Cumartesi Anneleri'ne yönelik hukuksuzluklara karşı basın açıklaması

Cumartesi Anneleri'ne yönelik hukuksuzluklara karşı basın açıklaması

Cumartesi Anneleri'nin Galatasaray Meydanı'ndaki eylemleri hukuksuz şekilde ayladır engellenirken, İstanbul Tabip Odası'nda basın açıklaması yapıldı. Adalet, demokrasi ve insan hakları mücadelesinin devam edeceği vurgulandı.

İleri Haber

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenme ve faillerin yargılanması talebiyle Cumartesi Anneleri ve hak savunucularının, İstanbul'da Galatasaray Meydanı'nda yapmak istedikleri basın açıklamaları; Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) "hak ihlali" kararına rağmen hukuksuz şekilde engelleniyor.

Son olarak 964. hafta açıklamaları için 16 Eylül Cumartesi günü engellenen Cumartesi Anneleri ve hak savunucuları gözaltına alınmış ve 40 kişi daha sonra farklı hastanelerden serbest bırakılmıştı. Eyleme destek veren İstanbul Tabip Odası üyeleri de gözaltına alınan isimler arasında yer almıştı.

Cumartesi Anneleri'ne yönelik hukuksuz uygulamalara karşı İstanbul Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu tarafından basın açıklaması yapıldı. Komisyon üyesi Dr. Meltem Günbeği tarafından okunan basın açıklamasında, yakınlarının akıbetini öğrenmek için 28 yıldır mücadele eden Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın eylemlerinin hukuk dışı şekilde engellendiği vurgulandı. 

"Cumartesi Anneleri ile özdeşleşen, 'hakikatin hafızasını nakşettiğimiz' diye tanımladıkları Galatasaray Meydanı, AİHM ve AYM kararları hiçe sayılarak annelere yasaklanıyor" diyen Günbeği, "Ancak bu topraklarda umudun ve inadın simgesi olan Cumartesi Anneleri/İnsanları her hafta kayıplarını aramaya devam ediyor. Bizler de İstanbul Tabip Odası olarak 964. haftasında yani bundan 4 gün önce bu haklı arayışta anneler ile birlikteydik. Bu süreçte yaşananları basın aracılığıyla bir kere daha kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

'İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMALE UYGULAMALARI YAPILDI'

Dr. Meltem Günbeği, polislerin işkence ve kötü muamele ile eyleme katılanları gözaltıa aldığını belirtirken, hastaneye götürülene dek devam eden saldırgan tavırları şöyle anlattı:

"Geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi 964. haftada da Cumartesi Anneleri/İnsanları ve destek için orda bulunan bizlerin yolu İstiklal Caddesi’nde yürüdüğümüz sırada polis tarafından kesildi. Polisler, kalkanlarıyla, bizleri ve Cumartesi Anneleri/İnsanları'nı ablukaya aldı. Olayı izleyen basın emekçileri itilerek, hakaret edilerek ablukadan çıkarıldı. Abluka içerisinde olan insanların gözaltına alınması sırasında özel bir direnç gösterilmemesine rağmen amir olduğu bilinen polisler tarafından tahrik edici söylemler ısrarla devam ediyordu. Ellerde tutulan karanfiller agresif şekilde koparılıp, ayaklar altında çiğnendi. Polis aracına bindirilme sırasında ise ters kelepçe, araç içine iterek sokma, hakaret etme, itiraz edenlerin kelepçelerinin bilerek daha fazla sıkılması şeklinde işkence ve kötü muamele uygulamaları yapıldı. Gözaltı aracının içerinde sağlık sorunu yaşayan kişilerin şikayetleri duymazdan gelindi.

'HASTANEDE, ACİL SERVİS İŞLEYİŞİ AKSATILDI'

Giriş muayenelerine götürülen insanlar hastane içine kadar kelepçe ile götürüldü. Hastane içerisine aynı anda toplu götürülmenin ve çok sayıda kolluk kuvvetinin alanlara girmesinin acil servis işleyişlerini aksattığı görüldü. Barışçıl ve Anayasal hakların kullanılmasını talep eden bizlere karşı cezalandırıcı tutum, her aşamada devam etti. Muayene olanların giriş muayene raporlarını almaları polislerce engellenmeye, alınan raporlardan kolluğun sicil numarası silinmeye çalışıldı. Hastaneye giriş ve çıkışlarda ise eşlik eden polisin kol sıkma, koldan çekiştirme şeklinde işkence kapsamında uygulamalara devam ettiği görüldü."

'ADALET, DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMİYORUZ'

İnsan hakları ihlallerine karşı cezasızlık politikalarına dikkat çekerek sözlerine devam eden Günbeği, Cumartesi Anneleri'ne yönelik desteklerini tekrarlayarak şunları söyledi:

"Her hafta Cumartesi İnsanları'na karşı yapılanlar ile de görünür olan insan hakları ihlalleri birçok farklı alanda giderek artmaktadır. Cezasızlık politikasının, ihlallerin artmasında başat rol oynadığı ise aşikardır. Bizler sağlığın yalnızca fiziksel bir iyilik halinden ibaret olmadığını, ruhsal, sosyal ve siyasal iyilik hali olmayan bir toplumun sağlıklı olamayacağını bilerek, adalet ve demokrasi ısrarımızı bir kere daha beyan ediyoruz.

Ayrıca İstanbul Tabip Odası olarak muayene koşulları İstanbul Protokolü'ne uygun olarak düzenlenmiş adli muayene odaları talebimizi tekrarlıyoruz.  Kelepçeli muayene, muayene ortamında kolluğun bulunması ve muayeneye müdahalenin suç olduğunu yineliyoruz. Adli muayeneleri yapacak hekimlerin işkencenin raporlanması konusunda yeterli eğitimi alması için gerek tıp eğitimi gerekse meslek içi verilecek eğitimlerin önemini vurguluyor, meslektaşlarımıza da mesleki etik sorumluluklarını hatırlatıyoruz. 

Bizler adalet, demokrasi ve insan hakları mücadelemizden vazgeçmiyoruz. 28 yıldır kayıplarını arayan Cumartesi Anneleri'nin yanındayız."

'GALATASARAY MEYDANI, BU ÜLKENİN HAFIZA MEKÂNI'

Gözaltına kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren de İstanbul Tabip Odası'ndaki basın açıklamasına katılarak söz aldı. "Buradan bir kez daha söylemem gerekiyor. Galatasaray Meydanı, bizim için çok anlam ifade ediyor" diyen Eren, "Bu ülkenin hafıza mekanı, bizim kayıplarımızla buluştuğumuz mekan. O nedenle Galatasaray Meydanı'ndan vazgeçmeyeceğiz. Her ne olursa olsun, biz, barışçıl eylemi, son kaybımızı buluncaya kadar devam ettireceğiz. Elbetteki ki Tabipler Odası gibi diğer kurumların ve insan hakları savunucularının da desteği bizim için çok önemli" ifadelerini kullandı.