Diyanet İşleri Başkanlığı bir 'din' kurumu değildir. Kuruluş Yasasına göre, 'genel idare içinde bir daire' konumundadır. Anayasanın 174. maddesi temelinde devletin laik niteliğini korumak ve çağdaş uygarlığı gerçekleştirmek isteyen resmi dairelerden biridir. Bu kapsamda ibadethaneleri yönetir, nereye hangi müftünün atanacağına karar verir vs.

Yasal mevzuat böyle olduğu halde Diyanet, uzun zamandır 'görüş bildirme' adı altında tüm devlet dairelerine, mahkemelere dahi kendi gerici ve yobaz düşüncelerini dayatmakta, kendisini din alanında 'tek otorite' ve 'referans mercii' olarak olarak sunmaktadır. Diyanet'in yayınladığı 'fetvalar'ın bizatihi kendisinin toplumca 'ahlaksızlık' olarak algılanması ve büyük tepkiler oluşması, bu kurumun din alanında kendisini bir otorite gibi görmesinden, AKP ve diğer gerici partilerin bu kurumun işlediği haltları azgınca desteklemesinden kaynaklanmaktadır. Son 'baba kızına şehvet duyabilir' rezil 'fetva'sına AKP'den 'tepki' gösteren olmaması, hatta 'Adalet' bakanının fetvayı eleştirenlere 'alçaklar' diyerek hakaret etmesi gerçeği ortadadır. Diyanet, bu fetvadan dolayı bir 'özür' bile dilememiştir, zira böyle düşünmektedir.

Bugünkü Diyanet, 'Vahabi-Selefi' anlayıştadır. Suudi Arabistan gericiliğinin izindedir. Topluma ayrımcı, gerici, çağdışı, nefreti aşılayan görüşler pompalaması, işte buradan kaynaklanmaktadır. Bugünkü Diyanet'in referansları ile IŞİD'inkiler aynıdır. Bakın size bir kaç 'fetva':

* 'Mezar taşı üzerine yazı yazmak mekruhtur.' (IŞİD de aynısını savunuyor, türbeleri, mezarlıkları bombayla havaya uçuruyor)

* 'Komünistlerin kestiği kurban eti helal değildir.' (Diyanet sözde 'dini' bir kurum, 'komünizm düşmanı ve bayağı 'siyasi' açıkça)

* 'Bir kuruyemişçi içkili lokantaya kuruyemiş satıyorsa, cebine haram para girmiştir.'

* 'Şarap fabrikasında çalışmak caiz değildir.'

* 'Müslüman biri Müslüman olmayanla evlenemez.' (Din kardeşliğini boşver insan kardeşliğine aykırı, ırkçı bir düzenleme)

* 'Başı açık gezmek haramdır.'  (Kadın düşmanı Vahabi-Selefi ideolojisinin bir ürünü tavır, IŞİD'in 'Rakka Yasaları' gibi)

* 'Bir kadının tek başına Ankara'dan İstanbul'a gitmesi caiz değildir.' (IŞİD'in 'Rakka Yasaları'yla aynılığa başka bir örnek)