Yazar: Hélène Roussel ve Jean Mortier
Çeviren: Kübra Aslanhan
2004 yılının sonbaharında, 88 yaşında hayata gözlerini yuman meslektaşımız ve dostumuz Gilbert Badia, bize modern Almanya’nın Cermen tarihi hakkında muazzam bir eser bıraktı.
Güney Fransa’ya iş aramak için gelen Katalan bir duvarcının oğluydu. Lycée de Béziers’deki mükemmel eğitimin ardından Montpellier Üniversitesi’nde Almanca öğrenmeye başladı. Frizya adalarından biri Spiekeroog’da ardından Hamburg’da Fransızca asistanı olarak, yirmi yaşında Hitler Almanyası’nı keşfetti. Sonraları kendini derinden etkileyen bu deneyime tanıklık edecekti. Yaşam hikâyesi, dönemin savaşlarına katılan gönüllü bir askerin yaşamıydı. 1938 yılında, genç komünist bir öğretmen olan müstakbel eşiyle tanıştıktan sonra Komünist Parti’ye katıldı ve 1938 yılında Almanca doktorasını aldı. İşgal sırasında Gilbert Badia, “TA” (Alman İşçileri) denilen; düşman askerlerden bilgi toplamaktan, morallerini bozmaktan ve firar etmeye teşvik etmekten sorumlu, Göçmen İşgücü’nün (MOI) parçası olan bir direniş örgütüne katıldı. Ocak 1941’de ve Ekim 1943’te iki kez tutuklandı; önce La Santé hapishanesinden sonra Haute-Vienne’deki bir kamptan kaçmayı başardı. Her seferinde Paris’teki direniş hareketlerine yeniden katıldı. Fransa’nın kurtuluşundan sonra, Aragon’un yönettiği komünist Ce Soir gazetesinin Genel Sekreteri oldu. 1950 yılında gazeteden atıldığında Milli Eğitim’e geri döndü. 70’lerin başına kadar görev yapacağı Paris’teki Charlemagne Lisesi’ne atandı.
1962 yılında yayınlanan ve birçok kez baskı yapan Histoire de l’Allemagnecontemporain kitabını bu dönemde yazdı. Savaş sonrası Almanya ile ilgilenen birkaç nesil Cermen öğrencileri, özellikle de ikinci cildi inkâr edilemez şekilde çağın ve yazarın bağlılığının izini taşıyan bu eserden yararlanacaktı. 1987 yılında, Gilbert Badia Cermen uzmanlardan oluşan bir ekiple tamamen gözden geçirilmiş bir baskıyla kitabını yeniden yayınladı.
Bu önemli esere rağmen, kısa süre sonra Spartakist hareketi üzerine araştırmalar yapan Gilbert Badia’nın siyasi görüşü ve araştırma yönelimleri nedeniyle o dönem Fransız bir üniversiteden kabul alma ihtimali çok azdı. Alman medeniyeti, 1968 yılından önce ağırlıklı olarak edebiyat, dil ve filolojiye yönelik Cermen çalışmalarında çok az temsil ediliyor ve belirli bir geri kalmışlıkla kaydediliyordu. Bağımsız Cezayir’in akademik gelişmesine yardımcı olup 1966 yılına kadar yöneteceği Algiers Üniversitesi’nin Almanca bölümünü kurdu ve böylece yükseköğretimin kapıları kendisine açılacaktı.
Fransa’ya döndüğünde yeni kurulan, çağdaş yaklaşımlara ve yeni çalışma alanlarına açık üniversiteler ona kapılarını açacaktı. 1968 yılında, Nanterre Üniversitesi’nde geçen iki yılın ardından, geleceğin Paris 8 Üniversitesi, Centre Universitaireexprérimental de Vicennes’de ders vermeyi seçti. 1985’te kariyerinin sonuna kadar burada, özellikle de Bilimsel Danışma Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yaparak ders verecekti. Diğer yandan önce Üniversiteler Yüksek Kurulu’nda (şimdilerde Ulusal Üniversiteler Kurulu olan) ardından Ulusal Yüksek Öğrenim Araştırma Kurulu’nda (CNESER) Ulusal Yüksek Öğrenim Birliği’nin (SNESup) seçilmiş üyesi olarak yer aldı.
Bir öğretmen olarak Charles Andler, Edmond Vermeil, Robert Minder ve Pierre Grappin’in geleneğine uygun şekilde, Alman tarihinin ve kültürünün 20. yüzyıla kadar öğretiminin tam anlamıyla Cermen çalışmalarının bir parçası hâline gelmesine katkıda bulunacaktı. Böyle bir eğitim içeriği güncellemesi, öğrenci hareketinin taleplerine ve birçok meslektaşın beklentilerine uygun olarak gerçekleşiyordu.
Gilbert Badia ayrıca çok seçkin bir öğretmen, genç araştırmacılara karşı hem talepkâr hem de destekleyici bir araştırma direktörü, açık sözlü ve sıcakkanlı, fikirleri tartışma konusunda tutkulu bir adamdı. Nereden geldiğini unutmamış, Pierre Bourdieu’nün duyduğu gibi “mirasçıları” olmaktan çok uzak öğrencilerinin derslerinde kendilerini evlerinde hissetmeleri için çok şey yapmıştı. Ayrıca doğru bildiğinden şaşmayan bir adam olsa da gerektiğinde, kendini inkâr etmeden veya baskın söyleme uymadan dinlemeyi ve kendini sorgulamayı bilen biriydi.
Gilbert Badia’nın Alman İşçi Hareketi tarihçisi olarak Spartakist hareket, Clara Zetkin ve özellikle de Rosa Luxemburg üzerine yaptığı çalışmalarla; 900 sayfalık devlet doktora teziyle ve kimi zaman birden fazla dile çevrilen çeşitli yayınlarıyla dünyanın en önemli otoritesi olduğu doğrulandı.
Aynı zamanda Fransa’da, özellikle de 1973 yılında Paris 8 Üniversitesi’nde kurduğu, 90’lı yılların başına kadarsa Jean Mortier’nin devam ettirdiği Connaissance de la RDA dergisiyle Demokratik Alman Cumhuriyeti (RDA) üzerine çalışmaların gelişmesine katkıda bulundu. Paris 8 Üniversitesi kütüphanesinde, Jean Mortier gözetiminde RDA’ya adanmış ilk kitap koleksiyonunu oluşturdu ve yeni eyaletlerle genişleterek Fransa’da eşi benzeri olmayan bir kütüphane hâline getirdi.
Ayrıca Gilbert Badia, 1977 yılında Paris 8’de bu alandaki ilk Fransız ekibini kurarak Fransa’daki Nazi karşıtı Alman sürgünü üzerine yapılan çalışmalara da öncülük etti. Fransa 1933 yılından 1939’a kadar bu sürgünlerin en önemli ev sahiplerinden biri olmasına rağmen ve bu kişilerden bazılarının Fransız akademisyenlerden Cermen uzmanı Edmond Vermeil ve Robert Minder, tarihçi Pierre Renouvin ya da sosyolog Célestin Bouglé ile bağlantıları olduğu halde ne onlar ne de Fransız tarihçiler savaş sonrası sürgünün tarihini yazmayı umursadı. Bu boşluğu doldurmak ve 1930’larda Fransız–Alman ilişkilerinin bu kilit alanını gün yüzüne çıkarmak için Gilbert Badia, Cermen uzmanı ekibiyle üç eser yayınladı: Les Barbelés de l’exil, Exilés en France ve LesBannis de Hitler. Bu ekibin çalışmalarını, özellikle de sürgündeki Alman medyası üzerine odaklanan, Hélène Roussel ve Lutz Winckler liderliğinde yeni bir Fransız–Alman araştırma grubu takip etti.
Gilbert Badia, Ulusal Sosyalist rejim ve Nazi karşıtı muhalefet arasındaki çatışmayı yalnızca sürgün açısından değil, Almanya açısından da değerlendirdi. 1983 yılından itibaren, Reichtag yangınında hâlâ tartışmalı olan sorumluluk sorusunu çok sayıda arşiv belgesi ışığında gözden geçirdi. 2000 yılında basılan son eseri Ces Allemandsquiontaffronté Hitler’e gelirsek, onu Üçüncü Reich döneminin iç isyanına adadı.
Son olarak, çok çeşitli eserlerde dikkate değer bir çevirmendi: Brecht’n, MartinWalser’in tiyatro oyunları; Heinar Kipphardt, Jura Soyfer, Volker Braun; Brecht’in şiirleri, Marx’ın teorik metinleri, Clara Zetkin ve Rosa Luxemburg. L’idéologieallemande’ın Fransızca baskısının sorumlusu olan Badia, ayrıca Marx’ın pek çok başka metnini çevirip önceki çevirileri de revizesini yaparak Marx eserlerinin ilk nesil çevirmenleri ile bugünün çevirmenleri arasında köprü kurdu. Aynı zamanda Éditions Sociales yayınevine, Jean Mortier ile birlikte on iki ciltlik Marx–Engels mektuplarının editörlüğünü yaptı.
Yukarıda Gilbert Badia’nın çalışmalarının kısa bir bibliyografyası bulunmaktadır. Daha eksiksiz hazırlanan bir bibliyografi Mouvementsocial, Annales, Allemanged’aujourd’hui, Cahiersd’histoire, Revued’Allemange gibi dergilerde yayınlanan sayısız makalelerini ve kitap incelemelerini de içermelidir.
Gilbert Badia güçlü bir adam olmasa da paylaşımcı biriydi. Entelektüel merakı sonuna kadar sağlam kalan bir öncüydü. Ölümü çağımızın Almanya üzerine çalışmaları için büyük bir kayıptır. Aynı zamanda kendisini tanıyan pek çok kişi için de büyük bir insanlık kaybıdır.
Kaynak:Associationdes Germanistes de l'Enseignement Supérieur