Metin Çulhaoğlu
Kapitalizmin geleceği ve “demokrasi”
Akademi dünyasındaki bu çalışmalar, bir bakıma doğal olarak, ağırlığı genellikle sistemin kendi iç dinamiklerine tanır. Başka bir deyişle, siyaset faktörünün, daha doğrusu muhalif siyasetlerin bu iç/nesnel dinamikler üzerindeki olası etkileri önemli ölçüde gündem dışı tutulur.
“Sokak” tartışmaları: Taşları yerine oturtmak
Mitinglerin, yürüyüşlerin, basın açıklamalarının, yerel direniş ve protestoların, olabilirse “itaatsizlik” eylemlerinin, grevlerin ve başka protesto biçimlerinin suyu mu çıktı?
Halkımızla ilgili bir inanmama bir de anlamama durumu
Halk, ne birilerinin düşündüğü gibi “cahil bir kalabalık” ne de iyinin her türlüsünü içinde barındıran bir hazinedir.
Yeni yıl için hiçbir şey öngöremiyoruz!
Bir kez daha, evet, durum karışıktır, belirsizlikler ve öngörülemez ihtimaller ön plandadır; ama ne kadar “dolaylı” görülürse görülsün, istenirse “indirgemeci” bulunsun, bu kaotik durumun temel nedenleri tespit edilebilir.
Elitizm, halktan kopukluk ve beyaz Türklük: Artık yemezler!
Siz şimdiye kadar Koç-Eczacıbaşı ailesi ile Sabancı ailesinden hangisinin “beyaz Türk” sayılacağına ilişkin fazla değerlendirmeye rastladınız mı?
Sol dalga gelse de gelmese de
Bugün emekçilerin çoğunluğunun eskisine göre daha fazla ezilmesinin ve sömürülmesinin, iklim krizinin, ayrıca çevrenin maruz kaldığı tahribatın ve karamsar gelecek öngörülerinin kaçınılmaz olarak yeni, dünya-tarihsel açıdan dördüncü bir sol dalga getireceği yolundaki görüşlere ihtiyatla yaklaşmakta yarar vardır
AKP sonrası için tahminler
Pişmiş aşa su katmama adına oturup susalım mı?
Sol ve solculuk: Anlaşmazlık noktaları
Sol ve solculuk gibi kavramlarda elde kuyumcu terazisiyle dolaşmanın, kendini solda gören birinin karşısına “O zaman söyle bakalım; üretim araçlarının özel mülkiyeti ile üretimin sosyal karakteri arasındaki çelişki sence nasıl çözülür?” sorusuyla çıkmanın bir anlamı yoktur.
Şeytanın avukatlığı yazısı
İş, siyasal rasyonalite sınırlarını aşıp İsmet İnönü’nün 1960’larda dediği gibi “Eşkıyanın bu gece ne yapacağı belli olmaz” noktasına gelmişse şeytanın avukatlığı da melanet odaklı hale gelir ki insanın ruh sağlığı açısından ciddi sakıncaları olabilir.