Ardı Ardına Yaşanan Zehirlenmelerin Nedeni İthal Et Mi?
‘Şarbon’ skandalı olarak bilinen olayı ilk kez gündeme getiren Zülal Kalkandelen ile canlı hayvan ithalatı üzerine yaptığımız görüşme, basına yansıyanların yalnızca buzdağının görünen kısmı olduğunu ortaya koyuyor. Hayvanların, teknik heyetin “ithalatı yapılamaz” raporuna rağmen yola çıkarıldığı ve iki ülkedeki siyasilerin müdahalesiyle mahkeme kararları çiğnenerek halkın zehirlenmesi ve hayvanlara işkence edilmesi pahasına ticaretin yapıldığı ortaya çıktı.
Nazlı Eda Piyade / @nazliieda_
Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde Brezilya’dan getirilen hayvanlarda şarbon hastalığı teşhis edilmesi skandalıyla ortaya yeni gerçekler de çıkmaya devam ediyor. Et ve Süt Kurumu’na ait yaklaşık 4 bin büyükbaş hayvanda çıkan şarbon hastalığı, kurumun olayı doğrulamasıyla büyüdü.
Et ve Balık Kurumu’nun piyasaya sürmediklerini iddia etmesine rağmen hastalıklı etlerin halka satılması ise ilk kez yaşanmıyor. AKP’nin ucuz et politikası halkı zehirlemeye devam ederken, canlı et ticareti adı altında hayvanların yaşadığı eziyet de katlanarak devam ediyor.
Brezilya’dan ithal edilen kurbanlık hayvanlarda hastalık teşhis edilmesi üzerine gündeme gelen skandallar zincirini gazeteci ve hayvan hakları aktivisti Zülal Kalkandelen’le konuştuk.
‘İLK DEĞİL’
Kalkandelen hasta hayvanlarla ilgili ilk bilgilerin kendisine Şubat ayında Brezilyalı aktivistler tarafından ulaştırıldığını söylerken, hayvanların Brezilya’dan yola çıkmaması için orada yapılan kitlesel eylemleri ve mücadeleyi şöyle anlatıyor: “Brezilya’nın Türkiye’ye ithal ettiği hayvanların tırlara yüklenmesi sırasında VEDDAS (Etik Veganizm Hayvan Hakları Koruma Derneği) aktivistlerinin gösterdiği mücadele ve Bakanlığa yaptıkları şikayetler nedeniyle tırlar Brezilya’daki limana vardığında içlerinde inceleme yapılmış. Günlerce kendi dışkısının içinde, her türlü zorlu hava koşulunda, 500 km yolculuk eden hayvanların maruz kaldığı işkence nedeniyle şirkete 460 bin dolar ceza kesilmiş.
Türkiye’ye gelen hayvanların hikayesine ulaşmamız da buradan sonra başlıyor. Kesilen cezayı ödeyen şirket NADA isimli gemiye bindirilerek Türkiye’ye yola çıkıyor. Yine oradaki hayvan hakları derneklerinin çabasıyla şirkete tekrar dava açılması sağlanmış, mahkeme tarafından da hayvanların gemide yaşadıkları eziyetleri göstermek için içeri teknik heyet gönderilmiş.
Heyet hayvanların kabul edilemez koşullarda tutulduğunu raporladıktan sonra mahkeme koşullar düzeltilene kadar Türkiye ile canlı hayvan ticaretini durdurmaya ve geminin derhal boşatılmasına karar veriyor.”
'SİYASİLERİN MÜDAHALESİYLE MAHKEME KARARI BİR GÜNDE HİÇE SAYILIYOR!'
Brezilyalıların sosyal medya üzerinden kendisine ulaştığını söyleyen Kalkandelen, ulaştırılan görüntülerin korkunç olduğunu ve bu konuda adım atmak için harekete geçtiğini anlatıyor.
“Mahkemenin gemiyi durdurma kararı siyasilerin devreye girmesiyle bir gün içinde değişiyor. Toprak sahipleri, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Blairo Maggi ve Cumhurbaşkanı Michel Temer’in Sao Paulo federal yargıcına siyasi baskı yapıp, geminin, o ana kadar yüklenmiş olan 25 bin hayvan ile birlikte limandan ayrılması kararını aldırmış.”
Kalkandelen, Brezilya’da da işlerin Türkiye’den farklı gitmediğini, siyasilerin hukuku çiğnemekte herhangi bir beis görmediğini eklerken Brezilya Tarım ve Hayvancılık Bakanı’nın da hayvan ithalatı yaptığı bilgisini veriyor…
'TÜRKİYE’YE GELEN HAYVANLAR AYLARCA KİRLİ SU İÇMİŞ'
Skandallar ise bununla sınırlı değil. Türkiye’ye yola çıkan hayvanlar, Brezilya’da da Vila do Conde kentinde yaşanan çevre faciası sırasında zehirli kimyasallara maruz kalıyor. Limana yakın bir madencilik şirketinden taşan atıklar tüm bölgeyi kimyasallarla dolduruyor ve hayvanlar bu suları içiyor. Yani Türkiye’ye yola çıkan hayvanlar aylarca bu kirli suları içiyor.
‘UCUZ ET POLİTİKASI HEM HALKI HEM HAYVANLARI ZEHİRLİYOR’
Sürecin bizlere ulaşması ise kurbanlık olarak ithal edilen hayvanlarda şarbon hastalığının teşhis edilmesinin basında yer bulmasıyla oluyor. Kalkandelen sürecin başından beri takipte olduğunu ve duyurmak için elinden geleni yaptığını fakat aşama kaydedilemediğini belirtiyor. Hayvanların adeta köle ticareti ile alınıp satıldığını, hiçbir koşulun önemsenmediğini ve bunun Türkiye'nin de taraf olduğu “Hayvanların Uluslararası Nakliyatı Sırasında Korunmasına Dair Sözleşmesine” de aykırı olduğunu belirten Kalkandelen, AKP’nin ucuz et politikasının hem halkı hem hayvanları hastalık ve zehre maruz bıraktığını söylüyor.
Et ve Balık Kurumu’nun “Hayvanları piyasaya sürmedik” açıklaması ise bir kez daha boşa düşüyor. Şarbon tespit edilen hayvanların dışında, ithal edilen tüm hayvanların hem orada hem yolculuk boyunca yaşadıkları, sağlıklı kalabilmelerine tamamen engel.
CANLI HAYVAN İTHALATINDA REKOR ARTIŞ: İLK ÜÇ AYDA %142
Kalkandelen, Türkiye’nin ‘canlı hayvan ithalatındaki’ son dönemdeki rekor artışa da dikkat çekiyor. Resmi Gazete’nin 2016 tarihli sayısında yayımlanan 2017 programında yer alan bilgiye göre 2011-2015 döneminde yaklaşık 1.4 milyon hayvan ithalatı yapılıyor. Temmuz 2017 tarihli kararnamede ise Et ve Balık Kurumu’na 975 bin canlı hayvan ithalatı yetkisi veriliyor. Yalnızca 2018 Ocak, Şubat ve Mart aylarında ithalat yüzde yüz 142 artıyor!
‘ARDI ARDINA YAŞANAN ZEHİRLENMELERİN NEDENİ İTHAL HAYVANLAR OLABİLİR’
Kalkandelen bir dönem ardı ardına yaşanan toplu zehirlenmelerin de bu artışla ilgili olabileceğini düşünüyor. Tüm bu rakamlarla, reklamı yapılan “ucuz etin” arkasında nasıl bir vahşet ve halk sağlığı tehdidi olduğunun altını çizen Kalkandelen, bu konuda toplumsal duyarlılık geliştirilmesi ve adım attırma yaptırımında bulunulmasını da sözlerine ekliyor.
Şarbon, ot yiyen hayvanlarda görülen şarbon bacillus anthracis isimli bir bakterinin yol açtığı enfeksiyon hastalığıdır. Hayvandan insana, hayvandaki yaraya temas edilmesi, hayvanın etinin yenilmesi, hastalıklı hayvanın bulunduğu alanın şarbon sporlarının solunması sonucu insana bulaşır.
Şarbon hastalığı, deri, akciğer ve bağırsak olmak üzere üç gruba ayrılır. Akciğer ve bağırsak yoluyla bulaşması durumunda ölümcül sonuçlar doğruyor. Şarbonun insandan insana bulaşması ise çok küçük bir ihtimaldir.
ŞARBON HASTALIĞI NASIL BULAŞIR?
Şarbonun bulaşma yolları çeşitlidir.
-Şarbonlu hayvanlarla doğrudan temas ya da dolaylı olarak temas etmek,
-Bu hayvanların etinin yenilmesi, hayvanın kesilmesi sırasında temas edilmesi,
-Sanayi ürünlerinde kullanılan hayvan yünleri, derileri ve kılları,
-Hastalığın görüldüğü ülkeden hayvan ve hayvan ürünlerini almak,
-Ayrıca laboratuvar çalışmaları sonucu dikkat edilmezse, şarbon mikrobu bulaşabilir.
ŞARBON KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Hastalığa herkes yakalanabilir. Ancak hayvancılıkla uğraşanlar, kasaplar, deri yün endüstrisinde çalışanlar, veteriner sağlık teknisyenleri ile veteriner hekimlerin hastalığa yakalanma ihtimali daha yüksektir.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Şarbon hastalığı, etkenin vücuda girmesinden itibaren yaklaşık 2-7 gün sonra ortaya çıkar. Belirtiler hastalığın klinik şekline göre değişir.