Atay: Artık büyük mucizeleri aramaktan öteye gidemeyiz
TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, Hatay’da yaratılan dayanışma için teşekkür ederek, “Artık büyük mucizeleri aramaktan öteye gidemeyiz” dedi.
İleri Haber
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, Kahramanmaraş merkezli depremlerde en fazla yıkımın yaşandığı illerden olan Hatay’ın Defne ilçesinde, enkaz altında kalan yurttaşları için arama-kurtarma çalışmalarına katılan partisinin üyeleriyle toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda TİP ekibine seslenen Atay, “Hepinize tarif edemeyeceğim kadar çok teşekkür ediyorum” dedi.
Atay, “Ne yazık ki çok tanıdığımızı kaybettik. Hatta o kadar çok tanıdığımızı kaybettik ki kimleri kaybettiğimizi bilmiyoruz bile. Bazı şeyleri tarif etmek çok güç benim için. İlk gün Türkiye İşçi Partisi’nin sadece il ve ilçe teşkilatlarından arkadaşlar mümkün olan en kısa sürede organize olup koordinasyon merkezi kurdular. 20 kişi ile başlayan iş şu ana neredeyse Defne ilçesinin tamamına ulaşmakla yürüyen koca bir yardım işine dönüştü. Bunda etkiniz çok büyük. Bu halk size minnettardır ilerde göreceksiniz” diye konuştu.
‘ARTIK MÜCİZELERİ ARAMAKTAN ÖTEYE GİDEMEYİZ’
Sözlerine “Her ne kadar çok üzgün olsak da bazı şeylere çok duygusal yaklaşsak da deprem gibi çok gerçek bir şey yaşadık ve bazı şeylerin realitesini konuşmak zorundayız. Bugün 5’inci gün, artık arama kurtarma çalışmaları tarihte görebileceğimiz en büyük mucizeleri aramaktan öteye gidemez” diyerek devam eden Atay, “Bundan sonrası bir enkaz kaldırma çalışması olacak ve enkaz kaldırma çalışması bizim kontrol edemeyeceğimiz iş makineleriyle, vinçlerle, kamyonlarla yapılacak” dedi.
‘ARTIK BAŞKA İHİYAÇLARIMIZ VAR’
Konuşmasının devamında TİP arama-kurtarma ve afet koordinasyonu ekiplerinin bundan sonra devlet üzerinde kamuoyu baskısı yaratma gibi bir etkisinin olmasını gerektiğini belirten Atay, şu ifadeleri kullandı:
“Bir an önce buradaki yaşam alanlarını insanların hızlıca normalleşebileceği bir duruma çevirmek üzere ve artık dışarıdan gelenlere ‘hayır’ demek durumundayız. Burada olan arkadaşlarımızı yavaş yavaş farklı alanlara kaydırmak zorundayız. Çünkü artık başka ihtiyaçlar var.
Önümüzde ciddi anlamda salgın tehlikesi var. Bundan sonra isteyeceğimiz malzemeler de bunlar üzerine olacak. Barınma sorun var. Bizim çadıra, seyyar tuvalete, hijyen malzemelerine, kişisel temizlik malzemelerine ihtiyacımız var. Artık hiltiye, matkaba daha fazla ihtiyacımız yok.”
‘ARAMA KURTARMA YAPAMIYORUZ DİYE YAPABİLECEĞİMİZ İŞ YOK DİYE DÜŞÜNMEYİN’
Birinci gün devlet gelseydi bunların hiçbirini konuşmayacaktık. Ama beşinci gün geldiler. Tarihin en kötü basiretsizlik örneğini burada yaşadık biz. Bundan ötesi zaten kötü niyet, halkı öldürmeye çalışmak. Biz beceriksizlikten öldük diye kabul edelim. Burada yüzlerce insan devletin yapabileceği işten çok daha büyüğünü yaptınız. Ama burada çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız o da şu arkadaşlar: İçeride sadece artık biz bize olabiliyoruz. Halka yardım etmemiz lazım. Çıkardığımız yemeği onlara dağıtmamız lazım. Biz şu an kendimizi doyurabiliyoruz sadece, buradaki malzemeleri onlara ulaştırmamız lazım. ‘Arama kurtarma yapamıyoruz’ diye yapabileceğimiz iş yok diye düşünmeyin.
‘DAYANIŞMAK AYNI ZAMANDA ROTASYON GEREKTİRİR’
Burada kalmayı planlayanlar varsa çadırlarını paylaşmak zorundalar. Bir kişi kalıyorsanız iki kişi kalmalısınız. Alan açmak zorundayız. Sağlıkçı arkadaşlarımız günlerdir uyuyacak yer bulamadılar. Yaşlı yurttaşlarımızı, çocuklu yurttaşlarımızı bir yerlere yerleştirdikten sonra onlara burada kalacak yer ayarlamamız lazım. Halka dağıtılacak malzemeleri kapalı bir yerde muhafaza etmemiz lazım.
Yarın itibarıyla yağmur geliyor. Tahliye etme gücümüz elbette sınırlı gelen arkadaşlar boş giderken mümkün olduğunca buradaki arkadaşlarımızı şehir dışına çıkarmaya çalışsın. Dayanışmak aynı zamanda bir rotasyon gerektirir. Kendi annem ve babam üzerinden söyleyeyim; sonsuza kadar aynı kişilere yardımcı olamazsınız. Fizik olarak mümkünatı yok. Gitmenin kötü olduğunu biliyorum. Ben de kendime ‘asla terk edemem burayı’ diyorum ama bunun fiili olarak mümkünatı yok. Hepinizin yüzüne bakıyorum; herkes uykusuz, herkes aç, herkes açıkta o yüzden bir rotasyona ihtiyacımız var.
‘HEPİNİZ BİZE GÜÇ VERDİNİZ, BELKİ BU ŞEHRİ BİR DAHA GÖREMEYEĞİZ’
Sizden ricam; burada koordinasyonu sağlamaya çalışan partili ve partisiz arkadaşlarımız var lütfen bu koordinasyona yardımcı olun, kendi başınıza karar vermemeye çalışın. Bu yardımcı olmaktan çok bir yerden sonra kaotik bir ortam yaratmaya başlıyor. Biz aynı zamanda sizin durumunuz için de endişelenmek zorunda kalıyoruz. Bakın iki gün önce kurtarma çalışmasına buranın bilgisi olmadan giden üç arkadaşımız artçı sarsıntıda enkazın atlında kalıyordu, yapmayın, ne olursunuz yapmayın. Bizi ayrıca bu konuda endişelenmek zorunda bırakmayın.
Buradaki malzemelerin tamamını hızlıca ihtiyaç sahiplerine dağıtmak zorundayız. Sağ olsunlar dışarıdan çok fazla malzeme geliyor fakat bizim gücümüz o malzemeleri hızlıca dağıtmaya yetmiyor çünkü sizin de desteğinize ihtiyacımız var.
Hepiniz geldiniz bize güç verdiniz. Belki bu şehri bir daha göremeyeceğiz. Kendi aramızda konuşurken hayatımızı geçirdiğimiz şehrin var olmadığını biliyoruz. Yine de ayakta kalmaya çalışacağız. Başka insanlar aynı şeyleri yaşamasınlar diye. Ben kaç kişi düşünüyorum parti bünyesinde profesyonel bir arama kurtarma ekibi kurabilir miyiz diye. Belki de bir çoğunuz gün gelecek o arama kurtarma ekibinin bir parçası olacaksınız. Belki de ileride bu afetlerden çok daha az zararla çıkmanın yolunu bulacağız. Bu bizim için bir kilometre taşı, bir başlangıç olsun. Teşekkür ediyorum, sağ olun.”