'Laikliği savunmak, Sinop halkının haklı ve meşru tepkisidir'

'Laikliği savunmak, Sinop halkının haklı ve meşru tepkisidir'

Sinop'ta "7 yaşındaki çocuklar evlendirilebilir" sözleriyle tanınan Nureddin Yıldız adlı gericinin panellerine karşı halkta oluşan büyük tepki, Sinop Merkez ve Ayancık'ta yapılması planlanan panellerin iptalini sağladı. 

Sinop Demokrasi ve Barış Platformu tepkilerin örgütlenmesinde başı çekiyordu. Platform adına KESK temsilcisi Metin Gürbüz ile bir söyleşi yaptık. 

- Sinop ilerici bir kent. Ancak uzun süredir İslamcı kisvesi altında vakıf, dernek ve tarikatların yoğun bir çalışma yaptığına tanık oluyoruz. Nureddin Yıldız paneli ilk değildi sanırız... Daha önce benzer tepkiler oluştu mu? Bugünkü tepkinin ayırt edici yanı neydi?

12 Mayıs 2016 tarihinde Ayancık İlçemiz ve Sinop Atatürk Spor Salonu'nda, Sosyal Doku Vakfı; Gençlik ve Spor Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve İHH ortaklığında  “Bu Zamanın Sabrı” başlıklı bir konferans düzenlenmek istenmiştir. Konuşmacı ise son günlerde çocuk ve kadın istismarına dini araçsallaştırarak meşruiyet kazandırmaya çalışan ifadeleriyle ünlenen, vakıf sitesinde şeriat çağrısı yapan fetvacı Nureddin Yıldız'dır.

Laikliği ve seküler yaşam tarzını benimsemiş il ve ilçelerde, "sivil toplum diyaloğu" adı altında finanse edilen konferanslar, Muğla, Tekirdağ, Edirne, Gaziantep ve diğer kentlerde konferanslar tertipledikleri ve tepkilere neden oldukları bilinmektedir.

Sinop ve Ayancık İlçemizde dini kesimler tarafından yapılan hiç bir program, konferans,kermes vb. etkinlikler yurttaşlarımız tarafından herhangi bir protestoya uğramamıştır.

Bugünkü tepkilerin ayırt edici yanı; dini ve dini duyguları istismar ederek kadına yönelik şiddetin arttırıcı, körükleyici, azmettirici, özendirici ve toplumu tehlikeli yönde kışkırtan, tahrik eden, şiddete zemin hazırlayan bir cemaatin ve başkanının, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kamu kurumlarını arkasına alarak toplumu istedikleri yönde dönüştürmek istemelerine Sinop halkının ve kentte yaşayan yurttaşların haklı ve meşru tepkisidir. Protesto edenlerin pek çoğu inançlı kesimlerden oluşan aydın, demokrat, laikliği ve seküler yaşam tarzını benimsemiş insanlardır. 

'MASRAFLARI DEVLET KARŞILIYOR: BU BİR SKANDAL!'​

- Devletin bu tür örgütlenmelere ciddi bir destek verdiğini biliyoruz. Okullarda ve yurtlarda durum nedir? Buna ilişkin bir çalışmanız var mı?

Kamu kurum ve kuruluşları desteği bu organizasyonda bir kez daha gün ışığına çıkmış bulunmaktadır.​

"Bu Zamanın Sabrı" başlıklı konferansın afişinde İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Derneği (İHH); Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı logosu bulunan konferansın, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün 10.05.2016 tarih ve 59777454-180.99/E.36155 sayılı ve Serdal Eravcı imzalı Sinop Valiliği Gençlik Spor İl Müdürlüğü'ne yazısından da anlaşılacağı üzere konferansın masraflarının il müdürlüğü bütçesinden karşılanmasını istemektedir. Bu bir skandaldır.

Konferansa katılacak kişileri talebe yurtlarından, devlet yurtlarından ve diğer yerleşim birimlerinden otobüslerle taşıdıklarına tanık olduk. Konferansa katılmak için gelenlerin çoğunun çocuklardan ve genç yaşta kadınlardan oluşması ve kendilerini  ileride nasıl bir zorbalığın, zulmün beklediğinin ayırdında olmamaları endişe verici. Bunların bir adım ötesi IŞİD. Ortadoğu da yaşananlardan, IŞİD ve diğer bağnazların yaptıklarından ders almadıkları anlaşılıyor. 

Okul ve yurtlarda ki durum, hemen hemen ülkemizin her yerinde öğrenciler cemaatlerin, tarikatların pençesinde bulunmaktadır. Devlet yurtlarının yetersizliği, ihtiyaca cevap verememesi  sağ iktidarlar tarafından son 40 yıldır kasten yapılmıştır. 

Yurtlar konusunda yerel yönetimlere çok büyük görevler düşmektedir. Yerel yönetimlerin ise öğrenci yurtları ve sosyal donatılara dönük önceliklerinin olmadığı ortadadır.

DKÖ ve sendikalar olarak öğrencilerin, gençlerin her etkinliğimizde görev almalarını sağlıyoruz. Baskı, taciz vb. sorunlarında destek oluyoruz. Çağdaş yurtlara, pansiyonlara yönlendiriyoruz.

'GEZİ'DEKİ YÖNTEMLERLE HALKI BİLGİLENDİRDİK'​

- Ayancık ve Sinop merkezinde halkın büyük katılım gösterdiği protestolar oldu. Bu nasıl örgütlenebildi?

Konferans ile ilgili bilgimiz ilk önce, 6 Mayıs 2016 tarihinde Sinop Büyük Camii de Cuma namazına katılan bir tanıdığımızın, cami çıkışında konferans bildirisini dağıtan kişiden bildiriyi alıp incelemesi üzerine, sosyal medyadan bildiği çocuk ve kadın düşmanı Nureddin Yıldız'ın konferansı olduğunu anlayınca, "Çocuk istismarcısı, laiklik karşıtı ve kadın düşmanı Nureddin Yıldız'ı bilmiyor musun? Nasıl onun bildirisini dağıtırsın?" diye tepki göstermesi ve elindeki bildirileri yere atması  ve bizleri haberdar etmesi ile bilgimiz oldu.

Araştırmalarımızın  sonucu, konferansın doğruluğunu öğrendik.

9 Mayıs 2016 Pazartesi günü Sinop Hükümet Konağı Meydanı'nda yüksek katılımlı kitlesel bir basın açıklaması ile kamuoyunu aydınlattık. İdareden bu konferansın iptal edilmesini talep ettik.

Sonra bu konferans "iptal edildi" bilgileri gelmeye başladı ve daha sonra Ayancık ilçemize kaydırıldığı bilgisini alınca, Ayancık'taki demokrat ve yurtsever dostlarımızla Ayancık Cumhuriyet Meydanı'nda yüksek katılımlı basın açıklaması gerçekleştirdik.

Tüm ikaz ve uyarılarımıza rağmen Ayancık ve Sinop merkezde konferansın yapılacağı netleşince 12 Mayıs Perşembe günü saat 17.00 de Ayancık'taki duyarlı, seküler yaşamı benimsemiş insanlar önce basın açıklaması sonra da konferansın yapılacağı salon önünde meşru ve anayasal haklarını kullanıp protesto ettiler ve konferansın iptalini sağladılar.

Aynı gün saat 20.30 da Sinop Atatürk Spor Salonu'nda yapılmak istenen konferansa yönelik saat 19.00 da Uğur Mumcu Meydanı'nda kitlesel basın açıklamasının ardından konferansın yapılacağı salon önüne toplanıldı. Giderek katılımı artan yurttaşlarımızın saatlerce süren protestoları sonucu konferansın iptal edildiği tarafımıza bildirildi. Bunun üzerine halk, protestosunu sonlandırarak olaysız bir şekilde dağıldı. Sinoplular ve kentimizde yaşayan yurttaşlarımız kentine, kazanımlarına, laik cumhuriyete bağlılığını bir kez daha göstermiştir.

Basın açıklamalarımızı ve protestolarımızı sosyal medya üzerinden oluşturduğumuz iletişim ve paylaşım  gruplarına, aynı zamanda mesaj yolu ile Sinop Barış ve Demokrasi Platformu bileşenleri üyelerine ve insanların topluca bulunduğu mekanları tek tek gezerek halkımıza duyurduk. Bu, Gezi Direnişi'nde ve daha önce kullandığımız bir yöntemdi.     

'CUMHURİYET AYDINLANMA YURDU KURULUYOR'​

- Şimdi Sinop'ta ilerici yurttaşlara karşı AKP'liler tarafından bir karalama kampanyası yürütülmeye çalışılıyor. Bundan sonra birlikte durmak sanırız daha fazla önem kazanıyor. Bu birlik sağlanabilecek mi? Sinop Demokrasi Platformu bu konuda bir bütünlük sağlıyor mu?

Sinop ve Ayancık'ta yaşananlardan dolayı bir mazlum mağduriyet yaratarak, "gafiller, azgınlar, ayyaşlar camiye saldırdılar" "mütedeyyinler Sinop'ta program yapamaz hale geldi, idarenin güvenlik zafiyeti var" diyerek siyasal rant devşirmeye başladıklarını ibretle izliyoruz. Daha önce Gezi Direnişi'nde de benzer yalanlarla mücadeleyi çarpıttıklarını görmüştük. Şimdi de aynı yalanları, yaygaraları yaptıklarına tanık oluyoruz. 

AKP milletvekilinin Anayasamızın 81.maddesinde belirtilen, laik cumhuriyete, Atatürk ilke inkılaplarına, İnsan haklarına bağlı kalacağına dair ettiği yemini unutarak laiklik karşıtlarını, çocuk ve kadın düşmanlarını savunmaya geçmesi,konferansı meşru haklarını kullanarak protesto eden yurttaşlarımızı "faşistlikle, vandallıkla, zorbalıkla" suçlaması kabul edilemez.

Bu birlik için demokratik kitle örgütleriyle bir araya gelerek Sinop Barış ve Demokrasi Platformu'nu kurmuştuk. Mücadele, örgütlü bir birliktelik ve direngenlikle başarı sağlıyor. 25 yıla aşkın Nükleer Karşıtı Platform, 20 yılı aşkın Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu(KESK) ve Sinop Barış ve Demokrasi Platformu deneyimimiz/örgütlülüğümüz var.

Bir çok Miting, panel, konferans, söyleşi, basın açıklamaları, fotoğraf ve karikatür sergilerimiz oldu. 

Sinop Barış ve Demokrasi Platformu, daha önceki yıllarda kurduğumuz Emek Platformu ve Demokrasi Platformu'nun  birleşmesi ve daha bütünlüklü bir yapıya dönüşmesi için Barış ve Demokrasi Platformu oluşturuldu.

Tüzel ve bireysel katılımla oluşan yapı çok çabuk organize olabiliyor, kararlar alıp uygulamaya geçebiliyor. Aldığı kararları duyurabiliyor. Toplumumuzda karşılık buluyor. Yaşamımıza, kazanımlarımıza ve yaşam alanlarımıza yönelik her türlü saldırının üstesinden ancak örgütlü bir mücadele ile gelinebilir. 

​- ​Sinop'ta aydın insanların, ilericilerin çocuklarımızın geleceğini tarikatlara teslim etmemek için alternatif düşünceleri var mı? Kütüphane, yurt, alternatif eğitimler vb. gibi...

Sinop'ta hem Osmanlı hem de Cumhuriyet döneminde aydınların, ilerici, demokrat ve yurtsever yurttaşlarımızın oluşturduğu bir altyapı ve  birikim var. Kentimizde seküler yaşam kültürü var. İnsanlar birbirine son derece hoşgörülü ve saygılı. Çocuklarımızın gerici tarikatlar, cemaatler ve toplumu dönüştürmeye çalışan siyasi yapılara karşı bilincini yükseltecek mekanlar sağlamak, yurtlar oluşturmak için gücümüz oranında çalışmalar yapıyoruz. Yurt ve sosyal donatıların yapılması yönünde toplumcu ve halkçı belediyelere görev düşüyor. Bu anlamda DKÖ'lerin bir baskı oluşturmaları gerekiyor. Tüm alanlardaki saldırılara karşı gücümüzü, olanaklarımızı seferber ediyoruz. Öğrencilere burslar veriyoruz.

Özellikle tüzel kişilik bileşenlerimizin bu faaliyetleri var. Bizler de bu faaliyetlere katkıda bulunup öğrencilere burs ve barınma imkanı sağlıyoruz.

İhtiyaç duyulduğunda ve talep edildiğinde söyleşi, panel, eğitim, tiyatro organizasyonu düzenliyoruz.

İmkanı olan dostlarımızın yurt projeleri var. Arazisi satın alındı,"Cumhuriyet Aydınlanma Yurdu" adında olacak. Bu yurt projesi hepimizi heyecanlandırıyor.