İMO: Yapı denetim kamuya bağlansın, beton üreticileri de sisteme dahil edilsin
İMO, yapı denetim sisteminin baştan sona değiştirilip yeni bir yapı denetim düzeni getirilmesini önerdi.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), tüm şubeleri ile birlikte Türkiye'deki mevcut yapı denetim sistemi ile ilgili ortak açıklama yaptı. Sağlıklı ve güvenli bir inşa süreci için olması gerekenleri tartışmaya açan inşaat mühendisleri, her yıl ortalama 100 bin yeni yapı üretilen Türkiye'de riskli yapı stokuna her yıl yeni risklerin eklenmesini önlemek için bir dizi öneride bulundu. Açıklamada mevcut 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunu ile kurgulanan sistemde, denetim hizmetinin “kamusal” niteliğinin yok sayıldığına ve denetim hizmetinin ticarileştiğine dikkat çekildi.
‘SİSTEM KAOS YARATIYOR’
Açıklamada “Sistemin sağlıksız kurgusu ve suiistimaller nedeniyle görevini layıkıyla yapamayan birçok mühendis ve mimar cezai ve hukuki pek çok yaptırımla karşılaşmaktadır. Sistem yarattığı kaosun tek suçlusu olarak mühendis ve mimarları görmekte ve hedef tahtasına oturtmaktadır. Zira yasanın uygulama sürecinde karşılaşılan güçlükler giderilmediği gibi yapılan değişiklikler sadece yapı denetim firmaları lehine olmuş, sayıları 10 binleri bulan mühendis ve mimar çalışanlar için koşullarını iyileştirici en ufak bir düzenleme yapılmamıştır” denildi.
‘DOĞRUDAN KAMUYA BAĞLI OLSUNLAR’
Ortak açıklamada öneriler şöyle sıralandı:
-1938 yılından bugüne değiştirilmemiş olan Mühendislik ve Mimarlık Kanunu değiştirilmeli meslek odalarının kendi meslektaşlarını yetkinliklerine göre belgelendirme ve yetkilendirme hakkı getirilmelidir.
-Yapı denetim sisteminde proje denetimi ve uygulama denetimi birbirinden ayrılmalı, kamu bünyesinde ülke genelinde ihtiyaç duyulan yer ve miktarda idari özerkliğe ve güvenceye sahip “Etüt ve Proje Denetim Birimleri” oluşturulmalıdır.
-Yapı denetim kuruluşları doğrudan kamu tarafından görevlendirilmiş birimler olarak çalışmalıdır. Yapı denetim kuruluşları ile müteahhit ve/veya yapı sahibi arasında herhangi bir mali ve idari bağlantı olmamalı. Ücretler doğrudan kamu tarafından ödenmeli ve bu kuruluşlar doğrudan kamuya karşı sorumlu olmalıdır.
‘BETON ÜRETİCİLERİ DE SİSTEME DAHİL EDİLSİN’
-Yapı denetim kuruluşları için sorumluluk sigortası zorunluluğu getirilmelidir.
-Hazır beton üreticileri de sisteme entegre edilip, yükümlülükleri ve uygulanacak yaptırımlar tanımlanmalı ve takibi yapılmalıdır.
-Yapı denetim kuruluşlarının ortaklarının içerisinde meslek odası tarafından belgelendirilmiş en az bir tane yetkin inşaat mühendisi bulunmalı ve onun sorumluluğunda diğer denetçiler ve kontrol elemanları çalışmalıdır.
-Yapı denetim kuruluşunda görev yapacak mühendis ve mimarlar sorumluluklarına göre meslek kuruluşlarınca belgelendirilmeli, takibi yapılmalıdır.
-Yapı denetim kuruluşlarında çalışan tüm görevliler kamu görevlisi statüsünde olmalı, ücretleri, iş güvenceleri ve özlük hakları teminat altına alınmalı, ücretleri TMMOB tarafından belirlenen asgari ücretin altında olmamak kaydıyla görev, yetki ve sorumluluklarına göre kademeli olarak belirlenmelidir.
-Müteahhitlik iş, işleyiş ve ilişkilerini belirleyen özel bir kanun çıkarılmalı ve sorumlulukları belirlenmelidir.
-Yapı alanı bin 500 metrekareyi geçen her yapım işinde tam zamanlı olarak bir şantiye şefi bulundurulması zorunlu hale getirilmelidir.
-Tüm yapılar, yapım ve kullanım özelliklerini koruyup korumadığının tespiti amacıyla ve ilgili kamu kurumlarının sorumluluğu altında, imara aykırılık, yapısal elemanlardaki değişiklik ve hasar-deformasyon oluşup oluşmadığı bakımından periyodik olarak denetlenmelidir.