İleri Haber

TİP Samandağ İlçe Örgütü, Hatay'ın Samandağ ilçesinde yer alan Mileyha Kuş Cenneti'ndeki ekolojik yıkıma dikkat çekerek "Bu talana bir dur denmelidir" dedi ve yurttaşlara "Mileyha’yı, suyunu, ekosistemini korumaya davet ediyoruz" çağrısı yaptı.

2 Şubat Dünya Sulak Alan Günü'nde Türkiye İşçi Partisi (TİP) Samandağ İlçe Örgütü tarafından yapılan açıklamada Mileyha Kuş Cenneti'ndeki doğa talanına dikkat çekildi. 300'den fazla kuş türüne ev sahipliği yapan Mileyha Kuş Cenneti'nde birçok kuş türünün neslinin tükenmek üzere olduğu belirtilen açıklamada yetkililerin ekolojik yıkıma sessiz kaldığı ve verilen sözleri yerine getirmediği belirtildi. 

"En kısa zamanda Mileyha Kuş Cenneti’nin Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan ilan edilmesi, alanın rehabilite edilmesi, avcılığın yasaklanması, tarımsal faaliyet için açılan kanalların kapatılması ve denetimlerin arttırılması sağlanmalıdır" ifadelerine yer verilen açıklamada, "Doğaya verilen zararların geri dönülmez sonuçlarıyla karşılaşmak istemiyorsak bu talana bir dur denmelidir" denilerek  "Bütün yurttaşlarımızı Mileyha’yı, suyunu, ekosistemini korumaya davet ediyoruz" çağrısında bulunuldu.

'MİLEYHA KUŞ CENNETİ'NİN KADERİ BU OLMAMALIDIR'

TİP Samandağ İlçe Örgütü tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

"Bugün Dünya Sulak Alan Günü ve bizler her geçen gün suyun bile sömürüldüğünü, canlıların yaşam kaynağının tahrip edildiğini görmekteyiz. Bizler bugün yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan, denizin kenarında susuz ve kirli bırakılmış Hatay Samandağ Milleyha Kuş Cenneti’ndeyiz. Her gün Mileyha Kuş Cenneti çöplerle, molozlarla kirletilmeye çalışılıyor, avlanma yapılmasına göz yumuluyor, bile isteye kurutuluyor. Onlara inat biz buradan sesleniyoruz: Mileyha’nın kuşlarında, suyunda, doğasında inat ediyoruz. Milleyha Kuş Cenneti’nin kaderi bu olmamalıdır.

Mileyha Kuş Cenneti, içerisinde 300’ün üzerinde kuş türüne ev sahipliği yapan, birçok türün durağı birçoğunun evi olan çok zengin ekosisteme sahip bir sulak çayırdır. Bu kuşlardan birçoğunun nesli tükenmek üzere. Çünkü tıpkı Mileyha’da olduğu gibi habitatları yok oluyor. Bakın; uzunbacak, çatal kuyruklu martı, kıyı kuşları… Ama gelinen noktada artık bu kuşları sadece fotoğraflarda görmeye başlayacağız. Çünkü insan eliyle bu kuş türlerinin ekosistemi yok ediliyor ve denetim mekanizması olan müdürlükler, belediyeler, bakanlıklar, valilik adeta üç maymunu oynayarak avutucu cümlelerle geçiştiriyor.

Eylül ayında kamuoyu tepkisinden kaynaklı buranın sulak alan ilan edileceği ilan edilmişti. Aradan yarım yıl geçmesine rağmen ne bir açıklama yapıldı ne de Tarım ve Orman Bakanlığı’na Meclis'te verdiğimiz soru önergesine yanıt verildi. Mileyha Kuş Cenneti’nde her geçen gün kaçak yapılaşma, avcılık, molozların dökülmesi, çevrenin kirletilmesi ve sulak alanın kurutulması daha da yakıcı hale geliyor. Bölgede var olan gölün son damlaları açılan kanalla kurutuluyor, binlerce yıllık sulak çayıra kamyonlar dolusu molozlar dökülüyor. 21. yüzyılda hala suyun, doğanın değerini anlayamıyoruz. Suya bütün canlıların ihtiyacı varken kirlenmesinde, yok olup gitmesinde hatta ve hatta bu toprakların kıyıların suların parsel parsel tapulanmasına izin veriliyor.

İşin özü, su kaynaklarının kirletildiği yetmezmiş gibi tamamen yok ediliyor. En kısa zamanda Mileyha Kuş Cenneti’nin Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan ilan edilmesi, alanın rehabilite edilmesi, avcılığın yasaklanması, tarımsal faaliyet için açılan kanalların kapatılması ve denetimlerin arttırılması sağlanmalıdır. Ve bu süreç bölgede yaşayan yurttaşlarımız ve yaban hayat savunucuları ile birlikte yürütülmelidir.

Doğaya verilen zararların geri dönülmez sonuçlarıyla karşılaşmak istemiyorsak bu talana bir dur denmelidir. Bütün yurttaşlarımızı Mileyha’yı, suyunu, ekosistemini korumaya davet ediyoruz.

Mileyha’nın kuşlarında, suda, doğada inat ediyoruz!"