Ayşenur Önal

Japonya’da yaşanılan Fukuşima nükleer felaketin yıl dönümünde Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) basın açıklaması yapmak ve ölenleri anmak için havaya balon uçurmak isteyen Mersin Nükleer Karşıtı Platform (NKP) üyeleri güvenlik güçleri tarafından engellendi.

Fukuşima’da 11 Mart 2011 yılında yaşanılan nükleer felaketi 10’uncu yılında anmak ve neden nükleere karşı olduklarını anlatmak isteyen nükleer karşıtları eylemi yapamamasına rağmen dava edildi. Bugün ilk duruşması görülen dava öncesi NKP bileşenleri basın açıklaması yaptı.

‘YARGILAMA TAMAMEN HAKSIZ VE HUKUKA AYKIRI’

Mersin Adliyesi önünde konuşan Mersin Baro Başkanı Gazi Özdemir, “Nükleer santralle ilgili olan durum hepimizin hassasiyeti. Özellikle Mersin halkının hassasiyeti ki burada yapılan yargılama tamamen haksız ve hukuka aykırı bir yargılama. Tamamen orada arkadaşlarımız anma töreni için orada bulunurken her şeyin yasal olduğu bir anda hukuka aykırı bir şekilde yargılama kovuşturma aşaması yürütülmektedir. Biz her türlü haksızlığın ve hukuka aykırı işlerin karşısındayız. Bugün de Mersi Barosu olarak NKP’nin de doğal üyesi olarak arkadaşlarımızın yanındayız. Umarım hak yerini bulur, suçsuz oldukları da aşikar” dedi.

‘GÜVENLİK GÜÇLERİ ANAYASA BİLMİYORDU’

Açık çağrıyla yapılan bu açıklamanın ardından araçlardan iner inmez saldırıya uğradıklarını kaydeden NKP eski dönem sözcüsü Aycan Özcan, “Kalkanları yere vurarak ve jopların da kalkanlara vurarak bize baskı yapmaya çalıştılar. Biz de o baskıya karşı sesimizi yükselttik. Orada bulunan insanlara burada neden olduğumuz dair bilgi aktırma adınaydı. Sonra balonlarımızız uçurup sahile doğru indik ki bulunduğumuz yer Akkuyu NGS’den epey uzaktaydı. Dinlenmek için sahile gitmiştik ve orada da güvenlik güçleri yanımızdaydı ve gazetecilere vereceğimiz röportajlara bile karıştılar. ‘Burada konuşabilirsiniz ama nükleer santral hakkında konuşamazsınız’ dediler. Hatta bir yüzbaşı, ‘Anayasaya karşı geliyorsunuz’ dedi, asıl anayasaya karşı gelen kendileriydi ve anayasayı bile bilmiyorlardı. Ben kendim, çocuklarım ve gelecek kuşaklar için sağlıklı bir dünya yaratmakla yükümlü olduğum için protesto ettim” dedi.

‘HUKUK FAKÜLTELERİNE HUKUK NASIL YAPILMAZ DİYE KONU OLACAK’

Davanın ilerleyen zamanlarda hukuk fakültelerinde ders olarak anlatılacağını da ekleyen Özcan, “Ama hukuk nasıl yapılır diye değil, nasıl yapılmaz diye okutulacaktır diye düşünüyorum. Böylesine absürt bir dava olabilir mi? savcı şöyle bir iddianame hazırlanış, her ne kadar anayasa mahkemesinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin şu maddeleri gereğince bildirim yapılmadan, izin alınmadan, basın açıklaması, gösteri yürüyüşü yapılabilir denmesine rağmen zorlama bir maddeyle bize ceza verilmesini istiyor.

Savcı bizim yaptığımızın yasal olduğunu iddia ediyor zaten ama buna rağmen zorlar bir maddeyle bizim hakkımızda ceza istiyor. Bu muhtemelen gelecek kuşaklar bunu hüzünle ya da ironiyle anacaktır diye düşünüyorum” sözlerine yer verdi.

‘NÜKLEER SANTRALLERE KARŞI SESİMİZİ VE MÜCADELEMİZİ YÜKSELTELİM’

Özcan son olarak şunları söyledi:

“Ben sadece yasaların değil, yaşam hakkının bana verdiği yetki ve haklarımdan kaynaklı oradaydım. Bu mücadeleye devam edeceğim, dahası sadece Mersin halkının değil bütün Akdeniz havzasında bulunan bütün insanlara çağrı yapıyorum: Nükleer santrallere karşı sesimizi ve mücadelemizi yükseltelim.”

‘HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKMAK İÇİN BİR KEZ DAHA ADLİYE ÖNÜNDEYİZ’

Avukat Sevim Küçük ise, “Bugün ne yazık ki bir kez daha yaşam savunucuları olarak hakkımızda açılan bir davayla ilgili olarak savunma yapmak üzere geldik. Aslında savunma yapmaktan çok Anayasal, yasal ve uluslararası sözleşmelerde koyulan haklarımızı dile getirmek ve haklarımıza sahip çıkmak için bir kez daha adliye önündeyiz” sözlerine yer verdi.

‘ANAYASAL HAKLAR ENGELLENDİ’

Fukuşima nükleer felaketinin 10’uncu yılında yapılmak istenen eylemin engellendiğini kaydeden Küçük, “Arkadaşlar nükleer güç sahasına gittiklerinde ne yazık ki anayasada kullanmak istedikleri halkalarını engeller nitelikte güvenlik güçleriyle karşı karşıya kalmışlardır. Ve herhangi bir söz söyleme fırsatı dahi tanımadan onlara karşı güç kullanmak suretiyle olay yerinden uzaklaştırmışlardır. Ve haklarında toplantı, gösteri yürüyüşleri yasasına muhalefetten dava açılmıştır. Bugün burada talimat mahkemesinde savunmalarını verecekler” diye konuştu.

‘BURADA SUÇ İŞLEMEKTE OLAN GÜVENLİK GÜÇLERİDİR’

Toplantı, gösteri yürüyüş yasasının temel hak olduğunun altını çizen Küçük, “Anayasada da olduğu gibi vatandaşın sağlıklı bir çevrede yaşama hakları mevcuttur ve yine anayasada belirttiği gibi herkesin düşüncelerini ifade etme özgürlüğü söz konusudur. Devlete ve vatandaşa verilen yükümlülüklerden bir tanesi de çevrenin kirlenmesini engellemek ve sağlıklı bir çevre oluşturmak ve korumaktır. Burada suç işlemekte olan güvenlik güçleridir” dedi.