Gazeteci Erdal İmrek’i darbeden polisler için işkenceden yargılama yolu açıldı

Gazeteci Erdal İmrek’i darbeden polisler için işkenceden yargılama yolu açıldı

Gazeteci Erdal İmrek’in Gezi'nin yıl dönümünü takip ederken darbedilmesiyle ilgili 3 polis, işkenceden ve basın özgürlüğünü engellemekten yargılanabilecek.

Fotoğraf: Evrensel

Gazeteci Erdal İmrek’in Gezi'nin yıl dönümünü takip ederken polislerce darbedilmesiyle ilgili soruşturmada, Anayasa Mahkemesinin (AYM) ihlal kararından sonra bugün ilk duruşma görüldü. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen celsede, İmrek’in avukatının mahkeme için yaptığı görevsizlik talebi kabul edildi. Üst mahkeme davayı kabul ederse 3 polis, İmrek’e işkence yaptıkları ve basın özgürlüğünü engelledikleri için yargılanabilecek.

Gezi direnişinin yıl dönümünde, 31 Mayıs 2014’te Taksim'de düzenlenen etkinlik sırasında Evrensel editörü olarak haber takibi yapan Erdal İmrek, polislerce alıkonulup darbedilmişti. 3 polis memuru yıllar sonra hakim karşısına çıktı. Dava, İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada Erdal İmrek’in avukatı Yıldız İmrek, mahkeme için görevsizlik talebinde bulundu. Savcılığın itirazına karşın mahkeme görevsizlik kararı vererek, davanın İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini karar verdi. İtiraz yolunun açık olduğu karar, üst mahkeme tarafında kabul edilirse, 3 polis, basın özgürlüğü, kişi hürriyetini engelleme ve işkence suçlarından yargılanabilecek. 

AVUKAT YILDIZ İMREK: GAZETECİYE GÖREVİNİ YAPTIRMAMAK İÇİN ACI ÇEKTİRDİLER

Duruşma sonrasında Evrensel'e konuşan Avukat Yıldız İmrek, savcılığın polisler hakkında yaralama suçundan iddianame hazırladığına dikkat çekerek, “Zor kullanma yetkisi olmamış ki bu yetkinin aşılmış olsun. Gazeteciye görevini yaptırmamak için acı çektirmek amacıyla gaz tutmuş, darbetmiş” dedi.

Mahkemenin görevsizlik kararı vermesinin önemli olduğunu belirten İmrek, “Gazetecilerin haber takibi sırasında pek çok defa engellendiği ve kötü muameleye maruz kaldığı olaylar halen de devam ediyor” dedi.

Anayasa Mahkemesine yaptıkları itiraz üzerine AYM’nin "insan haysiyetle bağdaşmayan kötü muamele" ve "basın ve ifade özgürlüğünün engellenmesi" değerlendirmesinde bulunduğunu hatırlatan Av. İmrek, “Emsal bir karardı. Fakat bu dosyada, AYM’nin iptal kararından sonra soruşturma dosyası yenilendikten sonra 3 gazetecinin sanık olarak da ifadesi alınmıştı. Ve görüntülerde de polislerin bu suç teşkil eden fiilleri gerçekleştirdiği açıktı” diye konuştu.

SAVCILIK "BASİT YARALAMA" SUÇUNDAN İDDİANAME HAZIRLADI

Savcılığın AYM kararına rağmen yine takipsizlik kararı verdiğini de hatırlatan Av. Yıldız İmrek şunları söyledi:

“Meni muhakeme kararına itiraz ettik. Bölge Mahkemesi 1. İdare Dava Dairesi itirazımızı kabul etti. Yapılan şey görevle ilgili değildir. Kolluğun görev yaparken şiddet uygulaması diye bir görev yoktur. Dolasıyla burada adli bir suç söz konusudur. Meni muhakeme kararıyla ilgilisi yoktur. Savcılığın resen soruşturması sürdürmesi gerekir. Bu nitelikte bir karar verildi. Sonra bu dava açıldı. Fakat dava açılırken, savcılık yine yargıda egemen olan bir cezasızlık pratiğinin bir örneğini verdi.”

Savcılığın polislerin zor kullanma yetkisini aştığını öne sürerek "basit yaralama" gibi suçla iddianame düzenlediğine vurgu yapan Av. İmrek, "Bu iddianame tarzıyla da basit yargılama usulü, yani duruşma açılmadan davanın sürmesi gerçekleşecekti. Biz bunu da itiraz ettik. Basit yargılama olamayacağını, suç tipleri itibarıyla hem işkence hem basın özgürlüğünün engellenmesi hem de kişiyi hürriyetinden alıkoyma, yaralama ve darp suçlarının işlendiğini; bu suçlar üzerinden duruşma açılması gerektiğini belirttik. İtirazımız üzerine duruşma açıldı” diye konuştu.

EMSAL KARAR OLABİLİR

Görülen davada işkence yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini talep ettiklerini ve mahkemenin taleplerini kabul etmesinin önemli olduğunu söyleyen Av. Yıldız İmrek, şöyle devam etti: “Bu, ikili soruşturma ve etkili yargılama ilkesi açısından önemli karar bir oldu. Kolluk güçlerinin basınla karşı karşıya kalındığında keyfi hareket etme ve sokakta cezalandırma pratiklerinin yerine, hukuk sınırlarına çekilmesi konusunda emsal bir karar oluşturulabilir.”