TES-İş ve MADEN-İş, ağaç katliamına karşı direnen yurttaşları suçladı
İkizköy'de Limak öncülüğünde başlatılan katliama ilişkin TES-İş ve MADEN-İş açıklama yaptı.
İleri Haber
Yönetmelik değişikliği sonrası İkizköy'de madencilik faaliyeti için ağaç katliamı yaşanırken, TES-İş ve MADEN-İş Sendikası katliama karşı direnenleri suçladı. Vatandaşın bilgi sahibi olmadığı ve iftira atıldığı öne sürülen açıklamada, santrallerin çalışmaması halinde yaşanacağı iddia edilen olaylara ilişkin açıklamalar yapıldı.
AKP tarafından hazırlanan ve Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile Türkiye genelinde birçok zeytinlik alanın talan ve rant politikalarının tehlikesi altına girmesinin ardından; yurttaşlar ve pek çok kurum yaşam alanlarını korumak üzere harekete geçmişti.
Söz konusu yönetmelik değişikliği ile birlikte kamuoyunda "beşli çete" olarak bilinen şirketlerin arasında yer alan Limak ve ortağı IC Enerji, madencilik faaliyetleri için Muğla'nın Milas ilçesindeki İkizköy'de zeytin ağaçlarını sökmeye başlamıştı. Yaşananlar yaşam savunucularının tepkisini çekerken, doğayı korumak üzere bölgede bulunanlara da jandarma müdahale etmiş ve iki kişi gözaltına alınmıştı.
Bölgede, talana karşı pek çok yerde direnişler sürerken, iktidar ve şirketlere yakınlığı ile bilinen Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İş) ve Türkiye Maden İşçileri Sendikası (MADEN-İş) konuya ilişkin açıklama yaptı. Bölgde ağaç katliamı yaşanmadığını ve iftira suçunun işlendiği öne sürülen açıklamada, vatandaşların yeterli bilgiye sahip olmadığı savunularak "Sınırlı sayıda zeytin ağacı taşınacak diye, koskoca santrallerin, fabrikaların feda edilmemesi gerekiyor" denildi.
Yapılan çalışmalarda bölgeye zarar verilmediği iddiası ile birlikte "Özellikle zeytinlik alanlarda madencilik yatırım ve faaliyetleri yasal mevzuatlar çerçevesinde neredeyse imkânsız hale gelmiştir" ifadesi ile şikayetler dile getirilirken, yöre ve ülke ekonomisinin güçlenmesi için bu kurumların çalışmasına ihtiyaç duyulduğu savunuldu.
Açıklamada, bölgedeki santrallerin devre dışı kalması halinde ülke genelinde elektrik kesintileri olacağı söylenirken, "Kömür sıkıntısı yaşayan Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri'nin devre dışı kalması halinde gerek bölgesel, gerekse ulusal ölçekte elektrik kesintileri yaşanır ve karanlıkta kalabiliriz. Bu santraller Güney Batı Anadolu'nun en büyük üç baz yük santralidir. Bunlar devre dışı kaldığında büyük sorunlar yaşanır. Bölgesel bazda kesintiler olur, yaz aylarında turizm etkilenir. Çünkü ülkemizin batı bölgelerinde ciddi elektrik tüketimi var" ifadeleri kullanıldı.
'AĞAÇ KATLİ DİYENLER İFTİRA SUÇU İŞLEMEKTEDİRLER'
TES-İş ve MADEN-İş tarafından yapılan ortak açıklamanın tamamı şöyle:
"31 Mart tarihinde Milas İkizköy'de yaşanan ve orada çalışan üyelerimizin saldırıya maruz kaldığı, Türkiye'nin gündemine oturan olaylarla ilgili santrallerde ve madenlerde çalışan işçiler adına TES-İş ve MADEN-İş Sendikaları olarak kamuoyuna bilgi verme gereği hasıl olmuştur. Ortada öyle çarpıtıldığı gibi herhangi bir ağaç veya zeytin katliamı yoktur. Taşıma öncesinde yapılan budama işlemine ağaç katli diyenler maalesef iftira suçu işlemektedirler. Olay yıllardır yapıldığı gibi zeytinlerin budandıktan sonra kök bütünlüğü sağlanarak sökülüp başka bir yere dikilmesinden ibarettir.
'SINIRLI SAYIDA ZEYTİN AĞACI TAŞINACAK DİYE KOSKOCA SANTRALLERİN FEDA EDİLMEMESİ GEREKİYOR'
Zeytinler taşındıkları yeni yerlerinde yeşerip zeytin veriyorlar. Zeytin ağaçlarının taşınmasına dair yeni bir düzenleme çıktı. Aslında ihtiyaç halinde zeytin ağaçları eskiden beri taşınıyordu. Yani o düzenleme çıkmadan önce de ağaçlar taşınıyordu, bundan sonra da taşınacak. Zeytin ağaçlarına yönelik en küçük bir zarara izin verilmiyor. Vatandaş yeterli bilgi sahibi değil, sınırlı sayıda zeytin ağacı taşınacak diye, koskoca santrallerin, fabrikaların feda edilmemesi gerekiyor.
'TERK EDİLEN MADEN OCAKLARINDA AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARINA ÖNEM VERİLİR'
Santraller kurulduklarından bu yana, terk edilen maden ocaklarında ağaçlandırma çalışmalarına önem verilir. Yeniköy ve Kemerköy'de taşıma dahil 22 bin 100 adet zeytin olmak üzere 1 milyon 120 bin 523 adet ağaç toprakla buluştu.
'SANTRALLERDE ÜRETİM DURURSA, FAHİŞ FİYATLA ALINAN DOĞAL GAZLA ÜRETİM YAPAN SANTRALLER DEVREYE ALINIR'
Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ülkemizin en önemli enerji üretim merkezlerindendir. Ülkemiz enerjisinin yaklaşık yüzde 2'sini, Muğla İlinin tüm ilçeleriyle birlikte ihtiyacı olan elektriğin tamamını karşılamaktadır. Kendi yerli ve milli kaynaklarımızla üretim yapan bu santrallerde üretim durursa, dışarıdan fahiş fiyatla alınan doğal gazla üretim yapan santraller tam kapasite devreye alınır. Şu anda bile ülkemiz enerjisinin yüzde 50 den fazlası dışa bağımlıdır ve milyarlarca dolar kamu zararı oluşmaktadır.
'ÇEVREYE ZARAR VERMEMEK İÇİN AZAMİ ÖNEM GÖSTERİLMEKTEDİR'
Santrallerde çevreye zararlı baca gazlarının tutulması için üretilen enerjinin bu gazların tutulması için harcanmakta ve çevresel faktörlere son derece önem verilirken, çevreye zarar vermemek için azami önem gösterilmektedir. Bölgemizde kömür maden sahaları ve işietine alanları ile tarım alanların kesişmektedir. Özellikle zeytinlik alanlarda madencilik yatırım ve faaliyetleri yasal mevzuatlar çerçevesinde neredeyse imkânsız hale gelmiştir.
'İPTAL DAVALARI NEDENİYLE FAALİYETLER İMKANSIZ HALE GETİRİLMEKTEDİR'
Bölgemizde madencilik faaliyetleri için alınan yasal izinlerin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle sık sık davalar açılmaktadır. Arkeolojik Sit alanlarındaki faaliyetlerin tamamının yasal mevzuatlar çerçevesinde yürütülmesine rağmen, Kültür Varlıkları Koruma Kurul kararlarına açılan iptal davaları nedeniyle kömür üretim faaliyetleri neredeyse imkânsız hale getirilmektedir. Halbuki termik santraller için kömür çıkarılan alanlar daha ağaçlandırılarak yeşile dönüştürülüyor.
'5 BİN CİVARINDA İŞÇİ ÇALIŞMAKTADIR'
Santrallerde ve kömür ocaklarında yaklaşık 5 bin civarında işçi çalışmaktadır. Halen çalışan personel sayısına bakıldığında her ailede 4 kişi olduğunu var sayarsak 20 bin kişinin geçimini bu iş yerlerinden sağladığı aşikardır. Bu sayı çalışanların yöreye bıraktığı katma değer de katıldığı zaman 50 bin kişiye ulaşmaktadır.
'ÜLKEMİZİN TAM BAĞIMSIZLIĞI İÇİN KENDİ ENERJİMİZİ ÜRETMEMİZ GEREKİYOR'
Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri yaklaşık 35-40 yıldır ülke ve bölge ekonomisine katkı sağlamaktadır. Bu santraller, bölgedeki düşük kalorili linyit kömürünün değerlendirilmesi ve ulusal sistemin enerji ihtiyacının karşılanması amacıyla yapılmıştır. Santrallerimiz yerli kaynaklarla üretim yaparak ülke ekonomisine ve bölge istihdamına da oldukça önemli katkılar sağlamaktadır. Ülkemizin tam bağımsızlığı için, öz kaynaklarımızla kendi enerjimizi üretmemiz gerekiyor.
'SANTRALLERİN DEVRE DIŞI KALMASI HALİNDE ULUSAL ÖLÇEKTE ELEKTRİK KESİNTİLERİ YAŞANIR'
Yöre ve ülke ekonomisinin güçlenmesi için bu kurumlarımızın çalışmasına ihtiyaç var. Kömür sıkıntısı yaşayan Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri'nin devre dışı kalması halinde gerek bölgesel, gerekse ulusal ölçekte elektrik kesintileri yaşanır ve karanlıkta kalabiliriz. Bu santraller Güney Batı Anadolu'nun en büyük üç baz yük santralidir. Bunlar devre dışı kaldığında büyük sorunlar yaşanır. Bölgesel bazda kesintiler olur, yaz aylarında turizm etkilenir. Çünkü ülkemizin batı bölgelerinde ciddi elektrik tüketimi var.
'ÜRETİM DURURSA TÜRKİYE KAYBEDER'
Bu santrallerde üretim durursa; işçi kaybeder, esnaf kaybeder, köylü kaybeder, Yatağan kaybeder, Milas kaybeder, Muğla kaybeder ve sonuçta Türkiye kaybeder. Geldiğimiz noktada bizim kendi kömür sahalarımız dururken, Yatağan Termik Santrali bugün Soma'dan kömür taşınarak çalıştırılmaktadır. Böyle giderse çok yakın bir gelecekte Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri'nin de durumu aynı olacak. Dolayısıyla Enerji ve Maden işçileri, işini ve geleceklerini tehdit eden saldırılarla karşı karşıyadır.
'HALKIMIZI PROVOKASYONLARA KARŞI DİKKATLİ OLMAYA DAVET EDİYORUZ'
TES-İş ve MADEN-İş Sendikaları olarak bugüne kadar sustuk, polemiğe girmemeye özen gösterdik. Ancak santrallerde üretimin durmasına neden olacak eylemlere karşı sessiz kalamayız. İşimiz, aşımız ve geleceğimiz bizim kırmızı çizgimizdir. Biz ekmeğimizin peşindeyiz. Hepimiz bu ülkenin vatandaşlarıyız, hepimizin ortak amacı ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmak olmalıdır. Ortada zeytin katliamı filan yoktur. Halkımızı bu tür bilgi kirliliğine ve provokasyonlara karşı daha dikkatli olmaya davet ediyoruz."