İleri Haber

TEİS Başkanı Nurten Saydan, organ nakli hastaları tarafından da kullanılan bir ilacın artık Türkiye'ye gelmeyeceğini açıkladı. Tasarruf politikasından vazgeçilmesi gerektiğini ve daha sık kur güncellemesi yapılması gerektiğini ifade eden Saydan, artan maliyetlere karşı düşük fiyat baskısı yapıldığını belirtti.

İlaca erişim konusunda ekonomi kaynaklı sıkıntılar sıkça gündeme gelirken, Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, İsviçre kökenli çok uluslu bir ilaç firması tarafından üretilen ve organ nakli hastalarında kullanılan bir ilacın artık Türkiye'ye gelmeyeceğini açıkladı. Saydan, ilaç firmalarının ticari kuruluşlar olduğunu söyledi ve zarar ettikleri yerde ilacı asla ithal etmeyeceklerini veya üretmeyeceklerini belirtti.

Saydan, yaptığı açıklamada, "İsviçre kökenli çok uluslu ilaç firması organ nakli hastalarında kullanılan ilacını artık Türkiye’ye getirmeyeceğini ilan etti. 'Mikofenolat mofetil' etken maddeli ilacın Türkiye'deki ticari faaliyetini 31 Ağustos 2023 tarihi itibariyle sona erdirdi. Mikofenolat mofetil etken maddeli bu ilaç böbrek, kalp ve karaciğer nakli yapılan hastalarda akut organ reddini önlemek için kullanılmaktadır" bilgisini paylaştı. 

FİRMADAN 'GERİ ÖDEME POLİTİKASI' NOTU

Türkiye'de 65 yıldır faaliyet gösteren firmanın kendilerine yolladığı bilgilendirme yazısını da paylaşan Saydan, "Türkiye'de uygulanan temel fiyatlandırma ve geri ödeme politikalarına bağlı olarak dünyada hastaların erişimine sunulan firmamızın yenilikçi çözüm ve tedavilerini, Türk hastaların kullanımına sunamamanın derin üzüntüsünü yaşarken piyasada var olan ilaçlarımızın da devamlılığı konusunda büyük endişe duyuyoruz" denildiğini aktardı.

Saydan, firmanın mevcut fiyatlandırma ve geri ödeme politikalarının uygulanabilirliğini sorguladığını belirtti.

'BIÇAK KEMİĞE DAYANDI, İLAÇ YOKLUĞU ARTIYOR'

Söz konusu ilacın en pahalı ilaç olduğunu kaydeden Saydan, "Bıçak kemiğe dayandı, ilaç yokluğu artıyor" diyerek, şunları söyledi:

"Sonuç olarak çok önemli bir organ nakli sonrası kullanılan, hayati öneme sahip ilaç, piyasadan sessizce kaybolan diğer ilaçlar gibi artık bulunmayacak. Önceki senelerde bu ilaç firmaları hekimlere ilaçlarını yazdırmaya çalışır eczanelerimize gelerek kendi ilaçlarını anlatırlardı. Günümüzde ise 'Biz ülkenizi terk ediyoruz' diyorlar. Yerli ilaç sanayimizin yükü ağırlaşıyor. Uzunca süredir yeni molekül tedavi edici ilaçlar da ancak özel ithal yoluyla ve de nerede ise onlarca katı fazlasına tedarik ediliyor."

'NE OLURSA OLSUN TASARRUF HEDEFLEYEN FİYAT POLİTİKASINDAN VAZGEÇİLMELİ'

Türkiye'nin' dünyanın en kalabalık ülkelerinin arasında 19. sırada yer aldığını belirterek ilaç gereksinimlerine işaret eden TEİS Başkanı Nurten Saydan, ilaçta kur güncellemesinin yıl içinde birden fazla kez yapılması gerektiğini vurguladı.

Saydan, şunları söyledi:

"Türkiye'nin nüfusu 85 milyon 279 bin 553 kişidir. Ayrıca, ülkemizde Ağustos 2023 itibarıyla 3 milyon 303 bin Suriyeli misafirler bulunuyor. Bu sayının yaklaşık 1,5 milyonu 14 yaşından küçük çocuk sayısı. İlaç kullanan nüfus oranı yüksek ve ilaca gereksinim her geçen gün artıyor.

İlaç sektörü, 2022 yılında döviz kurlarında ve maliyetlerde yaşanan hızlı artışlar karşısında temmuz ve aralık aylarında ilaç kurunda güncelleme yapılmasına rağmen ilaç sektörünün içinde bulunduğu mücadele şartları ağırlaşmış, sektör büyük kayıp yaşayarak reel değerde 2015 yılının da gerisinde kaldığını ifade etmektedir. Bu kapsamda ülkemiz için sadece ne olursa olsun tasarruf hedefleyen ilaç fiyat politikasından vazgeçilmesi ve ilaç kurunun yılda birden fazla kez güncellenerek reel kurla arasındaki farkın kapatılarak beklemeksizin uygulamaya alınması öncelikli olmalıdır.

'SEKTÖR, ARTAN MALİYETLERE KARŞI DÜŞÜK FİYAT BASKISI İLE KARŞI KARŞIYA'

SGK tarafından yüzde 41'lere hatta bazı durumlarda yüzde 50'leri aşan oranlara varan iskontolara tabi olan sektör artan maliyetlere karşı yoğun bir düşük fiyat baskısı ile karşı karşıya. SGK tarafından izlenen ne olursa olsun tasarruf hedefleyen geri ödeme sistemi nedeniyle ülkemizde ilaç fiyatları sadece referans aldığımız Avrupa ülkelerinden değil, neredeyse ham madde ithal ettiğimiz Hindistan’dan bile daha düşük seviyeye geldi. Bu sürdürülebilir bir durum değil. İlaçların bulunabilir ve ulaşılabilir olması için bir an önce düzenleme yapılmalıdır."