Çağlayan Adliyesi’nde hukukçulardan ‘Can Atalay’ eylemi
AYM, Atalay’ın bireysel başvurusunu 25 Ekim’de görüşecek.
İleri Haber
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili ve Gezi Davası tutuklusu Avukat Can Atalay’ın meslektaşları ve arkadaşları "Can Atalay'a Özgürlük" demek üzere Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde eylem düzenledi. Eylemde yapılan basın açıklamasında, “Kökleşmiş içtihat bizim için yasa maddesi kadar değerlidir, Anayasa Mahkemesi'nden birkaç kez yinelediği için kökleştiğini söyleyebildiğimiz kararını yeniden vermesini bekliyoruz” denildi.
14 Mayıs seçimlerinde TİP Hatay Milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmeyen Can Atalay’ın Gezi Davası’nda aldığı 18 yıllık hapis cezası Yargıtay tarafından geçtiğimiz günlerde onanmıştı.
Atalay’ın tahliyesine yönelik Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvurunun ise, 12 Ekim tarihinde ertelenmesinin ardından 25 Ekim günü görüşüleceği açıklanmıştı.
Can Atalay’ın meslektaşları ve arkadaşları, "Can Atalay'a Özgürlük" demek için bugün Çağlayan Adliyesi önünde bir basın açıklaması düzenledi.
‘‘CAN’A ÖZGÜRLÜK’ DEMEK İÇİN, GEZİ’YE ‘ONURUMUZDUR’ DEMEK İÇİN MEYDANLARDAYIZ’
Önceki dönem İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu’nun okuduğu açıklamada şu ifadeler öne çıktı:
“Bir kez daha Can için meydanlardayız. ‘Can’a özgürlük’ demek için, Gezi’ye ‘onurumuzdur’ demek için bir kez daha meydanlardayız. Mücadelemizin geldiği aşama itibariyle şimdi Anayasa Mahkemesi'nin kararını bekliyoruz. Kimimiz Hatay-Ankara yollarında, kimimiz bulduğumuz meydanlarda milli iradenin tecellisini bekliyoruz.
Biz hukukçuyuz, biz avukatız. Kökleşmiş içtihat bizim için yasa maddesi kadar değerlidir. Anayasa Mahkemesi'nden birkaç kez yinelediği için kökleştiğini söyleyebildiğimiz kararını yeniden vermesini bekliyoruz. Kökleşen kararların altında eskiden 10 Anayasa Mahkemesi üyesinin imzası olduğunu biliyoruz. Biz Anayasa Mahkemesi'nin 10 üyeyle toplanıp karar alabileceğini de biliyoruz. O yüzden ‘Ödevimi yapamadım’ türünden mazeretlerin kazandıracağı umulan zamanların aslında nasıl da büyük kayıplar oluşturacağını da biliyoruz. Onun için meydanlardayız.
‘‘ANKARA'DA DA HAKİMLER VAR’ DEDİRTECEK GELİŞMELER OLMASINI BEKLİYORUZ’
Biz avukatız ve yaşanan bütün olumsuzluklara karşın umudumuzu yitirmeyiz biz. Dilimizin ucuna kadar gelenleri sakınmamız bundandır. Söylemediklerimizi yazmadıklarımızı fikirlerimize dahil etmemiz bundandır. Bekleriz ki umudun en çok sönümlendiğini sandığımız noktada, ‘Ankara'da da hakimler var’ dedirtecek gelişmeler olsun. Dün Ankara'da olduğunu bildiğimiz 10 üyenin hala orada olduğunu bilmemizdendir umudumuz. Onlar en yetkili ağızlardan çürüdüğü söylenen yargıya yeniden itibar sağlayacak yerde durabilirler diye umuyoruz hala.
Değerli basın mensupları, uğruna mücadele verdiğimiz ve hukukçuluğumuzun bütün müktesebatıyla haykırmaktan çekinmediğimiz üzere, 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Gezi Davası’nda verilen karar Türk yargı tarihine kara karar olarak geçecek bir yargı garabetidir. Bundan emin olabilirsiniz. FETÖ savcıları tarafından başlatılan soruşturmalarda toplanan delillerin günümüz savcılarınca kıymetlendirildiğini iddianamede yazdılar. Filistin nedeniyle uluslararası hukuku, ulusal hukuku, Cenevre Sözleşmesi'ni dile getirenler Türkiye'de neden o hukukun işlemediğini anlatamıyorlar.