En korkulan köpekler aynı zamanda en yanlış anlaşılan köpekler olabilir

En korkulan köpekler aynı zamanda en yanlış anlaşılan köpekler olabilir

Bir köpeği sadece Pit Bull olduğu için reddetmeyeceğim gibi, sadece Pit Bull olduğu için bir köpek alın demezdim.

Çeviri: Nilban Bora 

Pit Bull’lar güçlü tutkular uyandırır. Bazıları için yasaklanması gereken katil köpeklerdir. Diğerlerine göre ise Pit Bull’lar önyargı ve yanlış anlaşılma kurbanlarıdır. Peki, kim haklı?

2014 yılında Arizona'daki evinin yakınında oynarken, dört yaşındaki Kevin Vicente, Mickey adlı bir Pit Bull tarafından vahşice saldırıya uğradı. Ancak yetkililer köpeği uyutmaya çalıştığında, kamuoyu çocuğun değil köpeğin tarafında oldu.

Bu olay Pit Bull: The Battle Over an American Icon kitabının yazarı Bronwen Dickey'nin kendisinin de keşfettiği gibi, Pit Bull’lar konusundaki keskin fikir ayrımını gözler önüne serdi. Dickey, Pit Bull'larla ilgili olumsuz görüşlerin genellikle ırk ve ırkın tarihi hakkındaki yanlış anlaşılmalar sebebiyle şekillendiğini göstermeye çalışarak, farkında olmadan Pit Bullsavunucusu topluluk için bir kahraman oldu ve bu köpekleri tehlikeli birer hayvan olarak görenlerin tehdit ve taciz hedefi haline geldi. İmza günleri artık koruma desteği gerektiriyor ve evi güvenlik kameralarıyla donatıldı.

Yazarla telefonda görüştüğümüzde, kendi Pit Bull’u Nola'nın türe dair korkularını nasıl boşa çıkardığını anlattı; Pit Bull'ların hikayesinin Amerika Birleşik Devletleri tarihiyle nasıl derinden iç içe geçmiş olduğunu ve New York'taki bir vakfın bu en kutuplaştırıcı türün itibarını nasıl geri kazanmaya çalıştığını bizlere anlattı.

2005'ten 2015'e kadar, Pit Bull’lar her 17 günde bir yaklaşık bir vatandaş olmak üzere 232 Amerikalıyı öldürdü. Birleşik Krallık'ta ve diğer bazı ülkelerde bu köpeklerin yasaklandığını biliyoruz. Burada da yasaklanmaları gerekmiyor mu?

Hayır. Bu kitaba başlarken yaptığım ilk şey, bu olaylarla ilgili neler olup bittiğini ve bunları en iyi nasıl önleyebileceğimizi konuşmak için hayvan bilimleri uzmanlarına ulaşmak oldu. İstatistiksel olarak Pit Bull kaynaklı ölümler inanılmaz derecede nadirdir. ABD'de 320 milyon insanımız ve 77 ila 83 milyon köpeğimiz var. Yani herhangi bir yılda ABD'de herhangi bir köpek türü tarafından öldürülme şansınız on milyonda bir.

Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’nden Jeffrey Sacks gibi bu vakaları inceleyen insanlar, pit bulların neden olduğu ölümler söz konusu olduğunda, cins tanımlamalarının genellikle doğru olmadığını göstermiştir. “Pit Bull” unvanı, yıllar içinde o kadar çarpıcı bir şekilde genişledi ki, insanlar, Pit Bull ırklarının her birini ayırmak yerine, büyük başlı ve kısa gövdeli herhangi bir köpeği bu kategoriye sokmaya başladılar.

Yani istatistiğe itiraz mı ediyorsunuz?

Evet. American Veterinary Medical Association dergisinde 2000-2009 yılları arasındaki köpek kaynaklı ölümler üzerine yapılan bir araştırma, bu vakaların yüzde 80'inden fazlasında köpeğin bakımı ve kontrolü ile ilgili dört veya daha fazla önemli faktör olduğunu buldu.

Bunlar sosyalleşmemiş köpeklerdi; irilerdi ve kısırlaştırılmamışlardı - üstelik öldürülen kişiyle hiçbir ilişkileri yoktu. Başka bir deyişle, faktör üzerine faktör eklenerek kusursuz bir fırtına oluşmuştu.

İtiraf etmeliyim: Hiç iyi huylu bir Pit Bull’a tanışmadım. Dalmaçyalı köpeğimle yürürken kaçındığım tek cins Pit Bull’lar. Doğası gereği agresif bir cins, değil mi?

[Gülüyor] Sanırım bu anekdotlarımızın bir düellosu olacak. Ama her şeyden önce, Pit Bull bir cins değildir; dört ayrı cinstir. Amerikan Pit Bullteriye ve American Staffordshire Teriyer - üreticiler American Kennel Club (ABD'deki ikinci en büyük köpek ırk kayıt sistemi) meşruiyetini istediğinde Amerikan Pit Bull Teriyeri’nin ayaktakımıyla ilişkilendirilmek istemediğinden Amerikan Pit Bull Teriyeri’nden ayrılan AKC konformasyon cinsiydi.

1930'lardan beri bir konformasyon cinsi olan Staffordshire Bull Teriyer var; ve 1990'larda Amerikan Staffordshire Teriyer’inden türetilen Amerikan Bully adı verilen daha yeni bir tür var.

İkincisi, Pit Bull’ların doğası gereği agresif olduğuna dair fikri destekleyen bir bilimsel çıkarım yok. İnsanlar, "Bu köpekler dövüşmek için yetiştirildi" diyorlar, orijinal cins olarak 1889'da ortaya çıkan Amerikan Pit Bull Teriyer'in dövüşmek için geliştirildiği doğrudur. Ancak bu kategoriye dahil edilen diğer üç ırk, tarihlerinin başından beri köpek gösterisi konformasyon cinsleri olmuştur. Onlar bu mirasa sahip değiller. Bir araya toplanmaları sorunun bir parçası çünkü biz her şeyi nasıl olduklarına değil de nasıl göründüklerine dayandırıyoruz.

Bize Pit Bull’ların Amerika'nın en sevilen ırkları arasında olduğunu söylüyorsunuz - Bizim Çetemiz/Little Rascals'ın bir üyesi olan ünlü köpek Petey bir Pit Bull idi. Maskottan canavara geçişleri nasıl oldu?

Bu uzun, girift bir hikaye. Kısa versiyonu şöyledir: Pit Bull’lar, Birinci Dünya Savaşı ve Buhran sırasında, ortalama bir mavi yakalıya duyulan nostaljik duygunun olduğu zamanlarda gerçekten popülerdi. Mavi yaka her zaman bu köpeklerin en popüler olduğu demografi olmuştur. Pit Bull’lar tamamen Amerikalı olarak görülüyorlardı: yaygarasız, gösterişsiz, sıradan köpekler. 1950'lerde, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra tüketici patlaması ile birlikte, AKC ırklarında da büyük bir patlama oldu ve Pit Bull’lar gözden düştü.

Ancak 1970'lerde, yasadışı köpek dövüşünden geriye kalanları yok etmek için hayvan hakları savunucuları tarafından yapılan oldukça iyi niyetli bir hareket başlatıldı. Bunu yapmak için, Amerika'daki her gazetenin ön sayfasına köpek dövüşü koymak için medyayla ortaklık kurdular. Bunu yaparken, bu köpekler hakkında bilime veya tarihsel gerçeklere dayanmayan vahşi spekülasyonları teşvik ettiler - örneğin Pit Bull’ların 2 ton çene basıncına sahip oldukları gibi. İnsanlar korktukça, muhtemelen bu köpeklere asla sahip olmaması gereken daha çok insan da onları istemeye başladı.

Bize Pit Bull’larla ilgili kendi deneyimlerinizi anlatın. Hiç pit bull’unuz oldu mu? Çocuklarınızın etrafında olmalarından bir çekince duyar mısınız?

Ben 1980'lerde büyüdüm ve Pit Bull’lardan hep korkmuşumdur. Birkaçıyla tanışana kadar bu varsayımlarımı sorgulamaya dahi başlamadım. Benim Pit Bull’umun adı Nola. Nola yedi yaşında ve son derece sevecen, harika ve akıllı bir köpek. Her zaman bu örneği vermekten çekinirim çünkü benimkinin harika olması, dışarıda gerçekten kötü köpeklerin olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz! [Gülüyor] Geniş genellemeler yapamazsınız. En korkutucu ve dengesiz Pit Bull’dan en iyi huylu, dünya yansa umurunda olmayacak olana kadar hepsiyle tanıştım. Mizaç çok bireysel bir şey.

Pit Bull Mickey neredeyse bir çocuğu öldürüyordu ama ailesi çocuğun cerrahisi için para bulamazken Mickey’nin rahat, klimalı bir hücrede tutulmasına karar verildi. Hayvanlara insanlardan daha iyi davranma tehlikesiyle karşı karşıya değil miyiz?

Evet, dikkatli olmazsak, öyleyiz. Beni rahatsız eden şeylerden biri de buydu. Bu büyük bir medya gösterisiydi. Kevin Vicente ciddi şekilde ısırıldı. Bir gözü geçici olarak kör oldu ve çenesi kırıldı. Herkes köpeğe ötenazi yapılacağını düşündü. Bunun yerine, binlerce insanın köpeği kurtarmak için dilekçeler imzaladığı ve bağışlarda bulunduğu, çocuğun tedavisi için ayrılan fona neredeyse hiç bağışta bulunulmadığı bir toplumsal hareket vardı.

Bugün Mickey, Arizona hapishanesindeki klimalı bir hücrede bin dolarlık bir web kamerası eşliğinde yaşıyor, böylece insanlar onun ne yaptığını görebiliyor. Şükürler olsun ki, davaya gösterilen ilgiden sonra Vicente ailesine daha fazla bağış oldu. Bu gerçekten acı çeken bir çocuk, ailesi acı çekti ve bu durum başlı başına inanılmaz miktarda şefkati hak ediyor. Ancak bir köpek bir kez böyle bir sembol haline geldiğinde, insanlar rasyonel olmayan şekillerde hareket edebilirler.

Polis tarafından vurulan Pit Bull’ların sayısını tartışırken “savaş alanı zihniyeti” terimini kullanıyorsunuz. Bugün Amerika'da polis sadece masum köpeklerden daha fazlasını vuruyor gibi görünüyor. Bu problemi bizim için analiz eder misiniz?

Bununla ilgili Radley Balko'nun The Rise of the Warrior Cop adlı harika bir kitabı var. Kesin rakamları bilmiyoruz, çünkü kimsenin kapsamlı olarak polisler tarafından öldürülen köpekler listesi tutma zorunluluğu yok, ancak muhtemelen her yıl binlerce olduğunu tahmin edebiliriz. Önce ateş ediyor, sonra soruları soruyorlar gibi sanki. Yanlış evlere gidip köpekleri vuran ve öldüren ya da sadece kendi işlerine bakan köpekleri öldüren polisler oldu.

Bu sorun çoğunlukla korkudan kaynaklanıyor. Tabii ki polisin işi çok zor, ancak tetiği çekmeye hazır zihniyet oldukça kötü. Geçenlerde Idaho'da bir polis memurunun arabada havladığı için bir köpeği vurduğu bir vaka vardı. Memur, tehlikeli bir Pit Bull'u vurduğunu iddia etti. Daha sonra ortaya çıktı ki, köpek kayıtlı bir siyah Labrador'du.

Köpek dövüşü hala ciddi bir sorun mu?

Köpek dövüşü ciddi bir sorun ama danıştığım tüm müfettişler dövüşlerin azaldığını söylüyor. Hem kırsal alanda hem de şehirde köpek dövüşüne rastlayabiliriz. Geleneksel olarak beyaz ve kırsal alana ait olan profesyonel köpek dövüşleri var. Sonra, daha çok bir kereye mahsus olan kentsel köpek dövüşü var, "Köpeğimin senin köpeğini yenebileceğini görmek istiyorum." Her ikisi de işkence biçimleridir ve ortadan kaldırılmaları gerekir.

Bir süre önce Missouri'de de büyük bir baskın olmuştu ama köpek dövüşleri çoğunlukla Louisiana ve Teksas'ta gerçekleşir. Bu dövüşler zamanla azalıyor, çünkü teknoloji, müfettişlerin bu adamları yakalama konusunda çok daha donanımlı olmalarını sağlıyor.

Hayvan Çiftliği Vakfı adında bir yeri ziyaret ettiniz. Bize bu kurtarma operasyonundan ve Pinto adındaki köpekten bahsedin.

Hayvan Çiftliği Vakfı, New York'ta bir at çiftliğinde yaşayan ve Amerikan Pit Bull teriyerinin bir maskot olarak itibarını geri kazanmak isteyen Jane Barkley adında emekli bir yayıncı temsilcisi tarafından kuruldu. Barınak Pit Bull’larına Amerika'daki çoğu barınakta sahip olamadıkları bir şans vermek istedi. Başladığı zaman ABD'deki çoğu barınak, sahiplenilme şansı vermeden Pit Bull’ları reddediyordu.

Çiftlikte kalırken yaptıkları şeylerden biri de bir barınak köpeğinin oda arkadaşınız olmasını sağlamaktır, böylece köpekler bir aile ortamına alışabilir ve köpeğin o ortamda nasıl davrandığı hakkında daha fazla bilgi alabilirler. Pinto, hayatının ilk altı ayı boyunca oldukça tecrit edilmiş bir hayvan kontrol tesisindeydi. Yine de tamamen normal, eğlenceli, mutlu bir köpekti. Bu bana hayvanların genel olarak ne kadar dayanıklı olduğunu hatırlattı. Sadece pit bull’lar değil, bir tür olarak köpekler böyledir

Pit Bull’ların nesini seversiniz Sayın Bronwen? Eğer bir Pit Bull sahiplenmeyi düşünüyorlarsa okuyucularımıza ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Pit Bull’lar hakkında sevdiğim şeyler, köpekler hakkında sevdiğim şeylerle aynı. Kulağa tuhaf geldiğini biliyorum çünkü tüm bu zamanımı özellikle Pit Bull’lar hakkında bir kitap yazarak geçirdim ama gerçekten tüm köpeklerin aynı olduğunu anladım. Tüm köpek ırklarının DNA'larının yüzde 99,8'inden fazlası aynı.

Pit Bull'un hikayesi büyüleyici çünkü tam bir Amerikan hikayesi. Onları sevseniz de sevmeseniz de Gettysburg Savaşı'ndan bu yana bizim kim olduğumuzun büyük bir parçası oldular. Çok inişler ve çıkışlar oldu, çok şey yaşadılar ve hala bizimleler. Her zaman güçlü bir sembol olacaklar.

Pit Bull sahiplenmeyi düşünen insanlar için önünüzdeki köpeğe odaklanın derim. Bir köpeği sadece Pit Bull olduğu için reddetmeyeceğim gibi, sadece Pit Bull olduğu için bir köpek alın demezdim. Size ve yaşam tarzınıza uygun köpeği bulun. Önünüzdeki köpeğe odaklanarak en iyi seçimi yapacaksınız.

Kaynak: National Geographic

DAHA FAZLA