyüdük. Bir tanesi bile, insanlar yoksul, işsiz, demiyor. Kim büyüdü, sormuyorlar. Yüzlerce işçi, burjuvaların bilinçli bir biçimde uyguladığı teröre kurban gidiyor; bütün gazeteler, televizyonlar birlik olup “iş kazası” diyorlar. İşçiler, madenlerin kamulaştırılmasını talep ediyor [1]. Tartışma programı sunucuları susuyorlar. “Kim bu madenleri özelleştirdi? Soma’nın gerçek sorumluları kim?” sorularını hiçbir zaman duyamıyoruz.

ÜNİVERSİTELİLER İŞSİZ

Sosyalizmin en büyük vaatlerinden biridir; kimse işsiz kalmaz. Çünkü yönetenler için bir utançtır işsizlik. Çalışmak isteyen, çalışmaya hazır yiğit kadın ve erkek var. Siz bu insanları istihdam edemiyorsunuz. Bu türden beceriksizlikler sosyalist bir ülkede asla yaşanmaz.

Ama Türkiye’de üniversite mezunları bile iş bulamıyor. Toplumun en önemli kaynağı, vasıflı işgücü AKP’ce israf ediliyor. Kamu İktisadi Teşekküllerinin önemli bir kısmını sattıkları veya kapattıkları için doğrudan müdahale de edemiyorlar. En fazla, burjuvalara rüşvet vermeyi öneriyorlar [2]. Doğrudan insanları istihdam etmektense, devletin kaynaklarını burjuvalara aktarıyorlar. Umuyorlar ki, burjuvalar bir noktada doyacaklar, kırıntıları yoksullara bırakacaklar. Gerçekten öyle mi oluyor?

                                 
 
Yukarıdaki grafikte mavi çizgi üniversiteli işsiz oranını ve turuncu çizgi genel eğilimi çiziyor. Baştan belirtelim, 2014 sonrasında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) hesaplamayı değiştirdi ve istihdam edilmemiş insanların işsiz kategorisine girmesini zorlaştırdı. Buna rağmen üniversitelilerin işsizlik oranının hala yüksek olduğunu gözlemleyebiliyoruz. 2001 krizi öncesindeki oranlar AKP’li yıllarda hayal olmuş, üniversiteli işsizliği hep %9’un üstünde seyretmiş. Genel eğilim de, işsizlik oranının daha da artacağına işaret ediyor. Son üç yıl, bu tahmini doğruluyor.

İŞSİZLİK ARTIYOR

2016’nın yıllık istatistikleri henüz yok. Ancak aylık istatistiklere baktığımızda daha da iç karartıcı bir tablo ile karşılaşıyoruz. TÜİK’in son açıkladığı istatistiklere göre Eylül 2015’te üniversite mezunlarının %12,1’i işsizken Eylül 2016’da bu oran %14’e ulaşmış. Zaten cok yüksek olan işsizlik daha da yükselmiş. Sadece üniversiteliler değil; ilköğretim mezunları, liseliler, meslek liseliler işsiz kalıyor. Toplam işsizlik oranı, bir yıl içerisinde %10,3’ten %11,3’e yükselmiş. O halde rahatlıkla söyleyebiliriz: AKP bu topluma iş yaratamıyor. AKP yönetemiyor.

KRİZ Mİ GELİYOR?

İşte bu tablo, kriz mi geliyor, sorusunu anlamsız kılıyor. Toplumun iş arayan, ama bulamayan %11’i için her gün kriz var. Bu krizin, bu işsizlik düzeninin sona ermesinin tek yolu ise madencilerin taleplerinin gerçekleşmesinden, üretim araçlarının toplum tarafından kamulaştırılmasından, sosyalizmden geçiyor.