Utkan Adıyaman’ı doğum gününde anıyoruz: İyi ki doğdun Utkan!
Mayıs ayında zamansız biçimde kaybettiğimiz TİP Merkez Komitesi üyesi ve İşçi Bürosu Sekreteri Utkan Adıyaman’ın doğum günü olan 4 Ağustos’ta, Utkan yoldaşı sevgi ve özlemle anıyoruz.
İleri Haber - Mayıs ayında zamansız biçimde kaybettiğimiz TİP Merkez Komitesi üyesi ve İşçi Bürosu Sekreteri Utkan Adıyaman’ın doğum günü olan 4 Ağustos’ta, Utkan yoldaşı sevgi ve özlemle anıyoruz.
İlk gençlik yıllarından bu yana devrimci hareketin militan kadrolarından olmuş, tüm enerjisini ve birikimini Türkiye işçi sınıfının mücadelesine, sosyalist devrim kavgasına hasretmiş olan Utkan Adıyaman, henüz lise yıllarında başladığı örgütlü mücadelesinde, hep yoksul mahallelerinde olmuş, Eğitim-Sen bünyesinde eğitim emekçilerinin örgütlenmesi için emek vermiş, işçiler başta olmak üzere emekçi halkın örgütlenmesi için hiçbir sorumluluktan kaçmamış örnek bir devrimci olarak tanındı.
Sadece insanları değil tüm doğayı ve canlıları kopmaz bir kardeşlik bağı ile seven Utkan Adıyaman’ın zamansız kaybı, başta ailesi olmak üzere tüm yoldaşlarını ve dostlarını, kendisini tanıyanları derin bir keder içinde bırakmıştı.
İleri Haber’e de haber ve yazı desteği sunmayı ihmal etmeyen Utkan Adıyaman’ın doğum günü için hazırladığımız dosyada ailesinin, yakınlarının, yoldaşlarının sözlerine yer veriyoruz. Aynı zamanda Utkan Adıyaman’ın İleri Haber’de yayınlanan bir makalesine de dosyamızdan ulaşabilirsiniz.
İleri Haber ailesi olarak Utkan Adıyaman’ı ve onun simgeleştirdiği mücadele anlayışını bir kez daha selamlıyor, doğum gününü kutluyoruz: İyi ki doğdun Utkan yoldaş!
Işıl Adıyaman yazdı | Utkan'ın gözleriyle...
"Bir tek çocuk bile gülebilecekse çıkın o duvarlarınızın ardından. Siz o yolda yürürken bir gün kolunuza gireceğim, Utkan’ın eli elinizi tutacak! Tekrar kesişecek yollarımız."
Selcan Adıyaman yazdı | Utkan; iki kuşağın birbirine sarılmış hali
"90’ların ‘feda kuşağı’nın, ölüm oruçlarında, Gazi barikatlarında ölümsüzleşen devrimcilerin yüzü suyu hürmetine güçlü bileği, kaya gibi bilinci ve kederli yüreği; 2000’lerin Gezi barikatlarının hep şakacı, hayalci, ayakları yere basmayan hafifliği... Türkiye devriminin iki kuşağının en güzel yerlerinden birbirine sarılmış halidir kardeşim."
Önder Engindeniz yazdı | İyi ki doğdun kardeşim...
"Ben doğada bu kadar mutlu olan başka birini tanımadım. İstanbul sınırlarından çıktığımız anda bambaşka bir adama dönüşürdü. Bir kuşun kanat çırpışından ya da bir derenin akışından müthiş̧ heyecan duyardı."
Tolga Volkan Aslan yazdı | Bir insan nedir ki?
"İşte benim kara gözlü kardeşim bir bahar esintisinin naifliği, bir tebessümün sıcaklığı, çocuk kadar saflığı ile yaşıyor. İşte benim kara gözlü kardeşim, elleri kolları bacakları ağrırken çocuklarına bakıp gülümseyerek sigarasını tüttüren işçinin umudunda yaşıyor."
Erkan Baş yazdı | Bizim Utkan...
"Devrimciliğin zorluklarını yaşamanın bir övünme, gururlanma konusu yapılmasını reddetti. Devrimciliğin kıstasının “sıradan insanların devrimcileştirilmesi” olarak yeniden tanımlanmasına uygun bir yaşam kurarken, kaçarak-korunarak değil cesaretle ve gerçeğin içinde yaşayarak devrimciliğin mümkün olduğunu gösterdi. Haklı çıkmanın değil yenilmeyi göze alan bir mücadeleci çizginin oluşumuna adandı. Bütün bunların sonunda bir devrimcinin yaşamına değdiği herkesin hayatında iz bırakabileceğini gösterdi."
Ferda Koç yazdı | Utkan'a dair...
"Kırk küsur yıldır kaybettiklerimi düşündüm. Fark ettim ki onları donmuş bir fotoğraf karesi olarak değil, bir jestle, bir hareketle, bir tartışmada kullandıkları bir sözle, yani hep yaşarken hatırlıyorum; onları düşündüğümüz an bizimle birlikte yaşama geri dönüyorlar da. Utkan da sevdikleriyle, onu sevenlerle, yoldaşlarıyla birlikte yeniden ve yeniden daha uzun yıllar yaşama geri dönecek, bizlere yaşama sevincini aktaracak, eminim bundan."
Dostları ve yoldaşları Utkan Adıyaman'ı anlatıyor
Mayıs ayında kaybettiğimiz Utkan Adıyaman'ı doğum gününde dostları ve yoldaşları anlatıyor.
Utkan Adıyaman yazdı | Gerçek sorunlarla yüzleşmek: İyi bir başlangıç
"Açıkçası bu karmaşık tabloda her bir başlıkta söz söylemeye, bir şeyler yapmaya çalışan bir sosyalist öznenin başarı şansı bulunmuyor. Yapılması gereken söylemimizi bir ana başlık altında toplayarak sadeleştirmek. Pratiğimizi de bu eksenle uyumlu olacak bir toplumsal kesime odaklamak."