Çocuklar 'sınıf radyosu'ndan sesleniyor: Duygu Okulu Serisi
Duygular da insanlar kadar çeşitli, rengarenk, farklı ve elbette içinde olumsuzluklar barındırıyor. Çocuklarımızın bu çeşitlilikte kendilerini bulmaları, duygularını tanımaları, neden ve nasıl sorularına cevap aramaları oldukça değerli. Duygu Okulu, çocuklarımızla birlikte, onların gözünden duygularımız üzerine eğiliyor…
Umut Dağlar
Duygularımız zaman zaman baş edilmez bir biçimde hayatlarımızın tam ortasında yerlerini alabiliyor. Özellikle yönetemediğimiz, anlamlandıramadığımız, biçimlendirmediğimiz sürece oldukça da can sıkıcı olabiliyor. İyi - kötü, olumlu - olumsuz birçok duygu için bu geçerli. Özellikle sahip olduğumuz olumsuz duygular - bu çok olağan olmakla birlikte - yaşamlarımızın kilit noktaları haline gelebiliyor.
Yaşımız kaç olursa olsun bulunduğumuz duygu durumlarımız elbette ki bireysel bir tarihimiz, toplumsal koşullar ve kişilik özelliklerimizden kaynaklı olarak sahneye çıkıyor. Yetişkin insanların duyguları ve davranışlarının yorumlanması, değiştirilmesi veya anlatılması oldukça geniş yelpazeli bir alanı kapsıyor. Peki ya çocuklar? Onların duyguları yaşaması, duygularını ifade etmesi, başkalarının duygularını anlaması ve gerekli iletişimi kurabilmesi nasıl olacak? Ebeveynler ve yetişkinler, çocukları duygularını yaşarken onların bu sürecine nasıl destek olacaklar?
Çok soyut bir kavram olarak “iletişim” kelimesini başa koymakla birlikte bahsettiğimiz iletişimi çocukların duygularında ve dünyalarında var etmek zor bir mesele. Çünkü çocuklar, dünyayı yetişkinlerden biraz daha farklı algılıyor, yorumluyorlar ve yaşıyorlar. Ve elbette buna ek olarak öğreniyorlar:. Duygularını nasıl yaşayabileceklerini, nasıl tepki verebileceklerini, duygularını nasıl yönetebileceklerini... Bu noktada iletişim diye bahsettiğimiz kavramı da elbette dış dünyayı gözlemleyerek, deneyip yanılarak, bazen üzülüp hayal kırıklığına uğrayarak, bazen de olumlu edinimlerle kazanıyorlar. Bunun yanında üstünde durmamız gereken en önemli şeylerden biri, iletişimle birlikte duyguları yaşama biçimi ve davranışlarını bulundukları çevreden model alarak yaşadıkları karşımıza çıkıyor.
Onların kişisel gelişim süreçlerine elbette ki çok farklı yöntemlerle destek olabiliriz. Çocukların duygularına ilişkin birçok kitap mevcut olmakla beraber Uyurgezer Kitaptan çıkan “Duygu Okulu” tam da yukarıda bahsettiğimiz tabloda bizlere yardımcı olabilecek kitaplardan. “Simone Artık Arkadaşlarını Sevmiyor!”, “Emma Kıskançlık Yapıyor!”, “Edgar Kavga Ediyor!”, “Leon Kaba Konuşuyor!” isimli dört kitaptan oluşan serimiz; çocukların özellikle olumsuz davranışlarına yönelik inceleyeceğimiz kitaplar arasında raflarda yerini alıyor. Kitapların isimlerinden de anlaşıldığı üzere çocuklarda sıkça görülen olumsuz davranış ve duygular üzerine eğiliyor hikayelerimiz. Bu duygu ve davranışları onların gözünden irdeliyor, tanıtıyor, araştırıyor ve hatta onların cümleleriyle adeta hissettiriyor.
Çocukların özellikle yaşadığı ve sergilediği olumsuz duygu ve davranışları hakkında konuşurken bu davranışların sadece yapılmaması gerektiğini söyleyip geçmiyor çocuklarımıza. Duygularımızın ve davranışlarımızın çeşitli olabileceğini, tüm bunları farklı biçimlerde yaşayıp sergileyebileceğimizi, neden tüm bunları hissettiğimizi ve tabi en önemlisi tüm bunlar karşısında neler yapabileceğimizi anlatıyor onlara.
Serimizin kahramanları, “Duygu Okulu”nun her bir kitabında farklı bir problem ile hikayenin içinde yer alırken bunları çözmek için "sınıf radyosu"nda yerlerini alıyor. Yaşadıkları ve hissettiklerini yine hep birlikte konuşuyor, birbirlerine soruyor, fikirlerini dinliyor ve çözümler üretiyorlar. Seride tüm bunlar farklı farklı anlatılırken birlikte yaşamak ve iletişim kavramları üzerinde sıkça duruluyor. Aynı zamanda yaşanılan hikayelerle birlikte burayı doğuran ve temellerinden veya sonucunda ortaya çıkabilecek durumlar üzerine de bol bol örneklendiriliyor.
“Duygu Okulu” ebeveynlerin ve yetişkinlerin birlikte okuyabileceği, çocuklarda karşılaştığımız olumsuz durum ve davranışlara yönelik temel başlıkları konu edinen bir seri. Aynı zamanda hikayeler dizilirken satırlara, çocukların hissettiği her şeye onların gözünden bakabilmeyi, onlarmışçasına hissedebilmeyi, elbette birlikte bir yaşamı ve iletişimi görebiliyoruz.
Duygularımız bize ait şeyler, onları durup dururken yok edemeyiz, kaldırıp çöpe atamayız veya istediğimiz anda edinemeyiz. Keza davranışlarımız da yine aynı şekilde. Fakat buraya dair atacağımız adımlar, yapabileceğimiz birçok şey var. Duygularımıza ve çocuklarımıza sımsıkı sarılabilmek adına…
KÜNYELER
Emma Kıskançlık Yapıyor!, Pakita, Res.Marygriboille, ÇEv. Nadiye Çobanoğlu, Uyurgezer Kitap, 2018, 32 Sayfa.
Edgar Kavga Ediyor!, Pakita, Res.Marygriboille, ÇEv. Nadiye Çobanoğlu, Uyurgezer Kitap, 2018, 32 Sayfa.
Simone Artık Arkadaşlarını Sevmiyor!, Pakita, Res.Marygriboille, ÇEv. Nadiye Çobanoğlu, Uyurgezer Kitap, 2019, 32 Sayfa.
Leon Kaba Konuşuyor!, Pakita, Res.Marygriboille, ÇEv. Nadiye Çobanoğlu, Uyurgezer Kitap, 2019, 32 Sayfa.