Aleksandra Kollontay 1920, Dünya Kadınlar Günü
1917 Emekçi Kadınlar Günü, tarihte unutulmaz bir yer aldı. Bu günde Rus kadınları proleter devrimin meşalesini kaldırdı ve dünyayı ateşe verdi. Şubat Devrimi başlangıçtan itibaren günümüze işaret ediyor.
Yazar: Aleksandra Kollontay
Çeviren: Ceren Berk
MİLİTAN BİR KUTLAMA
Kadınlar Günü veya Emekçi Kadınlar Günü, emekçi kadınların gücünü ve örgütlenmesini ele almak için ortaya çıkan uluslararası bir dayanışma günüdür. Fakat bu gün sadece kadınlara özgü bir gün değildir, 8 Mart günü işçiler, köylüler, tüm Rus işçileri ve tüm dünyadaki işçiler için tarihi ve unutulmaz bir gündür. 1917 yılında o gün, büyük Şubat Devrimi ortaya çıktı. Bu devrimi başlatan, Çar ve ortaklarına muhalefet bayrağını yükseltmeye ilk karar veren Petersburg'un emekçi kadınlarıdır. Bu nedenle, Emekçi Kadınlar Günü bizim için çifte kutlamadır. Ancak bu, tüm proletaryanın genel bayramıysa, neden "Kadınlar Günü" olarak adlandırıyoruz? Madem öyle, neden her şeyden önce kadın işçilere ve köylü kadınlara yönelik özel kutlamalar ve toplantılar düzenliyoruz? Bu durum, işçi sınıfının birliğini ve dayanışmasını tehlikeye atmaz mı? İşte tüm bu sorulara bir cevap bulmak için geriye dönüp Kadınlar Günü'nün nasıl ortaya çıktığını ve hangi amaçla düzenlendiğini görmemiz gerekiyor.
KADINLAR GÜNÜ NEDEN VE NASIL DÜZENLENDİ?
Çok uzun bir zaman önce değil, aslında yaklaşık on yıl önce, kadın eşitliği sorunu ve kadınların erkeklerle birlikte hükümette yer alıp alamayacağı sorusu hararetle tartışılıyordu. Tüm kapitalist ülkelerdeki işçi sınıfı, emekçi kadınların hakları için mücadele etti fakat burjuvazi bu hakları kabul etmek istemiyordu. İşçi sınıfının parlamentodaki oylarını güçlendirmek burjuvazinin çıkarına olan bir durum değildi ve her ülkede emekçi kadınlara hak tanıyan yasaların çıkarılmasını engellediler.
Kuzey Amerika'daki sosyalistler, özel bir çabayla oylama taleplerinde ısrar ettiler. 28 Şubat 1909'da ABD'nin sosyalist kadınları, ülkenin dört bir yanında emekçi kadınlar için siyasi haklar talep eden büyük gösteriler ve toplantılar düzenlediler. Bu ilk "Kadınlar Günü" idi. Bu nedenle "kadın günü"nü organize etme girişimi ABD’li emekçi kadınlara aittir.
1910'da, İkinci Uluslararası Sosyalist Kadın Konferansı’nda Clara Zetkin, Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü düzenleme meselesini gündeme getirdi. Konferansta her yıl, her ülkede, aynı gün “Kadınlar için oy hakkı sosyalizm mücadelesinde gücümüzü birleştirecek” sloganıyla bir “Kadınlar Günü” kutlamaları gerektiğine karar verildi.
Bu yıllarda, parlamentonun daha demokratik hale getirilmesi, yani oy hakkının genişletilmesi ve oyların kadınlara da verilmesi meselesi hayati bir konuydu. Birinci Dünya Savaşı’ndan önce bile işçiler Rusya dışındaki tüm burjuva ülkelerde oy kullanma hakkına sahiplerdi. Akıl hastaları ile birlikte sadece kadınlar bu haklardan mahrum kaldı. Yine de, aynı zamanda, kapitalizmin acımasız gerçekliği kadınların ülke ekonomisine katılımını gerektiriyordu. Her yıl fabrikalarda ve atölyelerde hizmetli ya da hademe olarak çalışmak zorunda kalan kadın sayısında artış oldu. Kadınlar ile erkekler birlikte çalıştılar ve ülkenin zenginliği onların kol kuvvetiyle yaratıldı. Fakat sadece kadınlar oy hakkından mahrum bırakıldı.
Ancak savaştan önceki son yıllarda fiyatlardaki artış durumu, en barışçıl ev kadınlarını bile siyasete ilgi duymaya ve burjuvazinin yağmacı ekonomisini yüksek sesle protesto etmeye zorladı. Avusturya, İngiltere, Fransa ve Almanya'da farklı zamanlarda alevlenen “Ev kadınları ayaklanmaları” giderek daha da sıklaşmaya başladı.
Emekçi kadınlar, pazardaki tezgâhları dağıtmanın veya tüccarı tehdit etmenin yeterli olmadığını ve böyle bir eylemin yaşam maliyetini düşürmediğini anladılar. Hükümetin politikasını değiştirmelisiniz ve bunu başarmak için işçi sınıfının oy hakkının genişletildiğini görmesi gerekiyor. Emekçi kadınların oy kullanması için bir mücadele biçimi olarak her ülkede Kadınlar Günü yapılmasına karar verildi. Bu gün, ortak hedefler için mücadelede sosyalizm bayrağı altında emekçi kadınların örgütlü gücünü ele almak için uluslararası dayanışma gücü olacaktı.
İLK DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
İkinci Uluslararası Sosyalist Kadın Kongresi'nde alınan karar kâğıt üzerinde kalmamakla birlikte ilk Dünya Kadınlar Günü'nün 19 Mart 1911'de yapılmasına karar verildi.
Bu tarih öylesine bir şekilde seçilmedi. Alman yoldaşlarımız, Alman proletaryası için tarihi önemi nedeniyle o günü seçtiler. 1848 Devrimi yılının 19 Mart'ında, Prusya kralı ilk kez silahlı halkın gücünü fark etti ve proleter ayaklanma tehdidinin önüne geçti. Verdiği ve daha sonra tutmayı başaramadığı birçok söz arasında, kadınlara oy hakkının girizgâhı da yer alıyordu.
11 Ocak tarihinden sonra Almanya ve Avusturya'da Kadınlar Günü'ne dair hazırlık çalışmaları yapıldı. Bir gösteri üzerine planlarını hem sözlü olarak hem de basın üzerinden duyurdular. Kadınlar Günü'nden önceki hafta iki dergi çıktı: Almanya'da Kadınlara Oy Hakkı ve Avusturya'da Kadınlar Günü. Kadınlar Günü'ne adanmış "Kadınlar ve Parlamento", "Emekçi Kadınlar ve Belediye İşleri", "Ev Kadınının Siyasetle Ne İşi Var?" ve benzeri pek çok türde makaleler, hükümet içerisinde ve toplumda kadın eşitliği üzerindeki sorunu derinlemesine analiz etti. Tüm makalelerin vurguladığı tek nokta vardı: Oy hakkını kadınları da kapsayacak şekilde genişleterek parlamentoyu daha demokratik hale getirmenin kesin gerekliliği.
İlk Dünya Kadınlar Günü 1911'de gerçekleşti. Gerçekleşen bu başarı tüm beklentileri karşıladı. Almanya ve Avusturya’da Emekçi Kadınlar Günü'nde kadınlar sokaklara akın etti. Her yerde toplantılar düzenlendi ve küçük kasabalardaki, hatta köylerdeki salonlar öylesine doluydu ki, erkek işçilerden kadınlar için yerlerinden vazgeçmelerini istemek zorunda kaldılar.
Bu kesinlikle emekçi kadınların militan olarak yaptıkları ilk gösteriydi. Erkekler bir değişiklik olsun diye evde çocuklarıyla birlikte kaldılar ve esir ev kadınları olan eşleri toplantılara gitti. 30.000 kişinin katılım sağladığı en büyük sokak gösterileri esnasında polis, göstericilerin pankartlarını kaldırmaya karar verdi, kadın işçiler ise direnerek savaştı. Sonrasında devam eden çekişmede, kan dökülmesinin yaşanması ancak parlamentodaki sosyalist milletvekillerinin yardımıyla önlendi.
1913 yılında Dünya Kadınlar Günü 8 Mart'a devredildi. Bu gün, emekçi kadınların militanlık günü olarak devam etti.
KADINLAR GÜNÜ GEREKLİ Mİ?
Kadınlar Günü ABD ve Avrupa'da hayran eden sonuçlar aldı. Tek burjuva parlamentosunun dahi işçilere ayrıcalık vermeyi veya kadınların taleplerine cevap vermeyi düşünmediği doğrudur. Çünkü o zamanlar burjuvazi, sosyalist bir devrim tarafından tehdit edilmiyordu.
Ancak Kadınlar Günü bir şeyler başardı. Her şeyden önce, emekçi kız kardeşlerimizin daha az politik olanları arasında mükemmel bir ajitasyon yöntemi olduğu ortaya çıktı. Yardım edemediler ancak dikkatlerini Kadınlar Günü'ne adanan toplantılara, gösterilere, afişlere, bildirilere ve gazetelere verdiler. Politik olarak geride kalan emekçi kadın bile kendi kendine "Bugün bizim günümüz, emekçi kadınlar için festival" diye düşünerek telaşla toplantılara ve gösterilere gitti. Her bir Emekçi Kadınlar Günü'nden sonra sosyalist partilere daha fazla kadın katıldı ve sendikalar büyüdü. Örgütler ve siyasi bilinç gelişti.
Kadınlar Günü’nün başka bir konuya daha yararı dokundu: İşçilerin uluslararası dayanışmasını güçlendirdi. Farklı ülkelerdeki partiler genellikle bu durum için konuşmacı alışverişinde bulunurlar, Alman yoldaşlar İngiltere'ye, İngiliz yoldaşlar Hollanda'ya ve benzeri gibi. İşçi sınıfının uluslararası bağlılığı güçlendi, sağlamlaştı ve bu, proletaryanın bir bütün olarak mücadele gücünün arttığı anlamına geliyor. Tüm bunlar, emekçi kadınların militanlık gününün sonuçlarıdır. Emekçi kadınların militanlığı günü, proleter kadınların bilincinin ve örgütlenmesinin artmasına yardımcı olur ve bu durum, işçi sınıfı adına daha iyi bir gelecek için savaşanların başarısına katkısının elzem olduğu anlamına gelir.
RUSYA’DA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ
Rusya’nın emekçi kadınları ilk olarak 1913 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” içerisinde yer aldı. Bu, Çarlığın işçileri ve köylüleri mengenesinde tuttuğu bir tepki zamanıydı. "Emekçi Kadınlar Günü"nün açık gösteriler üzerinden kutlanması akılların ucundan geçmezdi. Fakat örgütlü emekçi kadınlar, uluslararası günlerini kutlamayı başararak iz bıraktılar. İşçi sınıfının yasal gazeteleri olan Bolşevik Pravda ve Menşevik Looch, Dünya Kadınlar Günü hakkında makaleler yayınladı, emekçi kadın hareketine katılanların özel yazıları, portreleri ve Bebel ile Zetkin gibi yoldaşların selamlarını taşıdılar.
O iç karartıcı yıllarda toplantılar yasaktı. Ancak partiye üye olan kadın emekçiler Petrograd, Kalashaikovsky Exchange’de “kadın meselesi” üzerine halka açık bir forum düzenledi. Giriş ücreti 5 kopeyka idi. Bu yasadışı bir toplantıydı fakat salon tamamen tıklım tıklımdı. Parti üyeleri söz aldı. Ancak polis bu tür olaylarda alarma geçtiği için müdahale ettiği ve konuşmacıların çoğunu tutukladığı esnada bu canlı “kapalı” toplantı neredeyse tam bitmemişti.
Çarlık baskısı altında yaşayan Rus kadınların, Dünya Kadınlar Günü’ne katılmaları ve bir şekilde eylemlerle tanınmayı başarmalarının dünya çapında emekçiler için büyük önemi vardı. Bu, Rusya'nın uyandığına ve Çarlık hapishaneleri ile darağacının işçilerin mücadele ve protesto ruhunu yok etmede yetersiz olduğuna dair iyi bir işaretti.
1914'te Rusya'da "Emekçi Kadınlar Günü" daha iyi bir şekilde organize edildi. İki emekçi gazetesi de kutlamayla birebir ilgilendi. Yoldaşlarımız, “Emekçi Kadınlar Günü” hazırlıklarında büyük çaba sarf etti. Gerçekleşen polis müdahalesi nedeniyle gösteri düzenlemeyi başaramadılar. "Emekçi Kadınlar Günü" planlamasına dâhil olanlar kendilerini Çarlık hapishanelerinde buldular ve daha sonra çoğu Sibirya’ya sürgün edildi. Zira "Emekçi kadınlar için oy hakkı" sloganı, Rusya'da Çarlık otokrasisinin devrilmesi için doğal olarak açık bir çağrı haline geldi.
EMPERYALİST SAVAŞ BOYUNCA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ
Birinci dünya savaşı patlak verdi ve her ülkede yer alan işçi sınıfı savaşın kanıyla kaplıydı. 1915 ve 1916'da yurt dışında "Emekçi Kadınlar Günü" güçsüz bir meseleydi, Rus Bolşevik Partisi'nin görüşlerini paylaşan sol görüşlü sosyalist kadınlar, 8 Mart'ı savaşa karşı olan emekçi kadınların gösterisine dönüştürmeye çalıştı.
Fakat Almanya'da ve diğer ülkelerdeki sosyalist partilere ihanet edenler, sosyalist kadınların toplantılar düzenlemesine izin vermeyecekti. Sosyalist kadınların, emekçi kadınlar uluslararası toplantılar gerçekleştirebilsin diye, burjuvazinin arzusuna rağmen uluslararası dayanışma ruhunun devam ettiğini göstermek istedikleri tarafsız ülkelere gitme planlarının sonucunda pasaportları reddedildi.
1915 yılında Kadınlar Günü'nde uluslararası bir gösteri düzenlemeyi ancak Norveç'te başarabildiler; Rusya ve tarafsız ülkelerden temsilciler katılım sağladı. Rusya'da Kadınlar Günü organize etme düşüncesi ihtimal dâhilinde olamazdı, çünkü burada Çarlığın gücü ve askeri mekanizma önüne geçilemez bir haldeydi.
Sonrasında 1917'nin büyük, büyük yılı geldi çattı. Açlık, soğuk ve savaş duruşmaları, Rusya'nın kadın emekçilerinin ve köylü kadınlarının canına tak etti. 1917'de, 8 Mart (23 Şubat) Emekçi Kadınlar Günü'nde cesur bir şekilde Petrograd sokaklarına döküldüler. Bazıları emekçi bazıları ise asker eşi olan kadınlar “Çocuklarımıza ekmek” ve “Kocalarımızın siperden dönmesi” talebinde bulundu. Bu kararlı dönemde, emekçi kadınların protestoları öyle bir tehdit haline gelmişti ki, Çarlık güvenlik güçleri bile isyancılara karşı olağan önlemleri alma konusunda cesaret gösteremedi, halkın öfkesinin git gide dalgalanışını şaşkınlıkla izledi.
1917 Emekçi Kadınlar Günü, tarihte unutulmaz bir yer aldı. Bu günde Rus kadınları proleter devrimin meşalesini kaldırdı ve dünyayı ateşe verdi. Şubat Devrimi başlangıçtan itibaren günümüze işaret ediyor.
Kaynak: Marxists Internet Archive