'Barış Akademisyenleri'nin tümü göreve iade edilsin'
Prof. Dr. Özdemir Aktan, görevden uzaklaştırılan Barış Akademisyenleri içinde özlük haklarına kavuşan ilk isim olmuştu.
İleri Haber
Eğitim Sen tarafından yapılan açıklamada, idare mahkemesinin Özdemir Aktan kararına dikkat çekilerek, Barış Akademisyenleri’nin tümünün göreve iade edilmesi çağrısında bulunuldu. Açıklamada, “Söz konusu karar geç kalmış, çekilen eziyetlere dair adaleti tesis etmese de oldukça önemli bir karardır. Bu karar, ihraç edilen imzacı akademisyenlerin her biri için hayat bulmalı ve akademisyenler görevlerine iade edilmelidir” denildi.
Anayasa Mahkemesinin (AYM) “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini “düşünce ve ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendiren kararına ve imzacı akademisyenler (Barış Akademisyenleri) hakkında açılan ceza davalarında verilen “beraat kararlarına” rağmen Olağanüstü Hal (OHAL) İşlemleri İnceleme Komisyonu, “kurum kanaati” gibi gerekçelerle göreve iade taleplerini reddetmişti.
OHAL İşlemleri Komisyonunun kararlarına karşı Ankara’da yetkili kılınan idare mahkemelerinden, Ankara 21. İdare Mahkemesi bir ilke imza atarak, Prof. Dr. Özdemir Aktan’ın göreve iadesine ve yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle ödenmesine karar verdi. Bu kararla Özdemir Aktan, görevden uzaklaştırılan Barış Akademisyenleri içinde özlük haklarına kavuşan ilk isim oldu.
‘AKADEMİSYENLER GÖREVLERİNE İADE EDİLMELİ’
Karara ilişkin Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) tarafından bir açıklama yapıldı.
Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
Nihayet, Ankara 21. İdare Mahkemesi, bir ilke imza atarak, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisinin imzacısı olan bir akademisyeni görevine iade ederek bunca zamandır yaşananların hukuksuzluğunu hükme bağladı. Sözü edilen kararda kısaca ve özetle;
- İlgili davanın, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun verdiği ret kararının, idari işlemin unsurları yönünden yargısal denetiminin yapılmasından ibaret olduğu,
- Göreve iade talebinin ret gerekçelerinden olan “üyelik unsurunun” cezai bir kavram olması nedeniyle idari yargı mercilerince denetiminin yapılamayacağı,
- Davacı hakkında “irtibat/iltisak”a dair başkaca bir “bilgi/belge” sunulamadığı, bu açıdan dava konusu idari işlemin sebep unsurunun bulunmadığı,
- Anayasa Mahkemesi’nin “Füsun Üstel ve diğerleri” kararındaki tespitler ışığında dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilerek, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Görüldüğü üzere, bildiriye imza attıkları gerekçesiyle ihraç edilen akademisyenlerin ihraç edilmelerine dair hukuki hiçbir dayanak bulunmamaktadır.
Eğitim Sen olarak ifade etmek isteriz ki söz konusu karar geç kalmış, çekilen eziyetlere dair adaleti tesis etmese de oldukça önemli bir karardır. Bu karar, ihraç edilen imzacı akademisyenlerin her biri için hayat bulmalı ve akademisyenler görevlerine iade edilmelidir. Bunun gerçekleşmesi için de sendikamız tüm örgütlü gücüyle mücadele edecek ve süreci yakından takip edecektir.