Bir işçinin gözünden: Sputnik grevi
Bir an evvel işimizin başına dönmeliyiz. Taleplerimiz karşılana dek mücadele sürecek. Yasal haklarımızın teslim edilmesi konusunda ısrarcı olacağız hem kendimizi hem de yasaları koruyacağız.
Nejdet Eksilmez
Sputnik’te verdiğimiz sendikalaşma mücadelesinin Türkiye’deki sendikal örgütlenmenin son dönemde kazandığı yükselişin bir parçası olarak değerlendiriyorum. Ekonomik sıkıntıların en yoğun yaşandığı medya sektöründe basın emekçilerinin yakın zamandaki sendikal örgütlenme girişimleri ve elde ettikleri kazanımlar, açıkçası bize umut verdi. Daha iyi çalışma koşullarını kurumsallaşmış bir mücadeleyle elde edebileceğimize inandık ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’nda (TGS) bir araya geldik. Birbirimizi ikna etmekte çok zorlanmadık, işyerindeki tüm arkadaşlarımız daha iyi şartlarda haber yapmak, özgürce içerik üretmek ve özlük haklarını elde etmek istiyorlardı. Doğru bir iletişim stratejisini izledik, sendika ile şeffaf yürütülen, üyelerin kararlarının hayata geçirildiği bir işyeri ikliminde oldukça başarılı bir örgütlenme deneyimi ortaya çıktı. Sputnik’te sendikal örgütlenmeyi sağladıktan sonra yönetimle müzakere süreci başladı ve ardından grev hızlıca örgütlendi.
Grevi tetikleyen gelişme işverenin işçilere karşı beklenmedik tavrı oldu. İşverenin müzakere zeminini ortadan kaldıran bu tavrı karşısında grevi örgütlemek bizler açısından kaçınılmazdı. Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tıkanınca elimizde kalan yasal seçenek greve çıkmaktı. 24 Temmuz’da işvereni uyarmak amacıyla bir açıklama yaptık ve greve çıkma iradesine sahip olduğumuzu bildirdik. Biz tüm iyi niyetimizle işverene toplu sözleşme görüşmelerine devam etmesi için ısrarla çağrıda bulunduk. Fakat işveren 7 Ağustos’ta, iş yeri temsilcisi olarak benim de dahil olduğum, sendikaya örgütlü 24 kişiyi işten çıkardı. İşverenin işten çıkartma kararına karşı grev kararı aldık. Sendikal örgütlenme sürecinin sağlamlaştırdığı işyerindeki birliktelik, işverenin işten atma hamlesine karşı işçilerin ortak bir tepkiyi hızlıca örgütlemesine imkân sağladı.
Grevdeki enerjimiz yüksek, arkadaşlarımız gayet özgüvenli ve dirençli. Meslektaşlarımız sağ olsun, destek veriyorlar. Biliyoruz ki birçok meslektaşımız bizimle saf tutuyor, dayanışmak isteseler dahi, çalıştıkları kurumların sendikal örgütlenmeye ilişkin olumsuz tutumları nedeniyle desteklerini açıktan sergileyemiyorlar. Bu durumu anlayışla karışılıyor, işçi ve sendika karşıtı iklimin zamanla değişeceğini umuyoruz. Mücadelemize kamuoyu desteği her geçen gün artıyor, ziyaretler sıklaşıyor ve bu durum inancımızı diri tutuyor.
Bildiğiniz üzere Sputnik Rusya menşeili bir kuruluş ve uluslararası basın mecrasında da faaliyet gösteriyor. Mücadelemizin Türkiye Rusya ve Avrupa kamuoyunda yankı uyandıracağı düşüncesindeyiz. Grevimiz henüz yeni başladı ve destek giderek büyüyor. Rusya’daki meslektaşlarımız bizle dayanışıyorlar fakat mücadelemizin görünür olması ve Sputnik üzerindeki kamuoyu basıncını artırmak için seslerini biraz daha yükseltmeleri gerekecek. Bu sadece bizim grevimiz değil, örgütlenme arzusu içinde olan herkesin sesi olacak.
Bu mücadelede tek dayanak noktamız yasalar, Anayasa’dan aldığımız güç ile TGS bünyesinde örgütlendik, Sendika bakanlıktan yetkiyi aldı ve sözleşeme masasına oturdu, işverenimiz de bu görüşmelerde tavrını açıkça ortaya koydu. Üzerinde anlaştığımız sözleşme maddeleri de vardı fakat müzakere masası dağıldı.
Sendika avukatlarımız yaşanan tüm sürecin bizim açıdan hukuka uygun ilerlediğini ve işverenin yasayı açıktan ihlal ettiğini ifade ettiler. Biliyoruz ki kanunsuz bir şekilde işten atıldık. Atılan arkadaşlarımızın işlerine iade edilmesi ve işveren tarafının sendika ile masaya oturması gerekiyor. Bir an evvel işimizin başına dönmeliyiz. Taleplerimiz karşılana dek mücadele sürecek. Yasal haklarımızın teslim edilmesi konusunda ısrarcı olacağız hem kendimizi hem de yasaları koruyacağız.