Bir İşçinin Gözünden: Koçtaş işçisi
Sorunlar saymakla bitmiyor ama yılmak yok. Koçtaş işçisine bu şekilde zorbalık yapmalarına izin vermeyeceğiz, engellemeye çalışıyorlar ama boşuna birlik olmak için uğraşacağız.
Koçtaş’ta bir dizi sorunla uğraşıyoruz. Sırasıyla anlatacağım. Öncelikle, Ücretlerimiz çok düşük, çoğu işçi 14 bin TL civarında kazanıyor. 10 yıllık kıdemli işçiyle işte bir aydır çalışan arkadaşa da aynı ücreti veriyorlar. Çoğu kıdemli, vasıflı işçi arkadaşımız işten ayrılıyor. Ücretlerin artırılmasını talep ettiğimizde ise yönetim “Kapı orada, isteyen çıksın, tazminatınızı da alamazsınız, dışarda bir sürü işsiz var” diyerek bizimle tehditvari konuşuyor.
Koçtaş’ta çok sık fazla mesaiye kalıyoruz. Yasaya göre patron işçisine fazla mesaiyi yaptırdığında, ödeme yapmak zorunda. Bin 100 saat fazla mesai yapan arkadaşlarımız bile var. Mesailerin kayıtlı olduğu sistemden düzenli olarak girişleri siliyorlar. Koçtaş usulsüzlük yapıyor, fazla mesaileri ödemiyor ve yasayı ihlal ediyor.
Koçtaş’taki bir diğer sorun ise ağır iş yükü. Depolarda, marketlerde çok az personel var ve her işe bizi koşturuyorlar. Reyonda çalışan arkadaşa işini bırak derhal kasaya geç diyorlar, hangi işi, ne zaman yapacağımızı bilemiyoruz. Bununla da kalmıyor, angarya işleri de bize yüklüyorlar. Mağazadaki tadilat işlerini yapan arkadaşlarımız var. Koçtaş’taki müdürler şahsi işlerini de zorla bize yaptırıyorlar. İşçilere evlerindeki montaj işleri yapanlar, eşya taşıma-nakliye için işçileri koşturan ve hatta şahsi araçlarını yıkatan müdürler bile var.
Bizlere bu kadar ağır iş yaptırıp bir de yıllık iznimize, resmî tatillerimize karışıyorlar. Kışın rızamız olmadan yıllık izinleri kullandırıyorlar, bayramlarda zorla mesaiye kalıyoruz. Koçtaş’ta esnek çalışma sistemi var. Müdürün iki dudağı arasında, bir gün 10.00’da gel, ertesi gün 12.30’da mesaiye başla, diğer gün akşam vardiyasında çalış diyebiliyor. Böyle olduğunda ne dinlenebiliyor ne uykumuzu alabiliyoruz. Koçtaş işçilerin hayatını tüketiyor, yavaş yavaş hepimizi yıldırıyor.
Maruz kaldığımız kötü muameleden de bahsedeceğim. Mağaza müdürleri psikolojik baskı yapıyor, yok yere fazladan iş veriyor ve olur olmadık sebeplerle tutanak tutuluyor. Ay sonu raporlarında satışlar düştüğünde, müşteri memnuniyet anketinde olumsuz görüşler çıktığında müdür bizleri topluyor, bağırıyor, hararet ediyor ve hatta kimi zaman tehditler savuruyor.
Bu zorbalıklara ses çıkarttığımızda, sorunları dile getirdiğimizde, özellikle öne çıkan arkadaşlara baskı uyguluyorlar. Müdürler karşı çıkan işçilerin bölümünü değiştiriyor, en ufak hatasında tutanak yazıyor. Bazı arkadaşlarımızı evlerinden oldukça uzak Koçtaş mağazalarına sürgüne gönderip işten ayrılmaya mecbur bırakıyorlar. En üzücü kısmı ise müdürlerin, amirlerin uyguladıkları bu baskıları, usulsüzlükleri Koçtaş insan kaynaklarına iletince, şikâyette bulunan arkadaşımızın ismini müdüre söyleyip fişliyorlar. Tahmin edeceğiniz üzere baskı daha da artıyor.
Koçtaş’ta emeğiyle uğraşan biz işçiler artık yaka silkiyoruz fakat çalışmak zorundayız. Personel memnuniyet anketlerinde şikayetlerimizi yazdığımız zamanlar da oldu. Müdürler müdahale edip, personel anketlerinde zorla yüksek puan verdirtiyorlar. Düşük çıkarsa müdürler tarafından azar işittiğimiz de oluyor.
Bahsettiğimiz bu duruma isyan edip kovulan arkadaşlarımız da oldu. Haksız yere işten atıldıkları için mahkemeye başvurdular, tazminat hakkı aldılar. Fakat Koçtaş işi sürekli yokuşa sürüyor, bir üst mahkemeye davayı götürüyor, yıllarca süründürüp işçilerin tazminatlarını geç alması için uğraşıyorlar. Bunun bir şirket politikası olduğunun farkındayız. İşçiye katiyen tazminat ödemeyeceksiniz diye açık açık söylediklerini biliyoruz.
Koçtaş’ta yönetimin yaptığı yolsuzluk, usulsüzlüklerden de bahsedeceğim. Mağaza ve depolarda güvenlik zafiyeti var. Ürünler kaybolduğunda bizden hesap soruyorlar. Eksilen ürünler, müdürler tarafından stokta var gösteriliyor.
Üst yönetim Koçtaş’ın çalıştığı firmalardan rüşvet alıyor. Firma eğer Koçtaş’ta konsinye stoğu geçmezse, firmaya çok az sipariş veriliyor, ödemeleri geç yapılıyor veya mağazadaki reyonu kasten boş bırakılıyor. Bu türden yöntemlerle çalıştığı firmaları zarar ettiriyor. Koçtaş’ta kalitesiz ve servis ağı olmayan mallar satılıyor. Kâr marjı da çok yüksek. En ufak döviz dalgalanmalarında derhal zam yapıyorlar. Geçenlerde bir sabah etiketleri değiştirdiler, önceki fiyatın üç katını etiketlere yazdılar.
Koçtaş mağazalarında, depolarında işçilerin birlikte hareket etme imkânı çok kısıtlı, sürekli işçileri takip ediyorlar. Daha önce sendikaya üye olup örgütlenmeye çalışan işçileri hızlıca işten attılar. İşçiler sendikadan bahsetmeye çekiniyor. İçerde büyük bir korku hâkim.
Zaten diğer örneklerden de biliyoruz Koç Holding firmalarında sendikaya tamamen karşı. Neden karşı? İşçiler sendikalı olursa, çalışanına keyfi şekilde baskı uygulamayacak, zorbalık, usulsüzlük yapamayacaklar. Bu ayrıcalığın ellerinden alınmasını istemiyorlar. Koçtaş’ta da Koç’un diğer firmalarında da sadece yönetici kadroya iyi davranıyor. Alın teriyle çalışan işçi kesimini asla önemsemiyor ve değer vermiyor.
Sorunlar saymakla bitmiyor ama yılmak yok. Koçtaş işçisine bu şekilde zorbalık yapmalarına izin vermeyeceğiz, engellemeye çalışıyorlar ama boşuna birlik olmak için uğraşacağız. İş yerinde taleplerimiz karşılana dek mücadeleye devam edeceğiz.