Batuhan Batan

İstanbul'un Gaziosmanpaşa ilçesi Yenidoğan Mahallesi'nde kentsel dönüşüm çalışmalarına karşı yurttaşlar ile AKP'li belediye arasında yıllardır süren ihtilaf çözüme ulaştı. Acele kamulaştırma kararı sonrası 'riskli yapı' ilan edilen bölgede direnişini yıllardır sürdüren bölge halkı ile Gaziosmanpaşa Belediyesi arasında yürütülen müzakere sürecinde anlaşma sağlandı.

Yurttaşlar ile belediye arasında 6 maddelik bir sözleşme imzalanırken, dün Gaziosmanpaşa'da Sokak Kültür Merkezi'nde, bölge halkının da katılımıyla bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamadada 2013'ten bugüne dek yaşanan süreç aktarılırken, sonrasında kentsel dönüşüm sorunlarıyla mücadele eden yurttaşların soruları yanıtlandı. 

'MÜCADELE EDİNCE KAZANABİLİYORSUN, BUNU İSPATLAMIŞ OLDUK'

Gaziosmanpaşa Barınma Hakkı Sözcüsü Korkmaz Aslan, İleri Haber'e yaptığı açıklamada "Mücadele ettiğinde olduğunu gösterdik, mücadele etmeyince mağdur oluyorsun. Mücadele edince kazanabiliyorsun, bunu ispatlamış olduk. Vatandaşları kul gibi görüyorlar, her şeye tamam demesi gereken yığınlar olarak görüyorlar. Herkesin hakkının, hukukunun olduğunu, fikrinin olduğunu ispatlamış olduk" derken, "Belediye bu kararların duyulmasını da istemiyor. Kötü bir örnek onlar için, direnme motivasyonu veriyor insanlara" ifadelerini kullandı. 

GOP Barınma Hakkı Sözcüsü Korkmaz, 6 maddelik sözleşmenin detaylarını da şöyle aktardı: 

"Müzakere sonucunda değiştirebildiğimiz 6 maddemiz var. Bir tanesi geçici madde. Hissesi acele kamulaştırılmış olan komşularımızdan biriyle ilgili bir madde. Sadece onun 
sözleşmesinde var. Acele kamulaştırmanın geri alınacağına dair bir hüküm koyduk görüşmeye. Onun dışında bütün anlaşan hak sahiplerini ilgilendiren 5 maddelerimiz var. Bunlarda biri yerinde dönüşümle ilgili bir madde.

Bir diğer maddede ise bu sözleşmeyi kimlerin imzalayacağıyla ilgili. O da 22 Kasım'a kadar olan süre içerisinde anlaşmayan hak sahipleri notere gittiğinde bu sözleşmeye imza atacaklar bu madde sayesinde. Başka bir sözleşme ile, o klasik sözleşme ile karşı karşıya kalmayacaklar.

Diğeri sözleşmenin süresi ile ilgili bir madde. Orada, sözleşmenin imzalanmasından sonra yani bütün hak sahipleri imzalarını attıktan sonra başlayan 12 aylık bir süre koyduk. 12 aylık süre içerisinde inşaat ruhsatı alınmazsa, inşaat faaliyetlerine başlanmazsa sözleşmenin feshi hakkını veriyor vatandaşa. Bu maddeyi boşa düşürebilecek olan mücbir sebepleri daraltmaya çalıştık. Orada da 'inşaatın yapımını engelleyecek ve imkansızlaştıracak düzeyde olması kaydıyla' diyerek mücbir sebeplere bir not düştük. Ucu açık bir madde, o açıklığını kapatmaya çalıştık mümkün olduğu kadarıyla. Ama hiç yoktan iyidir. Öbür türlü, her türlü gerekçe ile çok rahat bir şekilde bu 12 aylık süreyi uzatabileceklerdi. İnşaatın süresi 30 artı 6 aydır. O süreyi de uzatabileceklerdi...

Diğer maddemiz de doğrudan ve dolaylı olarak ortaya çıkan aksamalar bölümü. Orayı çıkarttık sözleşmeden. Orada da bizden veya yüklenici firmadan veya GOPAŞ'tan
kaynaklanacak sebepler ve bizden kaynaklanmayan sebepler diye bir bölüm var. Bu bizden kaynaklanmayan kısmı çıkarttık. Yani doalylı olarak ortaya çıkan aksamalar sıkıntılıydı. Bizim dışımızda GOPAŞ'tan kaynaklanmayan falan. Orada da bir daraltma yoluna gittik mücbir sebepleri ve 12 aylık süreyi korumak için yaptık bunu. 6 maddemiz böyle."

'MAĞDURİYETİN SEBEBİ GÜÇSÜZLÜK'

12 aylık sürenin önemli olduğunun altını çizen Korkmaz, Gaziosmanpaşa'daki bazı ailelerinde yaşadığı kentsel dönüşüm projelerinde kira destekleri konusunda yaşanan sıkıntılara ilişkin de "Kira destekleri değil de inşaat süresi ile ilgili güvenceler var. Kirayla ilgili sıkıntı yaşadığımızda biz o sorunu çözeriz Yenidoğan'da, çünkü örgütlü buradaki halk. Diğerlerinin mağdur olmasının sebebi güçsüzlükleriydi" ifadesini kullandı. 

BELEDİYEDEN, AVUKAT CAN ATALAY HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Gaziosmanpaşa'da barınma sorunları yaşayan yurttaşlara destek veren isimlerden biri olan Avukat Can Atalay da basın açıklamasına katıldı. Belediye yetkilileri tarafından hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu öğrendiğimiz Atalay, konuya ilişkin detayları İleri Haber ile paylaştı.

Geçen yıllarda Gaziosmanpaşa'daki kentsel dönüşüm projelerine ilişkin yapılan bir halk toplantısında, belediye görevlilerinin kayıt aldığını belirten Atalay, söz konusu kaydın hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak "O kayda dayanarak suç duyurusunda bulundular. O suç duyurusu hukuken takipsizlikle sonuçlandı. Savcılık kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermişti. Fakat olağanüstü bir kanun yoluna başvurarak Adalet Bakanlığı üzerinden o kararı bozdular" şeklinde konuştu. 

Kendisi hakkında baroya da şikayette bulunulduğunu belirten Atalay, dilekçede 'görevi kötüye kullanmak' iddiasının yer aldığını ve belediyenin 'avukatlık kanununa aykırı olarak açık toplantıda kamu idaresinin işlem ve eylemlerine ilişkin olarak görüş açıkladılar. Vatandaşı,belediyemiz aleyhine dava açmaya teşvik ettiler' şeklinde suçlamalarda bulunduğunu aktardı.

'FİİLİ, MEŞRU MÜCADELENİN TAYİN EDİCİ BİR ROLÜ VAR'

Gaziosmanpaşa'daki mücadelenin kazanımla sonuçlanmasını da değerlendiren Avukat Can Atalay, "Gaziosmanpaşa gibi bir bölgede çok iyi bir iş yaptılar. Gönlümüzden geçen çerçeve değil fakat bu iş örnek bir iş." dedi. Atalay, sözlerinin sonunda Türkiye'nin hukuk devleti niteliğini uzun zamandır hızlı bir şekilde kaybettiğini dile getirirken, Gaziosmanpaşa'daki süreç için "Fiili, meşru mücadelenin tayin edici bir rolü var" yorumunda bulundu. 

BASIN AÇIKLAMASI

Gaziosmanpaşa Barınma Hakkı Meclisi tarafından yapılan basın açıklamasının bir bölümü şöyle:

"Bugüne gelmeden önce 2013'ten bugüne neler yaşanmıştı kısaca hatırlatmak isteriz. Barınma Hakkı Meclisi'nde bir araya gelen Gaziosmanpaşalıların direncini kırmak için Yenidoğan, Bağlarbaşı ve Yıldıztabya Mahallelerinde kaçak olmayan "Imar Affi" kapsamındaki tapusu dahi alınmış kaçak olmayan gecekondular 2015 ve 2017 seneelrinde iki sefer kaçak yapı statüsüne sokularak yıkılmaya çalışıldı. Tabiki bu uygulamalar karşısında her türlü mücadeleyi sonuna kadar sürdürdük ve mahkeme kararları ile haklılığımız da tescillendi. Fakat Belediyenin bu hukuksuz uygulamalarına karşı mücadele ederken komşumuz Nazif Karanfil'i mahkeme koridorunda kaybettik. Ama yılmadık, pes etmedik ve mücadeleye devam ettik ve "Riskli Alan" kararlarını da mahkeme kararları ortadan kaldırdık.

Bu mahkeme kararları sonrasında 2016'nin bahar aylarında artık Gaziosmanpaşa'daki rantsal dönüşüm süreci duracak, belediye de hatasından dönecek diye umut ederken 5000 küsür parselde yaşayan onbinlerce insanın evi ile ilgili alınan "Acele Kamulaştırma" kararları ile karşı karşıya kaldık. Tabiki binlerce insanın açmış olduğu davalar işle bu hukuka aykırı saldırıyı püskürttük ve işbu kararları da ortadan kaldırdık.

Bu süreçte yanımızda olan avukat dostlarımızdan Avukat Can Atalay ve Avukat Arman Yilmaz'ın Gaziosmanpaşa Belediye Başkan Hasan Tahsin Usta tarafından tehdit edildiğini, savcıliğa ve baroya şikayet edildiğini de unutmadık.

2016 yılındaki "Acele Kamulaştırma" kararları yetmemiş olacakki hemen akabinde Bakanlar Kurulu riskli alan kararlan iptal edilmiş olan bölgeleri 2.kez "Riskli Alan" ilan etti. Bu hukuksuz uygulamar ve hak mücadeleleri yaşanırken evlerinden ve mahallelerinden rızaları zorla üretilerek gönderilen ve evleri yıkılan komşularımız yıllardır hiçhir mahkeme kararı engeli olmayan bölgelerde bitecek inşaatları beklemeye devam ettiler ve halen Sayın Hasan Tahsin Usta ve çalışma ekibindeki kamu görevlilerinin verdikleri sözü tutmasını bekliyorlar.

2019 yerel seçimleri öncesinde 3 yıl boyunca Riskli Alan, Acele Kamulaştırma, Kaçak Yapı ve Riskli Yapı kararları eşliğinde yoğun saldın altında kalan Yenidoğan Mahallesi, seçimler sonrasında bıçak gibi kesilen saldınlar sonrasında rahat bir nefes almişti. Maalesef rahat nefes alınabilecek günler sayılı imiş. Yerel seçimler sonrasında "Riskli Yapı saldınları altında yaşamlarını ve mücadelelerini sürdürmek zorunda kalan Yenidoğan Mahallesi'nde sayaçlar sökülmüş kolluk kuvvetleri ve zabıtalar gecekonduları yıkmak için sayısız kez mahalleye gelmişler fakat mahallelinin kararlı duruşu ve mahkeme kararları yıkımları engellemiş, gelenler mahalleyi terk etmek zorunda kalmışlardı

Yenidoğan Mahallesi'nde 2016-2017-2018 yıllarında karşı karşıya kaldığımız bu yoğun saldırılara rağmen, şartlarını kendimizin belirlediği bir dönüşüm için 2018 yılının temmuz ayından bugüne GOP Belediye Başkanlığı ve GOPAŞ ile 3 kere müzakere görüşmeleri başlatılmış ise de ilk iki müzakere süreci sayaç sökümleri ve yıkım kararları nedeniyle Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından alamete uğratılmıştır. Fakat yılmadık ve pes etmedik; her defasında haklarımıza dönük saldınlara karşı meşru ve fiili bir şekilde direnerek mücadele azmimizi bugüne taşıdık ve 3. müzakere sürecini haklarımızı büyük ölçüde koruyarak olumlu olarak sonlandırdık.

Nihayet 2018 senesinde Gaiosmanpaşa Belediyesi ve GOPAŞ'a sunmuş olduğumuz sözleşme teklifimiz üzerinden yürüyen görüşmeler sonucunda; hak sahiplerinin geneli ile ilgili yerinde dönüşüm, sözleşmenin kimlerle imzalanacağı, sözleşmenin süresi ve mücbir sebepler ile ilgil olmak üzere 5 madde ve maliki olduğu hissesi mahkeme karanna rağmen acele kamulaştırmaya konu olmuş olan bir komşumuza özel geçici 1 madde olmak üzere toplam 6 maddede uzlaşma sağlanarak noter huzurunda sözleşmeler imzalanmaya başlandı.

8 senedir sürdürdüğümüz hak mücadelemizin bu 6 madde ile tabi ki sınırlandırılamayacağının bilincindeyiz. Yenidoğan Mahallesi'ndeki bu kazanımımızın diğer mahallelere örnek olmasını ve yaygınlaştırılmasını umuyoruz ve diyoruz ki; Söz Yetki Karar Halkındır! Gaziosmanpaşa Bizimdir!

Lafı da daha fazla uzatmadan yola çıktığıma ilk günlerden beri gecelerini gündüzlerine katarak bizlere her konuda destek olan başta Avukat Can Atalay, Avukat Arman Yılmaz. Avukat Deniz Özen, Avukat Halil Ibrahim Yılmaz, Avukat Birsen Avcı şahsında hukukçu dostlarımıza, CHP Gaziosmanpaşa liçe Örgütü'ndeki eski ve yeni dönem yöneticileri ve meclis üyelerine ve tabii ki bizlerle her zaman dayanışma içinde olan Türkiye'nin dört bir yanındaki Kent ve Doğa aşıklarına teşekkürü bir borç biliriz.

Ve son olarak iki yol arkadaşımızı anarak açıklamamızı sona erdirmek istiyoruz: "Hem Nazif Amca'nın hem de Sami Dayı'nın mücadelesi mücadelemizdir. Bizler onun mallarının değil mücadelesinin birer mirasçıyız. İçleri rahat olsun, haklarını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz." demiştik .Bugünkü ZAFERİMİZİ kaçak yapı tutanağının iptali için mahkemelerde koştururken mahkeme koridorunda son nefesini veren Nazif Amcamıza ve "Riskli Yapı" iptal davası sürecinde kalbi daha fazla dayanamayip aramızdan ayrılan hepimizin dayısı Samı Kocaoğlu'na adıyoruz. Onlara verdiğimiz sözü tutmanın gönül rahatlığı içinde bugün bir aradayız ve anılarını mücadelemizde yaşatmaya devam edeceğiz.

Yenidoğan'da Direnenler Kazandı.

Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.

Hak verilmez alınır.

Söz Yetki Karar Halkındır."