Son yıllarda giderek sıklığı artan biçimde dış politika krizlerine tanık oluyoruz. AKP rejimi, oldukça kısa bir zaman diliminde Rusya, Almanya, Hollanda, ABD gibi ülkelerle tansiyonun yükseldiği mecralara sürüklendi. Tüm bu sürüklenmelerin peşi sıra pek çok konspiratif tez ortaya saçıldı. Boy boy tezleriyle dış politika uzmanlarından savaş analistlerine ekonomistlere sözünü söylemeyen kalmadı.

Avrupa’yla kopma noktasına gelen ilişkiler, ABD’de Trump sonrası belirsizlik, NATO bağının seyri, Rusya ile gel-gitli ilişkiler, bölgede değişen güç kombinasyonları vb. Bu dinamikleri “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” noktasında değerlendirenler de, tersine “eski tas eski hamam” olarak görenler de oldu. 

Peki, tüm bu keşmekeş içinde Türkiye’nin politik salınımlarını, sınırları daha net bir çerçeve içine oturtmak mümkün müdür? Daha açığı Türkiye için tarihsel birikimi de gören kuşbakışı bir perspektife belli bir “dış politika okumasını” oturtmak olanaklı mıdır?

Tüm bunları İleri Haber yazarları Metin Çulhaoğlu, Haluk Yurtsever ve Onur Emre ile konuştuk.

(Söyleşiyi okumak için görselin üzerine tıklayınız)