İleri Haber

Halkın Mühendisleri tarafından “Hatay Su Raporu” yayınlandı.

Defne’de iki su kuyusundan (sondaj suyu) ve Sevgi Parkı Koordinasyon Merkezi’nde bulunan iki su tankından olmak üzere dört ayrı noktadan su numunesi alınarak yayınlanan raporda, İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik değerlerinden yüksek çıktığı açıklandı.

Bakanlıklar tarafından yetkilendirilmiş TÜRKAK tarafından akredite edilmiş bir laboratuvarda su analizi yapıldığını açıklayan Halkın Mühendisleri, rapor sonucuna dair şu sözlere yer verdi:

“25 Şubat 2023 Cumartesi günü, Defne’de iki su kuyusundan (sondaj suyu) ve Sevgi Parkı Koordinasyon Merkezi’nde bulunan iki su tankından olmak üzere dört ayrı noktadan su numunesi alınmıştır. Hatay’da yaygın olarak tüketilen kuyu suyu (sondaj suyu) deprem sonrasında da suya erişim sıkıntısı olması nedeni ile kullanılmaya devam ediliyor. Kuyu sularının; içmek, yemek yapmak, bulaşık yıkamak, duş almak gibi farklı ihtiyaçlar için kullanıldığı bilgisi alınmıştır. Atık suların, deprem sonrasında altyapı ve kanalizasyon sistemlerinde yaşanan kırılmalar, göçmeler nedeni ile yeraltında oluşmuş olası çatlaklardan kuyu sularına bulaşma ihtimali bulunmaktadır. Bu nedenle Defne’de kullanılan iki kuyu suyundan numeneler alınarak analizler yapılmıştır. Bu iki noktadan temin edilen suların içme suyu olarak kullanılmadığı, diğer ihtiyaçlar için kullanıldığı bilgisi paylaşılmıştır.

Deprem sonrasında su ihtiyacı için farklı belediyeler tarafından su tankerleri ile barajlardan sular alınarak çadır, konteyner, aşevi, dayanışma merkezleri gibi alanlarda bulunan su tanklarına sular doldurulmaktadır. Bu alanda bulunan suların içme suyu olarak kullanılmadığı, genellikle bulaşık yıkamak, duş almak gibi farklı ihtiyaçlar için kullanıldığı bilgisi paylaşılmıştır.

KOLİFORM BAKTERİ TESPİT EDİLDİ

Dört farklı noktadan alınan su numunelerine Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan, İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik çerçevesinde analizler yapılmıştır. Su kuyularından ve su tanklarından alınan dört numuneye dair analiz sonuçları yukarıda paylaşılmıştır. Sonuçlar incelendiğinde, Kuyu-2 ve Sevgi Parkı park dışı su tankı numunelerinde Toplam Koliform Bakteri Sayısının İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmeliğe göre yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ölçüm değerleri incelendiğinde; suyun organik maddeler ile kirlenmiş olduğu, içme ve kullanma suyu için uygun olmadığı, tedbirler alınması gerektiği kabul edilmelidir.

Su kaynağında bulunan mikroorganizmalar, kirleticileri besin maddesi olarak kullanmakta, uygun yaşam koşullarında çoğalmaktadır. Çürük kokunun kaynağı bu mikrobiyolojik faaliyetlerdir. Ölçümde tespit edilen Koliform bakteri nedeninin, su kaynağının atık sular ile temas etmesi ya da topraktaki kirleticilerin yeraltı suyuna karışması olasılığıdır. Kirleticileri besin maddesi olarak kullanan Koliform bakteriler bu ortamda çoğalmıştır. Belediye tarafından temin edilen suda ise, bütün değerlerin normal olmasına karşın Koliform bakteri tespit edilmesi, suyun kaynağında, taşınma sürecinde ya da kullanılan su tankında bir kirlenme olasılığıdır.

Koliform bakteri tespit edilen her iki noktada bulunan içme ve kullanma suyu olarak kullanılmamalıdır. Bu noktalardaki su içilmemeli, yemek yapılmamalı, bulaşık yıkanmamalı ve duş almak için kullanılmamalıdır. Kullanılması durumunda insanlarda ishal vb. birçok hastalığa neden olabilir, salgın hastalıklara yol açabilir.

AFAD, DSİ VE BELEDİYELERE ÇAĞRI

Koliform bakteri tespit edilen kuyudan insani amaçlı tüketim için su kullanımı yapılmamalıdır. Hatay genelinde kuyu suyu kullanımı yaygın olması nedeni ile AFAD, DSİ ve belediyeler tarafından halka bilgilendirme yapılarak kullanılan kuyulardan su numuneleri alınarak suların değerleri periyodik olarak takip edilmelidir. Yönetmelikte belirtilen değerlerin üstünde bulunan sular kullanılmamalıdır.

‘KONUNUN UZMANI MESLEK ODALARI DA SÜRECE DAHİL EDİLMELİDİR’

Taşıma su ile deprem bölgesindeki halkın su ihtiyacının sağlanmasının mümkün olmadığı görülmüştür. Zor koşullarda yaşam mücadelesi veren halkın en temel yaşam kaynağı olan sağlıklı ve yeterli suya erişim koşulları mutlaka oluşturulmalıdır. Düzenli olarak suda, kimyasal parametreler, bakiye klor ve mikrobiyolojik ölçümler yapılarak içme ve kullanma suyundaki riskler ortadan kaldırılmalıdır. Bu süreçte TMMOB, Çevre Mühendisleri Odası, Türk Tabipler Birliği gibi konunun uzmanı meslek odaları da sürece dahil edilmelidir.”