“Onkoloji hastanesi kapatılmasın!”

“Onkoloji hastanesi kapatılmasın!”

Binlerce insanın tedavi gördüğü onkoloji hastanesi kapatılıp, ulaşımı zor olan şehir hastanesine taşınmak isteniyor.

Ayşenur Önal

Türkiye’nin eğitim ve araştırma statüsüne sahip tek onkoloji hastanesi olan Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi kapatılıp, ulaşımı zor olan Etlik Şehir Hastanesine taşınmak isteniyor. Yurttaşın sağlık hizmetine kolayca ulaşımını engelleyecek olan bu girişime karşı kampanya başlatan Onkoloji Hastanesi Kapatılmasın Platformu üyesi Devrim Yardımcı, rant kaynağı haline gelen şehir hastaneleri yerine mevcut hastanenin iyileştirilmesi çağrısı yaptı.

AKP’nin tartışmalı icraatları arasında yer alan şehir hastaneleri kamunun kaynaklarını sömürürken bir de şehir merkezine uzaklığı ile yurttaşın sağlık hizmetine ulaşımını zorlaştırıyor.

Bunların bir örneği de 6 milyona yakın insanın yaşadığı Ankara’da görülüyor. Milyonlarca insan sağlık hizmetine hızlıca ulaşmak isterken, kamuyu şehir hastanelerine mecbur bırakmak isteyen AKP iktidarı Ankara’da 4 hastaneyi daha kapatacak.

Kapatılacak hastaneler arasında olan ve tüm ülkeden kanser hastalarının tedavi gördüğü Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Türkiye’de eğitim ve araştırma hastanesi vasfına sahip olan tek onkoloji hastanesinin kapatılmaması için Onkoloji Hastanesi Kapatılmasın Platformu kuruldu.

Onkoloji hastanesinde yıllardır yetişmiş sağlık çalışanları sayesinde hastaların nitelikli sağlık hizmetine ulaştığını kaydeden platform üyeleri, basın açıklaması düzenleyerek hastaların kolayca ulaşım sağlayabildiği bu hastanenin kapatılmaması çağrısı yaptı.

‘YEREL HALK KAPATILMASINI İSTEMİYOR’

Platformun kurulma süreci hakkında İleri Haber’e konuşan Onkoloji Hastanesi Kapatılmasın Platformu üyesi Devrim Yardımcı, hastanenin bulunduğu bölgede yaşayan yurttaşların, esnafın ve Emek ve Demokrasi Güçleri, siyasi partiler, köy dernekleri, Pir Sultan Abdal, Y.mahalle Kent Konseyi ile STK'ların süreci ördüğünü söyledi. Hastane kapatılmasın diye imza kampanyası başlattıklarını kaydeden Yardımcı, “Hastane kapatılmasın diye imza kampanyası başlattık. Hem esnaf ve yerel halktan hem de change.org üzerinden herkesten imza topladık. Yaklaşık 17 bin 18 bin imza toplandı. Kısa zaman içinde çok fazla insana ulaşmaya çalıştık.

Arkadaşlar hastane etrafında bulunan 20 civarında muhtarı gezdi. Muhtarlar da kapanmamasını istedi. Özellikle eczacılar, büfeler, taksiciler kapanmasından etkileneceklerini söylüyor. Bunun haricinde orada yaşayan yoksul durumda ve kolayca ulaşabilecekleri sağlık hizmetine ulaşamaz hale gelecek. Oysa insanın en temel haklarından biri sağlık hakkı. Bu şehir hastaneleriyle beraber insanın en temel hakkı olan yaşam hakkı bile gasp ediliyor” diye konuştu.

‘HASTANE KAPATILMAMALI, YENİLENMELİ’

Tüm hastanelerin dönüştürülmesini engellemenin önemli olduğunu ama artan vakalar nedeniyle özellikle onkoloji hastanesinin önemine dikkat çeken Yardımcı, şu sözlere yer verdi:

“Kanser hastalarının tedavisi noktasında var olan tek araştırma hastanesi. Bu hastanenin tabi ki eksiklikleri var özellikle yenilenmesi ve cihazların daha modern hale getirilmesi gerekiyor. Ama yetişmiş kadrosu olan bir hastane. Oradaki halk bu hizmetten çok iyi bir şekilde yararlanmakta ve kolayca aynı bina içinde tüm tetkiklerini yapabilmekte. Oysa şehir hastanelerinde kanser tedavisi görenlerle konuştuğumuzda çok cefa çektiklerini ve mesafenin çok uzak olduğunu söylüyor. Zaten şehir hastaneleri şifa kaynağı olmaktan öte tamamen bulaşımın yaygınlaştığı, şifa bulmak için gidenlerin bile hasta olduğu yer haline geldi. Kontrol edilebilir bir sistemlerinin olmadığı, devasa büyüklükten dolayı hijyen sorunlarının da yaşandığından bahsedildi.”

‘ŞEHİR HASTANELERİ HEM HASTALARA HEM ÇALIŞANLARA YÜK’

Şehir hastanelerinde çalışan sağlık emekçilerinin büyük şikayetleri olduğunu söyleyen Yardımcı, doktordan taşeron işçisine kadar herkesin mutsuz olduğunu belirtti. Aşırı iş yükünden dolayı şehir hastanelerinin sağlık sitemini olumsuz etkilediğini belirten Yardımcı, “Odalar çok geniş temizlik büyük zorluk çıkarıyor ve pencerenin bile olmadığı yerler var. Mesafelerin uzak olması nedeniyle orada çalışanlar bir hava almak istediğinde yarım saat gidiyor. Çok vahim şeylerden bahsediliyor. Bunun dışından en önemli nokta hijyen. Her hastalıktan insanın olduğu bir hastaneye onkoloji hastasını götürmek doğru olmuyor” sözlerine yer verdi.

‘SAĞLIK HİZMETİ ULAŞILABİLİR OLMALI’

Çözüm önerilerini sıralayan Yardımcı şunları söyledi:

“Var olan hastanenin alt yapı sorunları çözülmeli. Bunun dışında da sağlık hizmeti açısından da en iyi hastane ulaşılabilir hastanedir. Verilen bir örnek vardı; numune hastanesi Ankara gar katliamında 102 insanımızın öldürülmesi sürecinde numune ve diğer hastaneler açık olmasaydı ve şehir hastanesi açık olsaydı ölüm sayısı daha da artardı. Ulaşılabilir olması bu noktada çok önemli.

Her semtte butik hastanelerin açılması en sağlıklı yöntem. Kamu-özel ortaklığı ile çok yataklı hastane uygulamasından dünya vazgeçmekte. 400-600 yataklı hastanelerin daha uygun olduğu tespit edilmiş. Hastanelerin işletim yönünden, ayrıca hastaların sağlık hizmetinden yaralanması konusunda ciddi sorunların yaşanmadığı belirtilmekte.

‘İNSANLAR BİLİNÇLİ OLARAK ÖZELE YÖNLENDİRİLİYOR’

Tamamlayıcı sigortaya talep her geçen gün artmaya başladı. Çünkü şehir hastanelerine ulaşmıyor insanlar. Diğer taraftan şehir hastanelerinden nitelikli doktorlar istifa ediyor yurt dışına gidiyor ya da özele gidiyor. Bu nedenle de özel hastaneleri tercih etmek zorunda kalan insanlar tamamlayıcı sigortaya yönelmeye başladı insanlar. Zaten bilinçli olarak da yönlendirme var oraya doğru. Bunların yanı sıra da kapatılan hastanelerin yerlerine baktığınız zaman iştah kabartıcı yerler. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde nasıl ve kimler için kullanılacağı soru işareti.

Kısaca onkoloji hastanesi kapatılmamalı hatta artan kanser vakaları nedeniyle daha da arttırılmalı. Semtlerde butik hastaneler açılması bizim talebimizdir.”

DAHA FAZLA