Ayşenur Önal

Sosyalist ressam Derya Gogeer, spatula tekniği ile yaptığı sergilerine bir yenisini daha ekledi. ‘Kadın’ temasını ele alan ve cinsellik, başkaldırı, doğurganlık gibi konularla sanatseverlerle buluşan Gogeer, kadının özgürleşme isteğini resimlerine taşıdı.

“Yeniden aydınlanmanın asli öznesi kadınlara, yeniden üreteceğimiz yaşam alanlarımızda renklerle dans edeceğiz, sanatla özgürleşeceğiz…” sözleri ile sergiye çağrı yapan Gogeer, her türlü egemenliğin karşısında sessiz kalmayan kadın figürlerini sanatseverlere sundu.

Sergi öncesi eserleri hakkında açıklama yapan Gogeer, “Sergide kadının cinselliğini, doğurganlığını, baş kaldırışını işledim. 3 kadının tankın önünde durduğu bir resmim var, bu aslında devlete değil, herkese karşı bir başkaldırı. Bu bir devlet olabilir, baba olabilir, eş olabilir, herkes olabilir. Kadının üstünde bulunan her baskıya başkaldırı. Çünkü kadın artık sessiz kalmak istemiyor. Var olan tüm baskılara karşı büyük bir başkaldırı içinde. Toplumun her noktasında bu başkaldırıyı görüyoruz. Ben de bunu eserlerime taşımak istedim. Kadının özgürleşmek istediği her noktayı ele almaya çalıştım” dedi.

‘DÜNYADA EZİLEN TÜM KADINLAR KENDİ HAKLARINI SAVAŞARAK ALDILAR’

“Dünyada ezilen tüm kadınlar kendi haklarını savaşarak aldılar” diyen Gogeer, “Toplumsal duyarlılığı olmayan resimler olmamalı, kadınların yanında olduğumu bilsinler. Hayatımdaki tek idealim bu” sözlerine yer verdi. Her zaman bir yol olduğunu kaydeden Gogeer, sanatçının toplum için bu yolu açan olduğunu ve ışık tutan olduğunu kaydetti.

‘BENİ YARATAN İNSANLAR, BEN DE ONLARDAN BESLENİYORUM’

Kendisinin yoksul bir mahalleden geldiğini ve sanatı için kendi geçmişinden faydalandığını söyleyen Gogeer, “Mahallemde çöp toplayan insan da vardı. Bunları anlatmam gerekir, cezaevinde hücrede kalan kadınları anlatmam gerekir. Bunları anlatmayacaksam kendi kendime mastürbasyon yapmış olurum. Beni yaratan insanlar, ben de onlardan besleniyorum” dedi.

Eserlerinin önce geldiğini vurgulayan Gogeer, “Ben kendimi değil, resmimi parlatmaya çalışıyorum. Başarısız insanlar yapmış oldukları başarısızlığı kendileri ile kapatmaya çalışır. Varoşlarda büyüdüm, yaşam biçimimi çıplak ayakla dolaşarak hayata uyguluyorum. Çocukken de böyleydim şimdi de böyleyim. Bizim yapmış olduğumuz her şey ana rahminden bugüne kadar gelen genetik bir mirastır” sözlerine yer verdi.