Çocuklar yaşasın, yaşasın çocuklar

Savaşlardan, yoksulluktan ve hastalıklardan ölen çocuklar için, yeterli beslenemeyen, tedavi edilmeyen ve cezaevlerinde büyümek zorunda kalan çocuklar için, okula değil işe gitmek zorunda bırakılan tüm çocuklar için onlara yaşanası bir ülke ve dünya bırakma borcumuz var.

Çocuk hakları gününe kaç çocuk fotoğrafı sığdırabiliriz? Geçen hafta Taksim’deki saldırıda yaşamını yitiren çocuğun da, Hatay’da ağaca asılı bulunan mevsimlik tarım işçisi çocuğun da, Gaziantep’e atılan roketin aramızdan aldığı çocuğun fotoğrafı da çocuk hakları gününde hemen aklımıza gelenlerden sadece bir kaçı. Birleşmiş Milletlerin çocukları korumak ve yaşam koşullarını iyileştirmek  için ilan ettiği 20 Kasım Çocuk Hakları Gününde ülkemizdeki çocukların durumu içler acısı halimizi gözler önüne sermekte.

Cizre ve Silopi’de sokağa çıkma yasaklarında ya da zırhlı araçlarıyla polislerin öldürdüğü çocukların yaşıtlarıydı Taksim ve Gaziantep’te yitirdiğimiz çocuklar. Her biri masumdu ve yalnızca birer çocuktu hepsi. Savaş politikaları, saldırı ve çatışmalar en çok çocukları vurmaya devam ederken, sadece çatışmalarda değil erkek şiddetiyle de öldürülüyor çocuklar. 2022 yılının ilk dokuz ayında tam 36 çocuk, erkek şiddetiyle yaşamını yitirdi. Savaş, saldırı ve erkek şiddetinden kurtulup hayatta kalabilen çocuklar ise emek sömürüsünün içerisinde iş cinayetlerine kurban gidiyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisinin  raporuna göre bu yılın ilk on ayında 54 çocuk işçi, son on yılda ise en az 616 çocuk işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Çocukların yaşadığı felaketler öldürülmeleriyle de sınırlı değil. Bu yılın başından beri 205 çocuğun cinsel olarak istismar edildiği belirlenebilmiş durumda. Sorunlu bir diğer bir alan da cezaevlerindeki çocuklar olarak karşımıza çıkmakta. Adalet Bakanlığı verileri uyarınca cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak 2.076 çocuk bulunurken, 345 çocuk ile 780 bebek de anneleriyle birlikte cezaevlerinde “büyümekte”.

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı'nın (WFP) haziran ayı verileri 5 yaş altı çocukların %1,7’sinin akut yetersiz beslenme, %6’sının ise kronik yetersiz beslenme yaşadığını ortaya koyuyor. Yoksulluk ve ekonomik kriz sebebiyle çocuk yoksulluğu artarken, her beş çocuktan biri yeterli ve besleyici gıdaya erişemiyor, her dört çocuktan biri ise okullarına aç gidiyor. 

SMA hastası çocukların durumu da bu kapkaranlık tablonun bir diğer yüzü. Sağlık Bakanlığı ülkede 1.619 SMA hastası olduğunu ve bu hastaların büyük kısmını bebek ve çocukların oluşturduğunu açıklamıştı. Dünyada SMA hastalığının tedavisi için kullanılan üç farklı ilaç olmasına rağmen bunlardan sadece birisi SGK tarafından geri ödeme kapsamında hastaların kullanımına sunuluyor. Aileler yardım kampanyalarıyla çocuklarını yaşatmak için tüm güçleriyle mücadele ederken, ülkeyi yönetenler ise bu acı tabloyu izlemekle yetiniyor.
 
Savaşlardan, yoksulluktan ve hastalıklardan ölen çocuklar için, yeterli beslenemeyen, tedavi edilmeyen ve cezaevlerinde büyümek zorunda kalan çocuklar için, okula değil işe gitmek zorunda bırakılan tüm çocuklar için onlara yaşanası bir ülke ve dünya bırakma borcumuz var. Bu karanlığı söküp atmak ve ellerinden birşey gelmeyen çocuklar için elimizden geleni yapma mecburiyetimiz var.