Türkiye’de günlük vaka sayıları yeni rekorunu kırarak 100 bini aştı. Omikron varyantının baskın hale gelmesinin ardından yükselişe geçen günlük vakalara karşı ise ‘maske-mesafe’ dışında ne alınan yeni bir önlem ne de atılan somut bir adım var. TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, Delta varyantında kritik eşiğin günlük 65-70 bin vaka, Omikronda ise 100-110 bin olduğuna dikkat çekerek, “Bakanlık şunu ihmal ediyor; vaka sayısı artıp yoğun bakımda solunum cihazları yetemez durumda oldukça, ölümler katlanarak gidecektir” uyarısında bulundu.

YOĞUN BAKIMLARDA DOLULUK ORANI ARTIYOR

Evrensel’den Damla Kırmızıtaş’ın haberine göre; Omikron’dan önce kliniklerde, yoğun bakım ve hastanede yatış oranlarında biraz düşüş yaşanmasının ardından Bakanlığın salgın yönetimindeki ihmallerinin arttığını söyleyen Bulut, “Ancak Omikron varyantı diğerlerine göre daha hızlı yayılıyor. 4-6 kat daha hızlı bir bulaşı var. Geçmiş zamanlarla kıyas edersek 65-70 bin bandına gelindiğinde kapanma önlemleri gündeme gelmişti. Tabi bu önlemlerde tam bir kapanma değildi; 22 milyon işçinin çalışmak zorunda kaldığı ama geri kalan nüfusun sokağa çıkarılmadığı bir dönemdi. Zaten işe de yaramadığı sonra görüldü. Şimdi 100 binli rakamları geçtik; artık alarm veriyoruz. Yoğun bakımlarda doluluk oranı artıyor. Hastanelerde yatak bulunamıyor. İnsanlar hastaneye yatmak için acilde bekletilir hale geldi. Hastanelerde PCR kuyrukları 50-100 metre uzadı. Hem filyasyonu bıraktılar hem izolasyonu bıraktılar hem de PCR’ı bıraktılar. İnsanları salgından koruyacak bütün önlemleri bıraktılar. Geçtiğimiz yıl da iyi değildi ama şu an çok daha kötü bir durum içerisindeyiz” dedi.

YOĞUN BAKIMDA SOLUNUM CİHAZI UYARISI

Omikron varyantına rağmen bir önlem almamasının Bakanlık tarafından salgının artık umursanmadığı bir halde olduğunu belirten Bulut, “Bu şekilde insanlar kendi kaderine terk edildi. Resmen sürü bağışıklığına doğru gidiyor durum. Dikkat ederseniz 1 günde 100 bin vaka -ki bu gerçek rakamların üçte biridir- var. Hem gerçek rakamları hesapladığınızda hem de 10 gün kadar bir bulaşıcılığını da düşündüğümüzde Türkiye’de her 100 insandan biri şu anda bulaştırıcı konumunda. Delta varyantında 65-70 bin kritik eşikti. Henüz Omikron yoktu. Şimdi Omikronda kritik eşiğin 100-110 bin gibi görebilirsiniz yoğun bakımlara baktığınızda. Bakanlık şunu ihmal ediyor, vaka sayısı arttıkça yoğun bakımda solunum cihazları yetemez durumda oldukça ölümler katlanarak gidecektir” diye uyardı.

‘YATAKLAR DOLU, HASTALAR ACİLDE BEKLİYOR’

Şu an yüzlerce insanın acillerde yatış beklediğine dikkat çeken Bulut, şöyle konuştu:

"İstanbul’da da Ankara’da da durum böyle. Vatandaşların şikayetleri bizlere geliyor. Kimse almıyor nereye gidelim, neresi boş diye soruyorlar. Sağlık Bakanlığı zaten salgını kötü yönetiyordu. Şimdi ise hiç yönetmiyor. Yönetmeyi bıraktı. Kapitalizm Omikrona yenildi dedim. Bu sadece bize has değil. Belçika’da, İsrail’de, ABD’nin birçok eyaletinde iş gücü kaybı olmasın diye insanların izolasyon sürelerini kısalttılar. Omikron çok hızlı ilerliyor ama kâr hırsından, üretimin aksayacak olmasından dolayı göz göre göre insanlar hastalanıyor, ölüyor.”

‘TOPLUM AŞI OLMAYA TEŞVİK EDİLMELİ’

Vaka sayıları ve günlük aşılama sayıları arasında uçurum olduğuna dikkat çeken Bulut, "Toplumun yüzde 60-65’i ilk iki dozunu yaptırmış durumda. Buradaki sıkıntı Türkiye’de aşılama yaşının düşmesine rağmen oranlar 18 yaş üstünden hesaplanıyor. Sağlık Bakanlığı yüzde 85 dese de durum bu değil. Kaldı ki varyantlara bağlı olarak aşıların koruculuk oranı da düştü 10-20 puan. O yüzden de nüfusun tamamının bağışıklamış sayılmıyorsunuz. Tablolarda hangi aşının yapıldığı da belli değil. İki doz diyorsunuz ama hangi aşılar, hangi yaş aralığına yapılmış ne sonuç çıkmış bunların bilinmesi gerekiyor gerçek oranın bulunması için. Doğru bir tablo paylaşılmıyor. Verilerin doğru paylaşılmaması büyük bir sorun. Sağlık Bakanlığı bu yüzden kötü yönetiyor. Belki bu veriler kendilerinde bile olmayabilir. Çok acı bir durum. Bir başıboşluk var bu işte. Yine kötü bir sürecin içindeyiz. Bu aşamada yine ilk olarak bağışıklamanın arttırılması gerekiyor. Toplumu aşı olmaya teşvik etmek, bilinçlendirmek önemli. Maske mesafe kurallarına uymaya devam etmemiz gerekiyor” dedi.