Başlamak için bir ilk adım gerekir. Attığınız ilk adımla uzun ya da kısa, zorlu ya da kolay bir uğraşa başlamış olursunuz.
İlk adım, başlangıçtır.
Ve Aristoteles’in dediği gibi “başlangıç, bütünün yarısından fazladır”.
Yani başlangıçta atılan adım, sadece sürecin ilk adımı olmakla kalmaz. İlk adım, aynı zamanda, diğer adımları ve hatta sürecin genelini belirler. Adım atmaya devam edersiniz, ama o ilk adımın izini kat ettiğiniz mesafe boyunca taşırsınız.
İlk adım, ondan uzaklaştıkça silikleşen bir gölge değildir.
Başlangıç ya da ilk adım, sürecin bütününü niteleyen, karakterize eden, ona rengini veren ileri sıçrayıştır.
Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, ilk adımın hiç silikleşmemesinin nedeni budur.
***
Halkın Türkiye Komünist Partisi’nin geçen yılki kuruluşu bir ilk adımdır.
Aradan zaman geçtikçe silikleşmeyen, silikleşmeyecek bir ilk adım.
Çünkü HTKP’nin kuruluş iddiasını temsil eden değerler, sadece o dönemin ihtiyaçlarını gözeterek ileri sürülmüş fikirler değildir. HTKP’de cisimleşen irade, bir konjonktür analizinin ötesindedir yani. HTKP’yi tanımlayan iddia, ilk adımla sınırlı kalmayan, sürecin bütününde varlığını koruyan bir “felsefe”dir.
Bu “felsefe”, bir yılın ardından, hala güncelliğini ve geçerliliğini korumaktadır.
İlk adım, bir kere atılıp tarihe havale edilmemiştir; yürüyüşün geri kalanında da bize eşlik etmektedir.
HTKP’nin siyasal doğrultusu ve pozisyonu eleştiriden muaf değildir elbette. Ancak tartışmanın yönü kuruluş “felsefe”sine uzandığında, kolaylıkla HTKP’nin varlığını sorgulamaya, hatta inkara götürebilir. Çünkü kuruluştaki “felsefe”, bugüne de yerleşmiştir. Atılan ilk adım, maziden bir yaprak gibi geride kalmamış, kendinden sonraki her adımla birlikte hem güçlenmiş hem şimdiye taşınmıştır.
Çünkü başlangıç, bütünün yarısından fazladır.
***
HTKP, Türkiye’nin çok özel bir dönemine verilmiş devrimci bir yanıttır. TKP içindeki siyasal ve örgütsel sorunların aşılamaması, HTKP’nin varlığının sadece bir kısmını açıklar. Ancak HTKP, salt parti içi bir tartışmanın koordinatlarıyla anlaşılamaz, anlatılamaz.
Bu yüzden HTKP, kendisini Haziran Direnişi’nin Türkiye emekçi halkına armağanı olarak tanımlamıştır.
AKP’nin meşruiyetinin zedelendiği, sosyalizm mücadelesinin güçlenmesi için olanakların belirdiği, bu olanakların değerlendirilmesi için sosyalist hareketin kemikleşmiş alışkanlıklarından kurtulup siyaset sahnesine çıkmasının gerektiği Haziran Sonrası Türkiye’de, AKP karşıtı mücadelenin işçi sınıfı ile buluşturulmasını sağlayacak ve tüm bu sürece öncülük yapacak siyasal iradenin biçimlenmesidir HTKP.
Sosyalist siyasetin ve devrimci mücadelenin korunaklı ve “kurtarılmış” alanlardan çıkarılması, halkın direndiği veya mücadele ettiği hangi başlık varsa komünistlerin de orada yerini alması yaklaşımı, HTKP’nin varoluş gerekçelerindendir.
Sosyalist mücadelede uzun yılların alışkanlığına dayanan ve tortulaştıkça hareket etmeyi daha da zorlaştıran ne varsa bunların tereddütsüz biçimde yıkılması, hem örgütlü mücadelede, hem yoldaşlık ilişkilerinde hem de siyaset tarzında şefçilikten, lidercilikten, tasfiyecilikten uzak bir devrimci kültürün geliştirilmesi arayışı, HTKP’nin başta gelen niteliklerindendir.
Türkiye’de komünist hareketin bir türlü aşamadığı etkisizliğe, bu etkisizliğin ve siyasetsizliğin içi boş laflarla ve radikalizm süsü verilmiş pasifizmle güzellenmesine bir isyandır HTKP.
Özetle, bu ülkenin gerçek ve öncü bir komünist partiye ihtiyacı olduğu saptamasını kendisinin kuruluşuyla bütünleştirmiş, Türkiye’nin komünist partisini bu perspektif altında yeniden kurmaya girişmiş bir iddia olarak yola çıktı HTKP.
İlk adımı böyle attı. Başlangıçta bunlar vardı. Ama bunlar sadece başlangıçta kalmadı, kalamazdı.
Bugün yoluna devam eden HTKP, daha ilk adımında ortaya koyduğu iddialarının arkasında hala durmaktadır.
İlk adımının “felsefe”sini, hala başının üstünde taşımaktadır.
Çünkü başlangıç, bütünün yarısından fazladır.
***
Peki bu ilk adım hiç mi bitmeyecek? Başlangıç hiç mi sonuca erişmeyecek?
Tam aksine.
HTKP, kendi ilk adımını da aşma cesaretinin ifadesidir.
Kendi başlangıcını nihayete erdirme ısrarıdır.
HTKP, başladığı işi bitirme kararlılığıdır.
İşte o zaman, başlangıç bütüne erecek, ilk adım tarihe geçecek, ülkemiz devrime ve sosyalizme taşınmış olacaktır.