İleri Haber

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Kent ve Ekoloji Bürosu, karbon salımını 2050 yılına kadar sıfıra indirmek iddiasıyla toplanan 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’na (COP26) tepki gösterdi. “Yeryüzü için yüzde 1’den kurtulmak zorundayız!” denilen açıklamada, COP26'daki temsilcilerin dünyadaki karbon salımından sorumlu olan dünyanın yüzde 1'ini temsil ettiği vurgulandı.

Her yıl rekor seviyelere çıkan sıcaklıklar, orman yangınları, kuraklık ve seller nedeniyle yaşanması giderek zorlaşan dünyanın, iklim değişikliğiyle mücadele edilmezse tam anlamıyla felakete sürükleneceği uyarısı yapılıyor. Bu kapsamda iklim krizinin önüne geçmek amacıyla COP26 İskoçya’nın Glasgow kentinde devam ediyor.

Karar verici olarak toplantıya katılan ülke liderleri, hükümet temsilcileri, uluslararası şirketlerin temsilcilerinin karbon salımından sorumlu yüzde 1 olduğuna dikkat çeken TİP, bu temsilcilerin karar verici değil, zarar verici olduğuna dikkat çekti.

‘YERYÜZÜ İÇİN YÜZDE 1’DEN KURTULMAK ZORUNDAYIZ!’

Sosyal medyada yazılı bir açıklama yaparak “Yeryüzü için yüzde 1’den kurtulmak zorundayız!” diyen TİP Kent ve Ekoloji Bürosu, “Dünyanın en zengin yüzde 1'i atmosfere, dünya nüfusunun yoksul yüzde 50'sinden iki kat daha fazla karbon salıyor. Bir avuç zenginin böylesine yoğun karbon salımı yaratması, dünyayı iklim felaketinin eşiğine getiriyor, biyoçeşitliliğin kritik düzeyde azalmasına ve kimi canlı türlerin yok olmasına neden oluyor” sözlerine yer verdi.

TİP Kent ve Ekoloji Bürosu, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

“Glasgow'da toplanan COP 26'da (Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı) karar verici sıfatıyla orada bulunan ülke liderleri, hükümet temsilcileri, uluslararası şirketlerin temsilcileri tam da dünyadaki karbon salımından sorumlu olan dünyanın yüzde 1'ini temsil ediyor. Kendileri yüzde 1 olmalarına rağmen, dünyanın geriye kalan yüzde 99'unun ve yeryüzünün geleceğine karar vermek istiyor.

‘KARAR VERİCİ DEĞİL, ZARAR VERİCİDİR!’

Saray Rejimi'nin de içinde yer aldığı bu topluluk yeryüzü için karar verici değil, zarar vericidir!

Yeryüzünün, Dünya ormanlarının, Hatay Dağ Ceylanlarının, Kazdağı köknarlarının, İkizköy'ün çam ormanlarının, Karadeniz ormanlarının, Amazon ormanlarının, yaban hayatın var olabilmesi için iklim krizinin kötü etkilerinden kurtulmak için dünyanın en zengin yüzde 1'inden kurtulmak, herkes için iklim adaletini sağlamak zorundayız.

Şimdi doğamız ve geleceğimiz için mücadele zamanı!”