Yenişehir Mahallesi sakinleri imar planına tepkili
Yenişehir Mahallesi’nde yaşayan yurttaşlar, Ümraniye Belediyesi’nin son imar planına tepkili: “Siz bizi buradan kopardığınız zaman hayattan da koparıyorsunuz!”
Fotoğraf: Mahir Baş
Ersan Kınık
Yenişehir Mahallesi’nde yaşayan yurttaşlar, Ümraniye Belediyesi tarafından çıkarılan imar planıyla mağdur duruma düşürüldüklerini söyledi. Eski adıyla 1 Mayıs Mahallesi olan Yenişehir Mahallesi sakinleri “Yıllarca uğraş, didin. Şimdi bizi bir Finans Merkezi için yok sayıyorlar, mağdur ediyorlar” diyerek, AKP’li Ümraniye Belediyesine ve belediyenin imar planını destekleyen CHP’li belediye meclis üyelerine tepkilerini dile getiriyor.
Tapularının, imar planına göre yeşil alan, yol, karakol, ibadethane, aile sağlık merkezi gibi donat alanı içinde kaldığı için mağdur duruma düştüklerini belirten mahalle sakinleri, “Biz yeşil alan yapılmasına karşı değiliz, yaşamak için yeşil alan olmasının şart olduğunun da bilincindeyiz ama biz haksızlığa karşıyız. Parselleri konut alanında kalan mahalliye 2 emsal verirken, bize yani donat alanında kalanlara ise 1,30 emsal veriliyor. Biz bu hukuksuzluğun karşısında duruyoruz ve hakkımız olanı istiyoruz” diyor.
‘150 İNATÇININ AÇTIĞI DAVA İLE İMAR PLANININ DEVREYE GİRMESİNİN ÖNÜNE GEÇTİK’
Parsel sahiplerinden 150 kişinin idareye karşı açtığı dava ile imar planının devreye girmesinin önüne geçtiklerini söyleyen Yenişehir Mahallesi Kent Meclisi Sözcüsü Mahir Baş, 1 Mayıs Mahallesi’nde yaşayan toplumun mücadelesini örgütlü bir şekilde yürütmesinin direnç oluşturduğunu, donatı alanında kalan 200 parsel sahibinden 150’sinin dava açtığını belirterek “150 inatçı parsel sahibinin açtığı davalar ve lehimize çıkan yürütmeyi durdurma kararları sayesinde imar planının devreye girmesinin önüne geçtik” dedi.
Tapuları konut alanında kalan mahalleli ile donatı alanında kalan mahallelinin karşı karşıya getirilmeye çalışıldığına dikkat çeken Baş, “İnsanlar riskli yapılarda yaşamaya mahkûm edilerek hayatlarıyla oynanıyor. Ortada yaklaşan Büyük İstanbul Depremi var. Bu insanlar zaten yerinde ve uyumlu dönüşüm talep ediyor. Bizi her iki noktada bu şekilde kilitlemiş durumdalar” diye konuştu.
Donatı alanında kalan insanları birtakım risklerin beklediğine de dikkat çeken Mahir Baş, “Mahalleliyi bir taraftan hak kaybından kaynaklı bir maddi güvensizlik, sosyal güvencesizlik bekliyor. Diğer taraftan da mahalle sakinleri yerlerinden sürülmek isteniyor. Esas planladıkları şey de bu.” dedi.
‘SİZ BİZİ BURADAN KOPARDIĞINIZ ZAMAN HAYATTAN DA KOPARIYORSUNUZ’
Çocukluğunun, gençliğinin bu mahallede geçtiğini anlatan Abidin Çolak, “Ben mahalleye geldiğimde 6 yaşındaydım. Şimdi benim kızım 30 yaşına geldi. Bizim çocukluğumuz, gençliğimiz burada geçti. Çocuklarımız burada büyüdü. Bu ev bizim çocuklarımızın geleceği. Çocuklarımızın geleceklerini bir anda elimizden alamazsınız. Ben buraya yıllarca emek harcamışım, babam buraya emek harcamış. Çocuklarımız buradaki okullarda okumuş ve şimdi bir kişi bile gelip sormadan bizim hakkımızı bizden alamaz. Yasal haklarımızı da sonuna kadar kullanıyoruz ve bu süreçler uzuyor. Bir an önce belediye ile uzlaşmaya varılsa biz de mağdur olmayız, buradaki hiçbir insan da mağdur olmaz. Yeşil alanda kalan insanlar yüzünden konut alanında kalan insanlar da mağduriyet yaşıyorlar” diyerek, belediyeden bu işin bir an önce çözülmesi talebinde bulunuyor.
‘ONLARIN KORKUSU DA BİR BÜTÜN OLMAMIZ DEĞİL Mİ?’
Kudret Dilek ise mahalledeki komşuluk ilişkilerinden bahsediyor:
“Evimden çıktığım zaman buraya gelene kadar tüm kapı komşumu tanıyorum, herkes de beni tanır. Halk burada bir bütün. Zaten onların korkusu da bu değil mi? Bizi bölmek, dağıtmak istiyorlar.”
‘YASAL HAKLARIMIZI SONUNA KADAR KULLANMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
İmar planının bir diğer mağdurlarından Bülent Koç ise donatı alanlarının yeşil alan olarak kalacağına dair inancının olmadığını söyleyerek şu sözleri kaydediyor:
“Biz buralara okul yapılacağına, buraların yeşil alan olarak kalacağına inanmıyoruz tabii. Buraların tekrar imara açılacağını düşünüyoruz. Hemen yanımızda Armağanevler Mahallesi var. Bizim mahallenin hemen hemen dört katı büyüklüğünde ve sadece bir tane okulu var. O mahalle imarlı bölge. Karşımızda Finans Merkezi var. Okul namına, yeşil alan namına hiçbir şey yok. Acaba oraların yeşil alan ihtiyacını biz mi karşılayacağız? Bu mudur yani, böyle mi yapılıyor imar planı? Belediye meclis üyeleri neden hiçbir şey yapmıyor? Meclis üyeleri kimin meclis üyesi, halkın mı belediyenin mi? CHP’li meclis üyeleri bizi savunacakları yerde belediyeyi savunuyor. Burada büyük bir rant var ama biz mahallemizi savunmaya devam edeceğiz”
Mahallede yaşayan insanların yıllardır tıpkı bir aile gibi olduklarının altını çizen Dursun Dilek “Bizim ömrümüz bu mahallede geçti, bizim buradaki sosyal ilişkilerimiz güzel, burayla bağımız var. Siz bizi buradan kopardığınız zaman aslında hayattan da koparıyor, her şeyimizi alıyorsunuz. Gençliğimizi, çocukluğumuzu… Bir anda kapı dışarı edilmek kolay bir şey değil” diyor.
‘İNSANLAR BU EKONOMİDE NEREDE YAŞAYACAKLAR?’
Yenişehir Mahallesi Muhtarı Erdal yiğit,’’ Yani burada bir kurban pazarlığı var, vatandaşların üzerinde oynanan bir oyun var. Bu imar planı İBB’de tüm partilerin oybirliğiyle geçti, hepsi birbirine çanak tuttu. Ben burada vatandaşlarımız ile birlikteyim. Burayı Finans Kent’in arka bahçesi yapmak istiyorlar ama herhangi bir vatandaşımızın bir metre yeri bile kaybolsa onun davasını sonuna kadar sürdüreceğiz ve bu davayı kazanacağız” dedi.
Kiracı olarak yaşayan mahalle sakinlerinin de önemli sıkıntılarla karşı karşıya kalacağına dikkat çeken Yiğit şunları söyledi: “insanlar burada 1000-1500 TL’ye kirada oturuyorlar. Buraya en yakın Atakent’e baktığımızda kiralar 4500 TL’yi buluyor. Buradaki kiracılar ne yapacak? Bu ekonomide nerede yaşayacaklar?”
Mahalle sakinlerinden Kudret Dilek söze atılıyor:
“Buradaki hiçbir insan 5000 TL verip de kirada oturamaz. Atakent’te en düşük kiralar 4500-5000 TL arasında ki o bile bulunmuyor. Böyle bir saçmalık olamaz. Uykularımız kaçıyor…”
Fotoğraf: Mahir Baş
ŞPO YÖNETİM KURULU ÜYESİ DENİZ: BENZER SONUÇLAR FİKİRTEPE’DE DE GÖRÜLDÜ
Yenişehir Mahallesi için hazırlanan imar planına dair konuşan Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Yönetim Kurulu Üyesi Ülgen Deniz, imar hakkı transferi konusunda net bir düzenleme olmadığını belirterek “Planda sosyal donatı alanlarında kalan parsellerin imar haklarını, planın başka alanlarına transfer edileceğine dair düzenlemeler var ancak özellikle imar hakkı transferi konusunda net bir düzenleme yok, muğlak bırakılmış durumda. Planda belirsizlik var. Kimin imar hakkının nereye, ne şekilde transfer edileceğine dair idare tarafından net bir açıklama yapılmamış. Bu açıklama yapılmadığı için de biz bu planın sıkıntılı olduğunu düşünüyoruz. Bir diğer husus ise toplulaştırma adı verilen, parsellerin birleştirilmesi yoluyla imar hakkında artış yoluna gidilmiş. Bu şekilde parsellerin birleştirilmesi teşvik edilmeye çalışılmış. Parseller çoğunlukla hisseli mülkiyete tabiler yani bir parselde bir malik yok birden fazla malik var. Zaten mevcuttaki şu anki hali bu uygulamayı yapmayı zorlaştırıyor. Öte yandan da plan, serbest piyasa aktörlerine teslim edilmiş oluyor” dedi.
Benzer bir planın sonuçlarının Fikirtepe’de de görüldüğünü aktaran Deniz, şu sözleri kaydetti:
“Fikirtepe’de de toplulaştırma had safhadaydı. Dönüşüm, bazı bölgelere hiç uzanamadı bile. Çünkü orada halk ile müteahhitler karşı karşıya getirilmişti. Müteahhit belli oranda parselleri kendisinde toplamaya çalışıyordu. Belli oranda halkı ikna ederek kendi projesini yaptırmaya çalışıyordu. Bu noktada idare hakemlik sorumluluğunu yerine getirmemiş oldu. Böyle olunca da Fikirtepe’de bazı işlerin yarım yapılırken bazıları hiç yapılamadı.”
‘KENT SAKİNLERİNE İŞ DÜŞÜYOR’
Yaklaşık kırk senedir Yenişehir mahallesinde oturan Kazım Tepe, “Şehir Plancıları Odası ile görüşmelerimiz sonucunda oda tarafından planın mahalleli lehine olmadığına yönelik açıklama yapıldı. Biz de bu sonuç doğrultusunda itirazlarımızı gerçekleştirdik. İtirazlarımız sonucu 0,65 olan emsal, itiraz sonucu 1,25’e yükseltildi. En son yapılan itirazlar sonucu ise geçen yıl şubat ayında İBB’de görüşülen imar planında emsal hakkı 1,50 olarak onaylandı. Bu kesinlikle halkın kolektif çalışması ve yaşadığı sorunun gerçeklerini bilince çıkartıp inat ve ısrar etmesinin ürünüdür. Bizler bu süreçte bir kez daha şunu anladık ki örgütlü hareket etmezsen örgütlü mücadele verip haklarını aramaz isen herhangi bir siyasi partinin bürokratik kademlerinde ne kadar tanıdığın olursa olsun hiçbir sonuç alınamıyor, zaten bizlerde mahalle sakinleri olarak oluşturduğumuz Yenişehir Mahallesi Kent Meclisi İnisiyatifi olarak iktidar partisinden muhalefetine her kademeden yerel yöneticiler ve genel başkanları ile yaptığımız bütün görüşmelerin hiçbirinde sonuç alamadık. Açıkça ifade etmek gerekirse bugüne kadar yapılanların hepsi, halkın kendi öz örgütlülüğünün başarısıdır.