‘Yasaklı ırk köpekler’in akıbeti ne olacak?

‘Yasaklı ırk köpekler’in akıbeti ne olacak?

‘Yasaklı ırk’ olarak tabir edilen köpeklerin kısırlaştırılması ve kayıt altına alınması için belirlenen süre yarın sona eriyor.

Ersan Kınık - @ErsanKinik

‘Yasaklı ırk’ olarak tabir edilen köpeklerin kısırlaştırılması ve çip takılarak kayıt altına alınmasına ilişkin son tarih 14 Ocak 2022 olarak belirlenmişti. Hayvan severler ise bu durum karşısında kaygılı ve tepkili. Çünkü çok sayıda köpeğin toplatılacak olmasına karşılık, bu köpeklerin nerede ve hangi koşullar altında bakılacağı belirsizliğini sürdürüyor.

Sahipleri tarafından barınaklara bırakılan ve sokakta yakalanan yasaklı ırk köpeklerin ibir daha sahiplenilmesi mümkün olmayacak ve ömür boyu barınaklarda yaşamak zorunda bırakılacak.

HAYTAP İzmir Temilsicisi Esin Önder, “bu köpeklerin barınaklarda yaşama şansları çok düşük” diyor. Hayvan hakları savunucusu Nilban Bora ise geçmiş yıllarda çok sayıda köpeğin belediyeler tarafından itlaf edildiğini hatırlatıyor ve “bu köpeklerin de akıbetleri farklı olmayacaktır” diye ekliyor.

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) İzmir Temsilcisi Esin Önder, İleri Haber’e yaptığı açıklamada, bu uygulamayla birlikte hayvanların ölüme mahkûm edileceklerini çünkü barınağı olmayan ya da küçük barınaklara sahip bölgelerde köpeklerin birbirlerini parçalama tehlikelerinin bulunduğuna dikkat çekti.

ÖNDER: BU KÖPEKLERİN BARINAKLARDA YAŞAMA ŞANSLARI ÇOK DÜŞÜK

Çok sayıda yasaklı ırk sahibinin, cezai yaptırımlardan korkup köpeklerini sokağa terk ettiğini belirten Önder, “Köpeklerin kayıt altına alınması ve kısırlaştırılması için belirlenen sürenin uzatılması gerekiyor. Uzatılmalı ki insanlar artık bu hayvanları sokaklara atmasın. Biz bakanlığa sürenin uzatılmasına dair yazı yazdık ancak ne yazık ki bu durum bakanlığın umrunda bile değil.”

Kısırlaştırılamayan yavru köpeklere dahi el konulacağına ilişkin bilginin kendilerine ulaştığını söyleyen Önder, “bu köpeklerin barınaklarda yaşama şansları çok düşük” diye konuştu.

Barınağı olmayan belediyelerin, köpekleri toplayarak dağlık alanlara, ormanlara saldıklarını hatta bu köpeklerin öldürüldüklerine dair bilgiler aldıklarını kaydeden Önder, sahipleri tarafından sokaklara terk edilen köpeklerin, insanlar için de tehlike arz edeceğini ifade etti.

BORA: GEÇMİŞ YILLARDA ÇOK SAYIDA KÖPEK BELEDİYELER TARAFINDAN İTLAF EDİLMİŞTİ

Hayvan Hakları Aktivisti Nilban Bora ise yasaklı ırk olarak tabir edilen hayvanların akıbetlerinin belirsiz olduğunu ve yasaklı ırkların devlet denetimine girdikten sonra oradan çıkamayacak durumda olduğunu belirterek, henüz 6 ayını doldurmamış ve kısırlaştırılamayacak yavru köpeklerin 14 Ocak’tan sonra ne olacağının belirsiz olduğunun altını çizdi. Hayvanları bekleyen bir diğer problemin ise bu kısırlaştırılmayan ve çip takılmayan çok sayıda hayvanın, belediyeler tarafından barınaklarda bakılmasının mümkün olmadığına dikkat çekti. Geçmiş yıllarda çok sayıda hayvanın belediyeler tarafından itlaf edildiğini hatırlatan Bora, köpekleri aynı tehlikenin beklediğini söyledi.

“ŞU AN OLAN ŞEY KOCA BİR TİYATRO!”

Belediyelerin, hayvanların kısırlaştırılması için üzerine düşen görevleri yerine getirseydi bugün meselenin bu noktalar gelmeyeceğini söyleyen Bora, “yasaklı ırk” ifadesine karşı olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Bu hayvanlar ile ilgili söylenen hiçbir şeyin bilimsel bir temeli yok. Sahipleri tarafından maruz kaldıkları muamele sizi de beni de saldırganlaştırır. Bu çocukları ölüm makinesi diye pazarlamak, onları yanlış insanların daha da istemesine sebep oluyor. Biz bu hayvanlar üretilmesin, yanlış ellere düşmesin diye senelerdir kendimizi paralıyoruz. Yeri geliyor üreticiden, yeri geliyor bu köpekleri dövüştürenlerden kendimizi tehlikeye atarak kurtarıyoruz. Kolluk kuvvetleri bu konuda bir kez dahi yardımımıza koşmadı. Şu an olan şey koca bir tiyatro! Gündem değiştirmek için hayvanları kullanmak, onları siyasete alet etmek kötülüğün dik alasıdır!”

“YENİ DOĞAN KÖPEKLERİN AKIBETİ NE OLACAK?”

Bir veterinerlik kliniğinde çalışmakta olan Betül Sarıtaş isimli hayvan hakları savunucusu ise, yavru köpeği olan insanların kısırlaştırma konusunda nasıl bir şekilde hareket edeceklerini bilmediklerini ve kendilerine bu konuda çok sayıda soru geldiğini söyledi. Özellikle yeni doğan yavru köpekler konusunda belirsizliğin sürdüğüne dikkat çeken Sarıtaş, şunları söyledi:

“Şu anda doğum yapacak olan anne köpekler var. Bu yavru köpeklerin akıbeti ne olacak? Prosedürde olması gereken, veteriner hekimlerden yavru köpeğin ne zaman kısırlaştırılması gerektiğine dair yazı alınması ve Tarım Müdürlüklerinin bu konunun takibini yapması lazım.”

“KÖPEKLERDE ERKEN KISIRLAŞTIRMA İDRAR YOLU PROBLEMLERİNİ ORTAYA ÇIKARABİLİYOR”

Veteriner Hekim Mustafa Oğuz Aydın ise, yavru köpeklerin kısırlaştırılma durumuna ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

“Erken kısırlaştırma yapmak, ileride köpekler için sıkıntı doğurabilecek sonuçlar yaratabilir. Dişi köpeklerde erken kısırlaştırma operasyonu ya da girişimi noktasında herhangi bir sorun olmuyor ancak erkek köpeklerde, özellikle iri ırk erkek köpeklerde, erken kısırlaştırma sonrasında idrar yolu problemleri ortaya çıkabiliyor. Bu durum her zaman meydana gelecek anlamına gelmese de bu sorunlarla alakalı yatkınları bulunuyor. Çünkü kısırlaştırma sonrasında, üreme organındaki gelişimi vücuda göre küçük kaldığı için idrar yapmada zorlanmalar, idrar yollarında kum ve taş oluşumları ortaya çıkabiliyor. Biz o yüzden erkek köpeklerin bir yaşından sonra kısırlaştırılmasını tavsiye ediyoruz.”