Önceki dönem TTB başkanlarından dayanışma çağrısı

Önceki dönem TTB başkanlarından dayanışma çağrısı

TTB önceki dönem merkez konseyi başkanları meslek örgütlerine yönelik saldırılara karşı dayanışma çağrısı yaptı.

Fotoğraf: Evrensel

İleri Haber

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasına ve adındaki Türk ibaresinin çıkarılmasına karşı bir araya gelen önceki dönem merkez konseyi başkanları, iktidarın saldırılarına karşı birlik olma çağrısı yaptı.

TTB, aralarında Selim Ölçer, Eriş Bilaloğlu, Özdemir Aktan, Raşit Tükel, Sinan Adıyaman ve Gençay Gürsoy’un da yer aldığı önceki dönem Merkez Konseyi başkanlarının katılımıyla “Meslek Örgütümüze Sahip Çıkıyoruz” başlıklı basın açıklaması gerçekleştirildi.

Basın açıklamasını okuyan TTB 2010-2012 dönemi Merkez Konseyi Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu, “Türkiye’nin bulunduğu kavşakta burada bulunan eski merkez konseyi başkanları da görevde bulundukları süre içerisinde hemen hemen çoğu için ya haklarında soruşturma, dava açılmış, yargılanmış. Ya da şu ya da bu süre gözaltı ya da hapiste kalmışlardır. Bu sıkıntılarla doğrudan onlar da muhatap olmuşlardır. Bunun TTB’nin kaderi olduğunu düşünmek doğru olmaz. Dolayısıyla bu Türkiye’yi yönetenlerin ayıbıdır. Bizim cümlemiz çok net, ‘Şebnem Korur Fincancı hemen serbest bırakılmalıdır’ özgürlüğünden yoksun bırakılması asla kabul edilemez” sözlerine yer verdi.

‘HEKİM ÖRGÜTÜNÜN YOLUNU, SEYRİNİ, ÇİZGİSİNİ HEKİMLER BELİRLER’

“Hekim örgütünün yolunu, seyrini, çizgisini hekimler belirler” diyen Bilaloğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“TTB’nin adından işleyişine her türlü dış müdahaleyi reddediyoruz. TTB eksiğiyle fazlasıyla, hatasıyla doğrusuyla kendi yolunu yürümelidir, yürümektedir ve yürüyecektir. Müdahale hakkı hekimlere aittir. Bunun demokratik ve meşru yolları bellidir. Dolayısıyla hekimleri tabip odalarını meslek birliğinin bağımsızlığına sahip çıkmaya antidemokratik baskılara karşı durmaya çağırıyoruz.

Türkiye’nin kapkaranlık çıkmaz sokağa girmemesi için TTB’nin bütün tabip odalarının üzerine düşeni yaparak bu günleri aşacağı, sağlık ve hekimlik üzerinden sorumluluklarını yerine getireceklerine eminiz. TTB hekimlik, değerler, hekim hakları, her bir insanımızın yaşam ve sağlık hakkını insan hakları ışığında kavrayan bir savunum içinde olacaktır. Hekimler olarak 100 yıl önce bu topraklarda Türkiye’nin harcında sağlığında neyse o olan yerimizi daha iyi ve daha güzel yarınlar için bugün de alacağız.  Hekimler ülkenin karşısına çıkarılan bu yol ayrımında TTB’de de karanlığın değil aydınlığın, kötülüğün değil iyiliğin kazanmasını sağlayacaktır. Kimsenin şüphesi olmasın TTB bu girdaptan çıkacak ve yarına taşınacaktır.”

‘ŞEBNEM HOCAYA HEMEN ÖZGÜRLÜKLERİNİ GERİ VERİN’

Ardından söz alan TTB 1990-1995 yılı Eski Merkez Konseyi Başkanı Dr. Selim Ölçer, “Demokratik yapımızla bu memleket kendi demokrasisini şekillendirmeye ve daha iyiye gitmeye başlamışken, siyaset alanını daraltan ve demokratik kuralları daha sıkıntılı hale sokan insanların özgürlüklerini kendi belirledikleri çerçevelere indirgeyen ve demokratik ortamı kısıtlayan davranışlar bu memleketin hayrına olmayacaktır. Birçok dönem sıkıntılı süreçler yaşadı bu ülke ve hepsi geçti gitti ve yine öyle olacak. Şebnem hocaya hemen özgürlüklerini geri verin, çünkü dünyanın karşısında bu işin iyi bir şey olmadığını ve zor günlerde bizim arkamızda duracak insanların sayılarının artacağını bilerek Türkiye demokrasisine kötülük yapmayın” diye konuştu.

‘ÜMİDİMİZ BİRLİĞİMİZDEDİR’

Türkiye’nin gerçekten bir yol ayrımında olduğunu yenileyen TTB 2006-2010 yılı Eski Merkez Konseyi Başkanı Dr. Gencay Gürsoy ise, “20 yıldır adım adım geliştirilen profaşist düzenden, faşizme geçecek ya da olabildiği kadar çağdaş demokrasiyi insan haklarını yeniden hayatımıza kazandıran bir dönemin taşlarını adım adım döşeyeceğimiz bir ufka doğru yürüyüşe geçeceğiz. Türkiye’nin 3-4 hatta arada teferruatları, çeyrek darbeleri de katarsanız çok daha fazla askeri yönetimlerle allak bullak edildiği dönemler yaşadık. Ama emin olun ki hiçbir dönemde şu günlerde yaşadığımız kadar hukukun yerlerde süründürüldüğü, insan haklarının yerlerde süründürüldüğü, cezaevlerinde işkenceler yapıldığı, hiçbir demokratik hakkın kullanılamaz olduğu, kendilerine muhalefet eden herkesi teröristlikle suçladığı bir dönem yaşanmadı. Ümidimiz birliğimizdedir. Özellikle meslektaşlarımızdan dayanışma bekliyoruz” diyerek konuştu.

‘HUKUKU ZORLAYAN BU ISRARDAN VE YASAL DÜZENLEMEDEN VAZGEÇİN’

TTB 2016-2018 yılı Eski Merkez Konseyi Başkanı Dr. Raşit Tükel ise, Adalet Bakanı’nın açıklamasındaki “Türk” ibaresinin kaldırılmasının TTB’nin kamusal niteliğinin ortadan kaldırılmasını amaçladığını ifade etti. Dr. Tükel devamında “TTB ortadan kaldırılırsa, çoklu odalarla bu birlik dağıtılırsa, barolarda uygulanmak istendiği gibi bir iş ortaya çıkarsa şöyle bir sonuç doğurur; hekimlik mesleğinin nasıl uygulanacağına hekimler tarafından değil, iktidar tarafından dikte verilir” dedi.

Konuşmasında TTB’nin Dünya Tabipleri Birliği’nin kurucularından biri olduğuna yer vererek söze başlayan TTB 2012-2014 yılı Eski Merkez Konseyi Başkanı Dr. Özdemir Aktan, “Bu saldırlar bizi üzmüyor aksine bizi güçlendiriyor.” dedi.

2018-2020 yılı Eski Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman ise, TTB’yi diğer meslek birliklerinden ayıran en temel özelliğin her şeyin açıkça tartışılıp, soruna müdahale edilen bir ortamın söz konusu olduğuna vurgu yapıp halkın gündemi olan her şeyin TTB’nin de gündeminde olduğunu ifade etti. Dr. Adıyaman, hukuku zorlayan bu ısrardan ve yasal düzenlemeden vazgeçilme çağrısı yaptı.

DAHA FAZLA