Yunus Başaran
Baştan söyleyelim içinden geçtiğimiz günlerde muhalefete muhalefet etmeye zaman ayırmak en istemediğimiz başlıklardan birisi ancak kavramların içi boşaltılıp “sol” adına düpedüz sağcılık yapılıyorsa buna laf etmek de boynumuzun borcudur.
Gelelim yazımızın konusuna, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün Cumhuriyet gazetesine verdiği röportaj yayımlandı.1 Kemal Bey partiyi sağa kaydırdığını iddia edenlere sert çıkıyor, “Biz 'Taşeron işçilerine kadro' diyene kadar, kimsenin aklına gelmiyordu o kardeşlerimiz. Kimse 'Bu ülkede 100 binlerce taşeron işçi var, onların hakları ne olacak' diye sormuyordu bile” diyor. Peki Kemal Bey partinizin yönettiği belediyelerde hala yüzlerce taşeron işçinin varlığı hakkında ne düşünüyorsunuz? Çok değil 8 ay önce Maltepe ve Ataşehir Belediyesi’nde sendikalı oldukları için işten atılan2 üstüne darp edilen insanlardan haberdar mısınız?3
Örnekleri çoğaltmak mümkün, Aydın ve Şişli Belediyeleri vb. geçelim...
Kemal Bey Ayasofya’nın açılışına tepki vermeyerek oyunu bozduklarını söylüyor. Tebrikler Kemal Bey büyük oyunu bozdunuz ve şeriatçı tarikatlar artık birer CHP taraftarı oldular. Devam edelim...
Abdullah Gül bahsi açıldığında Kemal Bey öyle bir portre çiziyor ki acaba biz cumhurbaşkanlığı döneminde Çankaya’da bir noterden başka bir şey mi gördük diye kendimizden şüphe ediyoruz. Ve devamla diyor ki Saray, Abdullah Gül kardeşinden korkuyormuş, buna kargalar güler demek sanırız kargaların zekasına hakaret olur. Cumhurbaşkanlığı bahsinde iş burada da bitmiyor; Kemal Bey diyor ki “Bugün Ekmeleddin Bey cumhurbaşkanı olsaydı Ortadoğu’da bu felaket olmazdı İpek Hanım. Ekmeleddin Bey, Türkiye’nin yetiştirdiği ender bilim insanlarından biridir. Başka ülkelerin, adına uluslararası yarışma düzenlediği, ödül verdiği bilim insanımızdır ama yeteri kadar anlatamadık. Önyargılarımız vardı, vesaire. Dünya görüşüne katılırsınız, katılmazsınız ama Ekmeleddin Bey’in saygınlığı konusunda bugün de bir endişem yoktur”. Galiba 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tayyip Erdoğan’a oy vereceğini açıklayan Ekmeleddin İhsanoğlu değil dublörüydü ya da bir Osmanlı aşığı değil cumhuriyet sevdalısıydı!4
Kemal Bey yukarıda saydığımız gerekçelerle kendisini eleştirenlere gardırop solcusu demiş. Kemal Bey sanırız gardırobu sol olmayan ne varsa üzerine giyinmek olarak algılıyor. Oysa solcunun “gardırobu” son derece sade ve nettir: Sağdan medet ummaz, din tüccarlarına boyun eğmez, patronlar sömürsün ama emekçinin ağzına da bir parmak bal çalsın demez, ABD ve AB’ye tam boy karşı durur.
Velhasıl solcunun gardırobu işçi tulumu giymiş umuttur...
(1) https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/chpyi-raki-masasinda-elestirmeyi-kabul-etmem-1758909
(2) https://gazetekarinca.com/2019/10/maltepenin-ardindan-atasehirde-de-iscilerden-is-birakma-eylemi/
(3) https://t24.com.tr/haber/atasehir-belediyesi-nde-sendika-uzmanina-darp,847334
(4) https://odatv4.com/cumhuriyet-dusmani-osmanli-sevdalisi-1706141200.html