Alakır Nehri’nde ekokırım

Alakır Nehri’nde ekokırım

Flora ve fauna bakımından yoğun bir endemizme ve biyoçeşitliğe sahip olan, aynı zamanda Antalya’ya bağlı Kumluca ilçesinin evsel ve tarımsal tüm su ihtiyacını karşılayan Alakır Nehri’nin “kesin korunacak hassas alan” statüsünde bulunan bir bölümü hafriyat dökülmesi nedeniyle içindeki sayısız canlı ile birlikte yok edildi.

Fotoğraflar: Alakır Nehri Kardeşliği


Seçkin Barbaros 

Alakır Nehri’nin korunması için verdikleri mücadeleyle bilinen ve uzunca yıllardır Alakır’da yaşayan Tuğba Günal ve Birhan Erkutlu, 8 sene süren yoğun mücadele sonucunda koruma altına aldırdıkları Alakır Nehri’nin kritik önemdeki bir bölümünün yol çalışmaları sebebiyle hafriyat dökülerek yok edildiğini belirti.

Alakır Nehri Kardeşliği’nin sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarda öncelikle söz konusu yol çalışmasının yangınlara karşı açıldığının belirtildiğini ancak amacına uygun olmayacak şekilde bölgedeki iki mahalleyi birbirine tekrardan bağlayarak rant ve yıkım projesine dönüştüğü belirtildi.

KESİN KORUNACAK HASSAS ALAN

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen yol çalışmasının durdurulması için CİMER üzerinden talep ve şikayette bulunan ve change.org üzerinden imza kampanyası başlatan Alakır Nehri Kardeşliği konuyla ilgili açıklama yaptı.

Yapılan açıklamada “Ulusal ve uluslararası öneme sahip tür, habitat ve ekosistemleri bünyesinde barındıran ve bitki örtüsü, topografya ve siluetin korunması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiği için flora, fauna ve bunlara ait habitatlar ile topografya ve siluet etkisini bozabilecek hiçbir eylemde bulunulamayacağı” belirtilerek “Kesin Korunacak Hassas Alan” ilan edilen Alakır nehrinin yatağına orman yolu çalışmasının hafriyatı kesilen ulu ağaçların kökleri ile birlikte dökülerek bu eşsiz alan geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde içindeki canlılarla birlikte bir kısmı yok edildi.” ifadeleri yer aldı

ASIRLIK AĞAÇLAR KESİLİP KÖKLERİ ALAKIR ÇAYINA ATILDI

Başta yangınlar gerekçesiyle açıldığı belirtilen yolun, tarihinde orman yangını olmayan, yaban hayatının zengin olduğu eşsiz ormanın bütünlüğüne büyük zarar vereceği belirtilen açıklamada, söz konusu yolun yaratacağı insan faaliyetlerinin yangınlara daha fazla neden olabileceği vurgulandı.

Alakır Nehri Kardeşliği, konuyla ilgili yaptıkları itirazlara başta yola kapı konarak insan ve araç girişinin engelleneceğinin belirtildiğini ancak sonrasında bölge halkının yolu istediğinin ve yolu olmayan arazilerden geçirileceğinin söylendiğini, ardından da asırlık ağaçların kesilip köklerinin kaya ve toprakla birlikte koruma alanı olan Alakır çayına atılmaya başlandığını ifade etti.

Alakır Nehri ile birlikte, nehri besleyen yan derelerin de hafriyatla örtüldüğünü belirten Alakır Nehri Kardeşliği, hâlihazırda heyelan riski en yüksek olan yolun alt tarafındaki ağaçların dahi kesilmekten kurtulamadığını, dökülen hafriyatın yolun alt yamacındaki tabiatı neredeyse tamamen yok ettiğini belirtti.

'YOL ÇALIŞMASINI DURDURUN!'

Alakır Nehri Kardeşliği tarafından gerçekleştirilen imza kampanyasının sonunda Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan çalışmaların durdurmasına dönük şu ifadelere yer verildi:

“Antalya ili, Kumluca ilçesi, Büyükalan mahallesi, Karaağaç / Köprüdüneği mevkiinden Doğankaya Devlet Ormanı’nın içine doğru açılmakta olan orman yolunun;

“Kumluca ilçesinin ve tarımsal faaliyetlerin suyunu sağlayan kaynakların bulunduğu hvzanın yegane ormanının bütünselliğini bozarak yaban hayatı yaşamına geri dönüşü mümkün olmayan zararlar verip, heyelan, sel, kuraklık, iklimsel değişim ve insan faaliyetlerinden dolayı da kaçak avcılık, kirlilik ve orman yangını risklerini arttıracağından ve açılmak istenilen yolun halihazırda Karaağaç ve Aslanlı mevkiileri arasında alternatifinin bulunmasından dolayı yapımının acilen durdurulmasını, şu ana kadar açılmış olan kısmının da orman yangın yolu olarak kullanılmak üzere insan ve araç trafiğine kapatılmasını ve su havzasındaki Doğankaya ve Yılanlıkaya devlet ormanlarında kesinlikle daha fazla ağaç kesimi yapılmayarak bu değerli orman bütünlüğünün muhafaza edilmesi.”

DAHA FAZLA