TÜİK, “mutsuzluğun resmi”ni çizdi!

Mutluluk her zaman ve her koşulda insanların ortak arzularından biri olmuştur. Ünlü filozoflar mutluluğa farklı açılardan yaklaşıp farklı anlamlar vermeye çalışmışlar.

Büyük üstat, yurtsever devrimci Nazım Hikmet “Saman Sarısı” şiirinin bir dizesinde Abidin Dino’ya “Bana mutluluğun resmini yapabilir misin?” diye sormuş ve belki de mutluluğun resmini yapamamış Abidin Dino da “hiç olmazsa” yazdığı şiiriyle mutluluğu anlatmaya çalışmıştı.

Mutluluk her zaman ve her koşulda insanların ortak arzularından biri olmuştur. Ünlü filozoflar mutluluğa farklı açılardan yaklaşıp farklı anlamlar vermeye çalışmışlar. Örneğin, Friedrich Nietzsche (1844-1900) “Mutluluk, güçle çoğalan; direncin üstesinden gelindiğinde ortaya çıkan bir duygudur.” derken John Stuart Mill (1806-1873) “Mutluluğu; isteklerimi tatmin etmek yerine, onları sınırlayarak bulmayı öğrendim.” şeklinde açıklamıştır. Sokrates (M.Ö. 470-369) “Mutluluğun sırrı; daha çok olanı aramakta değil, daha azın tadını çıkarma kapasitesine ulaşmaktır.” diyerek bir anlamda bizi azla yetinmeye davet ederken Henry David Thoreau (1817-1862) “Mutluluk, kelebeğe benzer. Siz yakalamaya çalıştıkça o, kaçıp gider. Ne zaman ki dikkatinizi farklı şeylere verirsiniz, ancak o zaman gelir ve omzunuza konar.” saptamasıyla mutluluğun bir anlamda koşullara bağlı olduğunu, o koşulların hiçbir zaman gerçekleşmemesine neden olabileceğini ima etmiştir. Nihayet Lao Tzu (M.Ö. 531) “Mutsuzsan, geçmişte yaşıyorsun. Endişeliysen, gelecekte yaşıyorsun. Huzurluysan, şu anda yaşıyorsun.” diyerek adeta mutluluğu bizim kontrol ettiğimiz bir gerçeklik olarak tanımlamış. TÜİK’e göre mutluluk: “Acı, keder ve ıstırabın yokluğu ve bunların yerine sevinç, neşe ve tatmin duygularının varlığıyla karakterize edilen durum; hayattan genel olarak memnun olma halidir.”

TÜİK Yaşam Memnuniyeti Araştırması:                                                     

TÜİK 2003 yılından bu yana her yıl yaptığı “Yaşam Memnuniyeti Araştırması’nın (YMA)” amacını, “Bireyin genel mutluluk algısını, toplumsal değerlerini, temel yaşam alanlarındaki genel memnuniyetini ve kamu hizmetlerinden memnuniyetini ölçmek ve bu memnuniyet düzeylerinin zaman içindeki değişimini takip etmektir.” şeklinde tanımlamaktadır. TÜİK’in  araştırmasının kapsamına “Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan hanelerde yaşayan 18 ve daha yukarı yaştaki T.C. vatandaşları ile yabancı uyruklu kişiler” girmektedir. “Araştırmada, kurumsal nüfus (üniversite öğrenci yurdu, huzurevi, bakımevi, ceza ve tutukevi, ıslahevi, yetiştirme yurdu, askeri birlik ve kışla vb.) kapsam dışı tutulmaktadır.” YMA Türkiye düzeyinde tahmin verme amacıyla tasarlanmakta, yılda bir kez gerçekleştirilmekte ve alan uygulaması her yılın Kasım ayı olmaktadır.

Mutsuzluk Her Yıl Artmakta[i]:

Mutluluk düzeyini ölçmek için YMA kapsamında yapılan anketlerle “çok mutluyum”, “mutluyum”, “Orta-ne mutluyum ne mutsuzum”, “mutsuzum” ve “çok mutsuzum” diyenlerin oranları belirlenmektedir. İzleyen tablo 2020 ve 2021’de bu oranları göstermektedir.

Mutluyum diyenlerin oranını belirlemek için çok mutluyum ve mutluyum diyenlerin oranları toplanırken; mutsuz oranını belirlemek için mutsuz ve çok mutsuz olanların oranları toplanmaktadır. İzleyen grafik 2003-2021 döneminde genel mutluluk düzeyini göstermektedir.

Araştırmanın yapılmaya başladığı 2003’te %59,6 olan kendini mutlu hissedenlerin oranı 2021’de %49,3’e gerilemiştir. Kendini arada görenlerin, yani ne mutluyum ne de mutsuzum diyenlerin oranı ise hemen hemen aynı kalmıştır. Oysa kendisini mutsuz olarak addedenlerin oranı %7,3’ten %16,6’ya yükselmiştir. 2003’te 52,3 puan olan mutlu olanlarla mutsuz olanlar farkı 2021’de mutsuz olanların oranının artması; mutlu olanların oranlarının da azalmasıyla 32,7 puana düşmüştür. Yani halkımız giderek daha da mutsuzlaşmakta.

Herkes Mutsuz:

Genci yaşlısı, kadını erkeği, eğitimlisi eğitimsizi herkes mutsuzluktan nasibini almakta. İzleyen grafik kadın ve erkeklerde mutlu olanların oranındaki gelişimi göstermektedir.

Grafiğe göre Türkiye’de kadınlar erkeklere göre daha mutlu görünmektedir. Bununla birlikte hem erkeklerde hem de kadınlarda kendisini mutlu olarak görenlerin oranı giderek düşmektedir, yani mutsuz olan kadın ve erkek oranları da artmaktadır. 2003’te 2,9 puan olan kadın ve erkek arasındaki mutlu olanlar oranı farkı 2021’de 10,7 puan artmıştır. İzleyen tablo 2020 ve 2021’de cinsiyet, yaş grubu ve medeni duruma göre mutluluk düzeylerini göstermektedir.

Tabloya göre 2021’de en mutlu olanlar 65 ve üzeri yaş grubunda olanlardır (%56,2). Yaş gruplarına göre en mutsuz olanlar ise 18-24 yaş grubunda olan gençlerdir (%44,5). 2003’te bu yaş grubunda mutlu olanların oranı %57,1 idi. Bu veri de bize neden gençlerimizin büyük çoğunluğunun yurtdışında kendilerine bir gelecek aradığını göstermektedir. Yine tablodaki verilere göre evlilik mutluluk artışı yaratmakta. Çünkü evliler, evli olmayanlara göre daha mutlu görünmekte. 2021’de mutlu evlilerin oranı %54,0 iken mutlu evli olmayanların oranı, %40,1 olmuştur. Genel olarak kadınların erkelere göre daha mutlu olduğu 2021’de evli kadınlar da (%58,8) evli erkeklere göre daha mutlu olmuşlar.

Okumuşlar Daha Mutsuz:

Nihayet tabloya göre eğitim düzeyi arttıkça genel olarak mutlu olanların oranı düşmektedir. Bir okul bitir(e)meyenler arasında mutlu olanların oranı okumuşlara göre yüksektir. 2021’de %54,4’lük oran ile en yüksek mutluluk oranına sahip bu grubu sırasıyla; %51,4 ile ilkokul mezunu, %47,8 ile lise ve dengi okul mezunu, %47,6 ile yükseköğretim mezunu ve %45,7 ile ilköğretim veya ortaokul mezunu bireyler takip etmiştir. “Demek ki eğitim mutluluk değil mutsuzluk kaynağı oluyormuş!..

Gelecekten Umut Hızla Azalıyor:

YMA kapsamında araştırılan konulardan birisi de bireylerin kendi geleceklerinden umutlu olup olmadığı konusudur. İzleyen grafik kendi geleceklerinden umutlu olan bireylerin oranının hızla azaldığını göstermektedir. Geleceğine umutla bakanların oranı 2003’te %66,9 iken 2021’de %60,7’ye düşmüştür.

Geleceğe umutla bakan erkek ve kadınların oranı da hızla azalmaktadır. 2003’te erkeklerin %76,3’ü ve kadınların da %76,9’u geleceğe umutla bakarken 2021’de aynı oranlar sırasıyla %59,1 ve %62,4’e düşmüştür. Kadın ve erkekler arasında geleceğe umutla bakma oranı arasında 2003’te sadece 0,6 olan kadın lehine fark 2021’de 3,3 puana çıkmıştır. Öte yandan gelecekten umudunu kesmiş kadın ve erkeklerin oranları da hızla artmaktadır. 2003’te kadınların %23,1’i ve erkeklerin de %23,7’si kendi geleceklerinden umutlu olmadıklarını söylerken 2021’de kadınların %37,6’sı ve erkeklerin de %40,7’si gelecekten umutlarını kestiklerini bildirmişlerdir.

Bir Sonraki Yıl Daha İyi Bir Yaşamı Olacağına İnanmayanların Oranı Artıyor:

YMA sonuçlarına göre ne yazık ki hiç kimse bir sonraki yılın bu yıldan daha iyi olabileceğine inanmıyor, söyleyemiyor. Nasıl söylesin ki?

2003’te bir yıl sonrası daha kötü olacak diye düşünenlerin oranı sadece %9,2 iken 2021’de bu oran %33,8’e yükselmiş. Yine 2003’te daha iyi olacak diyenlerin oranı %44,6 iken 2021’de 23,6 puan düşerek %20,9’a inmiştir.

YMA sonuçları bu ülkede yıllardır nelerin olmadığı, olamayacağı konularında insanlarımızın neler düşündüğünü gösteren bir araştırma. Bu nedenle bu araştırma sonuçları, iktidarı muhalefeti; taraflı tarafsız; eğitimli eğitimsiz herkesin ve her kesimin üzerinde düşünmesi gereken sonuçlardır. Toplumda bu araştırmanın ortaya koyduğu bu algılar varken iktidarın nasıl 20 yıldır bu ülkede iktidar olduğunu öncelikle muhalefetin kendisine sorması gerekir. Bu koşullarda dahi iktidarın oy oranlarında gözle görülebilir dişe dokunur bir gerileme yoksa  takkemizi önümüze koyup hep birlikte düşünmemiz zorunluluğu vardır. Abidin Dino mutluluğun resmini çizemese de “İşte o zaman Nazım/Yapardım mutluluğun resmini/Buna da ne tual yeterdi/Ne boya…” diyerek tamamladığı “Mutluluğun Şiiri”yle Nazım Hikmet’in istemine karşılık verdi. Merak ettiğim, halkımızın bu mutsuzluğunu, umutsuzluğunu muhalefetin ne zaman mutluluğa ve umuda dönüştüreceğidir. Umutlu muyum? Eh işte!..


[i] YMA’nın yazımızda yer vermediğimiz belediye hizmetlerinden, genel kamu hizmetlerinden, adli sistemden, sağlık sisteminden duyulan memnuniyet gibi başka alt başlıkları da var.