"Sağlıktaki tahribata 'dur' de!"
TTB, Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki istifaların ardından bir açıklama yaptı.
İleri Haber
TTB’den yapılan açıklamada, kamunun bile isteye çökertildiği belirtildi. Açıklamada, tıpta nitelikli eğitimin vazgeçilmez olduğu vurgulanırken, “Tüm yurttaşları da nitelikli sağlık hakkı için sağlıkta yaşanan tahribata dur demeye davet ediyoruz” denildi.
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Prof. Dr. Mehmet Emin Güldür’ün istifası ile patoloji bölümü kapanmıştı.Son istifa ile hastanede kapanan bölüm sayısı dokuza çıkmıştı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından konuya ilişkin bir açıklama yapıldı.Türkiye'de 1980'ler ile başlayıp AKP döneminde tırmanan ve Sağlıkta Dönüşüm Programı ile vücut bulan sağlıkta piyasalaştırma sürecinin bugün sürdürülemez bir noktaya geldiği belirtilen açıklamada, Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde hekim istifaları sonucu bölümlerin kapanmasının, sürdürülemezliğin ve tahribatın en güncel sonucu olduğu vurgulandı.
‘SORUNLAR DAHA DA DERİNLEŞİYOR’
Açıklama, şu ifadeler kullanıldı:
Sağlık sistemindeki kriz; hastalık üzerine kurgulanmış sağlık sisteminin yarattığı hasta enflasyonu, yoğun ve karşılıksız emek, yoksulluk sınırının altındaki gelirler, liyakatsiz atamalar, sağlıkta şiddet ve tüm bunlara bağlı olarak hekimlerdeki tükenme gibi sorunlarla daha da derinleşmektedir. Bilimin gereklerine göre hareket edilmemesi, anabilim dallarının taleplerinin karşılanmaması, akademisyen görüşlerinin alınmaması ise üniversite hastanelerindeki hekimlerde büyük hayal kırıklıkları yaratmaktadır. Hastane ölçeğinde idarecilerin kayıtsızlığı, sağlık sistemi ölçeğinde de iktidarın oyalamacı taktikleri hekimleri ya yıllarca çalıştıkları kamu hastanelerinden ya da memleketlerinden vazgeçmeye zorlamaktadır.
Özellikle üçüncü basamak hastanelerde, yani tıp ve tıpta uzmanlık eğitiminin verildiği kurumlardaki istifaların, ciddi bir hekim yetiştirme sorunu yaratacağı açıktır. Sadece ilgili bölümlerin sağlık hizmeti aksamamakta, aynı zamanda yeni hekimlerin ve yeni uzman hekimlerin hakları ellerinden alınmakta, yeni mağduriyetler yaratılmaktadır. Dahası, halk sağlığı doğrudan olumsuz etkilenmekte, hasta ve hasta yakınları bu yıkım karşısında çaresiz bırakılmaktadır.
‘SÖZÜN MUHATABI HALK SAĞLIĞIDIR’
Türk Tabipleri Birliği'nin uzun süredir yaptığı tüm uyarılara rağmen kamu bile isteye çökertilmektedir. Sağlık hizmetinin sermayenin kâr hırsına teslim edilme niyeti, en üst merciden sarf edilen "Giderlerse gitsinler" sözünde de suretini bulmuştur. Sözün esas muhatabı hekimler değil, doğrudan halk sağlığıdır.
‘NİTELİKLİ SAĞLIK HAKKI İÇİN TAHRİBATA DUR DE’
Oyalama taktikler, gerçeklikten uzak öneriler ile sorunu geçiştirmeye çalışanlara karşı, tıpta nitelikli eğitimin vazgeçilmez olduğunu bir kere daha vurguluyoruz. Tüm yurttaşları da nitelikli sağlık hakkı için sağlıkta yaşanan tahribata dur demeye davet ediyoruz.