Liselerde yaşanan olaylara dair İstanbul Eğitim Sen 8 Nolu Şube Örgütlenme Sekreteri Ümit Cingöz ile konuştuk.
İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinin mezuniyet töreniyle başlayan ve Türkiye’nin başarılı liselerinden öğrencilerin yazdıkları bildirilerle devam eden tepkiler neye işaret ediyor? Liseliler tam olarak neye tepki duyuyor?
İstanbul Lisesi'ndeki tepkiler, millî eğitimin son bir iki yıldır özellikle proje okullara uyguladığı baskının, dayatmanın sınırlarını işaret ediyor. Yine aynı lisede 1. dönem tarih öğretmeni Seyit Işık'ın sürgün edilmesi, proje okullarındaki öğretmenlerin ve idarecilerin belirlenmesinde bakanlığın hiçbir gerekçe göstermeden atama yapması, idarecileri müdür yetkisiyle görevden alması, İstanbul Lisesi'ne sınava girmeden öğrenci alınmaya çalışılması, çeşitli etkinliklerin yasaklanıp, Kutlu Doğum Haftası gibi etkinliklerin insanların gözüne sokulması tepkilere neden oluyor.
Toplumda artan dinsel kuşatma bu tür okullarda muktedirlerin istediği hızda ve yoğunlukta gitmiyor. Bilimden, akıldan, aydınlıktan yana öğrenciler iktidarın istediği kalıba girmiyorlar. Başka bir deyişle, bir dönem çıkardıkları millî görüş gömleğini öğrencilere giydiremiyorlar. Liseliler, kendilerine giydirilmek istenen milli görüş gömleğini veya sığdırılmaya çalıştıkları kalıplara karşı tepki duyuyor.
AKP iktidarı, 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte, eğitim sisteminde köklü bir değişiklik yapmak ve dolaylı olarak öğrenci profilini dönüştürmek istedi. Bunu başarabildiler mi?
Evet, bir takım değişiklikler yaptılar ancak bunları hayata geçirmekte büyük zorluklar yaşıyorlar. Özellikle köklü liselerde bu zorluklar, AKP açısından imkansızlığa dönüşüyor. Çünkü, bu tür okullara gelen öğrenciler, sınav sonuçlarına göre Türkiye ortalamasının üzerinde not alan öğrenciler. Mezunları da üniversite sınavında puanı yüksek üniversitelere yerleşiyor. Bu öğrenciler, iktidarın kafasındaki Yeni Türkiye tipi "ak nesillere" yeterince uymuyor. Zorunlu din derslerinin yanında Peygamberin Hayatı, Kuran- ı Kerim gibi dersler ise bu okullarda ve diğer okullarda bekledikleri kadar ilgi görmedi. Bunun sebebi ise 4+4+4 sisteminin, okulların imam hatipe dönüştürülmesinin, müfredat değişikliğinin toplumsal bir sınırı olması. Yani AKP, öğrenci profilini dönüştürmeyi başaramadı. Başardığı tek şey, gençliğin kendisine nefret duymasını sağlamak.
Bunun yanında Fatih projesindeki devasa tablet ve akıllı tahta rantına rağmen eğitimde umdukları başarıyı yakalayamadılar. Toplum hayatının dinselleşmesinin yanında yasa ve yönetmelik dayatmasıyla okullara "gün ışığı gören" mescitlerin açılması, cuma namazı saatine göre ders saati düzenlemeleri bu okullardaki öğrencilerden bekledikleri ilgiyi görmüyor. AKP iktidarının eğitimde ve ülkede yapmak istediği dönüşüm bu öğrencilere uymuyor. Süreç içerisindeki benzer zorlamaların birikmesi öğrencilerin benzer tepkiler göstermesine, benzer eylemler yapmasına yol açıyor. Bu tür eylemler, tepkiler veya basın açıklamaları ülkemizin aydınlık gençliğinin kolay teslim alınamayacağını gösteriyor.