Sera Kadıgil: Uyuşturucuyla mücadeleye ayrılan parayla Diyanet başkanına Mercedes alamazsınız!
TİP Sözcüsü Kadıgil, Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçe görüşmelerine katıldı.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, TBMM’de görüşmeleri devam eden 2024 yılı Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuştu. Devlet kaynaklarının kullanımındaki çarpıklığı eleştiren Kadıgil, “Bu ülkede Diyanet İşleri’nin bindiği makam aracı Mercedes 22,5 milyon TL, yani sizin uyuşturucu ile mücadele için ayırdığınız bütçeyle Diyanet İşleri Başkanı’na 2 tane Mercedes alamıyoruz” şeklinde konuştu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 26 Ekim günü başlayan bütçe görüşmeleri sürüyor.
TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, 2024 yılı Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuştu. Devlet kaynaklarının kullanımındaki çarpıklığın altını çizen Kadıgil, şunları kaydetti:
“Bu sene itibarıyla 171 milyar 30 milyonluk bir bütçeyle karşımızdasınız. Bu sene içerisinde tüm gençlik ve spor alanlarına ayırdığımız bu bütçe her ne kadar bir artış gibi görünse de bu sene yine Avrasya Tüneli, şehir hastaneleri, kuş uçmaz kervan geçmez havalimanları gibi yerlere garanti ödemesi olarak 160 milyar havadan para ödeyeceğiz. Gençlere değil müteahhitlere ödenecek. Bu paralar yine bütçe kalemlerini incelerken enteresan bir cümle ile karşılaştım. 2024'te bağımlılık ve mücadele için ayırdığınız ödenek 33 milyon TL yazıyor. Bu ülkede Diyanet İşleri’nin bindiği makam aracı Mercedes 22,5 milyon TL, yani sizin uyuşturucu ile mücadele için ayırdığınız bütçeyle Diyanet İşleri Başkanı’na 2 tane Mercedes alamıyoruz. 2022 bütçenize baktım, kullanmadığınız 160 milyon TL'yi geri iade etmişsiniz. Bunun dörtte biri bile değil. Bizim zamanımızda Metamfetamin falan gibi şeyleri biz anca Breaking Bad gibi dizilerden izlerdik. Şu an ilk okulların önünde satılıyor. Gençlik Bakanlığı’nın nasıl oluyor da bir Diyanet İşleri Başkanı arabası etmeyen bir bütçeyle uyuşturucuyla mücadele edip etmesi bekleniyor?”
‘ZEREN’İN ÖLÜMÜ KAZA DEĞİL KAZA GÖRÜNÜMLÜ CİNAYETTİR’
TİP Sözcüsü, komisyonda üniversite öğrencisi Zeren Ertaş’ın ölümünün AKP’li vekiller tarafından “talihsiz bir olay, elim bir kaza” olarak nitelendirilmesine tepki göstererek “Bu yaşanan talihsiz bir olay ya da elim bir kaza” falan değildir. Ben hukukçuyum ve olası kasıtla insan öldürmektir. Sorumlusu KYK Genel Müdürü Recep Ali Er’dir. Hala nasıl o koltukta oturabiliyor? Asansör arızalıymış, çocuklar bas bas bağırıyor tamir edin diye. Bir kız çocuğu ölüyor ve KYK Genel Müdür hala o koltukta oturmaya devam edebiliyor bunu benim aklım almıyor. BU yaşanan kaza görünümlü cinayettir” dedi.
‘YURT BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISI 1095! BALIK İSTİFİ GİBİ ÖĞRENCİLERİ YIĞDINIZ’
Konuşmasında üniversite öğrencilerinin yaşadığı diğer sorunlara da vurgu yapan Kadıgil; Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın milletvekili seçildiği 2011 yılındaki AKP Seçim Beyannamesi’ni hatırlatarak “Osman Bey 2011 senesinde AKP'nin bir seçim beyannamesi var, diyorsunuz ki ‘2023'te gençlerin en fazla 3 kişilik odalarda konaklamasını sağlayacağız’. Evet 2023 senesine geldik. Başvuran öğrencileri yüzde 96'sını yurtlara yerleştirmişsiniz. Doğrudur ama hangi şartlarda yerleştirdiniz? 2020 yılında 793 yurt varmış. 700 bin yatak kapasitesi, yurt başına 880 öğrenci düşüyormuş. 2022 yılına geldiğinde 776 yurt kalmış. Yani artmamış düşmüş. Fakat 850 bin yatak kapasitesine çıkmışız. Yurt başına düşen öğrenci sayısı 1095. Artı 200 insan! Öğrencileri balık istifi gibi yığdınız” şeklinde konuştu.
‘4-5 ÖĞRENCİNİN BİR ARAYA GELİP EV TUTMA ŞANSI YOK ARTIK’
TİP Sözcüsü yurtlardaki yaşam koşullarını da şu şekilde anlattı:
“Bu insanlar 8 kişilik odalarda çamaşır yıkamak için bir hafta önceden isim yazdırarak, berbat yemeklerle beslenerek, ders çalışacak bir yer bulamayarak ve sonsuzluğa uzanan duş ve tuvalet sıralarında bekleyerek yaşamaya çalışıyorlar.”
Öğrencilerin kiraya çıkma şansının da artık kalmadığını belirten Kadıgil, “Benim şehrimde, İstanbul’da kiralar %800 arttı. Öyle eskiden olduğu gibi 4-5 öğrenci buluşalım da bir ev tutalım diye bir şey yok artık” dedi.
‘HER YURDA DİN GÖREVLİSİ ATAMAYI BAŞARMIŞSINIZ AMA SADECE 52 PSİKOLOG VAR’
Okuyamayan, barınamayan gençlerin aynı zamanda hayalsiz kaldıklarını da ifade eden Kadıgil, son dönemde yaşanan genç intiharları üzerine de konuştu. Kadıgil “Öğrencilere sadece maddi eziyet değil manevi eziyet de yapıyorsunuz. Geçtiğimiz bir haftada bu ülkede 5 öğrenci intihar etti. Canına kıydı ‘Geçinemiyoruz, barınamıyoruz, ben bu ülkede yaşayamıyorum’ diye. Tüm yurtların toplamında 52 psikolog var sadece ama yurtların her birine bir tane din görevlisi atamayı başarmışsınız. Belli ki hiçbir işe yaramıyorlar. Çünkü çocuklar canına kıyıyor” ifadelerini kullandı.