Hayat dondurmaya benzer...

Hayat, durağan değil ve büyürken kaybettiklerimizin başında 'masumiyet' geliyor.

Öznur Özkaya

Psikologların obsesif-kompulsif bozukluk olarak tanımladığı "aşk", mantıklı düşünüldüğünde hakikaten pek öyle normal bir durum değil. Midede gastrit, kalpte taşikardi yapan bu his insanı tamamen ele geçirirse bünyeye zararlıdır. Zira aşk, insanı savunmasız bırakır. Kişinin incinmemek için oluşturduğu savunma mekanizmaları, ördüğü çelikten zırh puf diye yok oluverir. Neden? Çünkü aşığın kendine benzettiği, hormonel olarak da bedeninde belirgin değişimlere neden olan aşk nesnesi bir gün bir şey yapar. Basit görünen bir şey. Gülümser, sarılır, öper ve sonra hayat değişir. Aşk, tuhaf bir şeydir. Böyle harika bir şey nasıl büyük acılar getirebilir? Yine de Charlie Brown'ın dediği gibi "Hepimizin bizi öperek uğurlayacak birisine ihtiyacı var." ve biliriz ki "Burna kondurulan öpücük kızgınlığı yok eder."

Sürekli zorlaştırdığımız, zorlaştırmak için uğraştığımız hayat denen neşe ve hüzün sarmalı içinde debelenip duruyoruz. Zihnimiz o kadar yoğun ki ne kendimizi ne de karşımızdakini dinleyebiliyoruz. Modern dünya, gündelik heyula, geçim derdi sabrımızı yok etme aşamasında. Hep acelemiz var. Sabırsızız. Uzun cümleler duymaktan çekiniyoruz, karşımızdakinin konuşması azıcık uzasa sözünü kesmeden duramıyor, sözünü dinlemeden bir sonraki hamlemizi planlıyoruz. Bizden farklı düşünen birini dinlemek zaman kaybı gibi geliyor, oysa farklı da olsa karşımızdakini anlamaya çalışmak onun söylediklerini kabul ettiğimiz anlamına gelmez, bunu hep unutuyoruz. Böyle böyle arkadaşlığın bile anlamını yitirmesine neden oluyoruz. Halbuki "Yıllar gofret gibi. Hep daha fazla ödüyoruz ama gittikçe kısalıyorlar."

Evet, Charles M. Schulz'un çizdiği ve ölümsüzleştirdiği Charlie Brown isimli 'ana' karakteri, dünyanın en çok tanınan köpeği Snoopy, yardımcısı ufak kuş Woodstock, ukala Lucy, güvenlik battaniyesinin ardına sığınan Linus ve piyanosundan başını kaldırmayan Schroeder karakterleri her kesimden, her toplumdan ve her yaştan insanın kolayca özdeşleşebilecekleri karakterlerdir. Karakterlerin çocuk oluşu, onların her daim masum olmalarını sağlıyor. Karakterlerin başından kötü olaylar geçmiyor. 1950-70 arasında okura tanıtılsalar da, zaman içinde yaşlanmıyorlar. Birbirlerini zaman zaman kırsalar da, hiçbir zaman arkadaşlıkları bozulmuyor. Hiç okuldan mezun olmuyorlar ve karakter özellikleri hiç değişmiyor. Charlie Brown hep bir 'looser'. Kelliğiyle hep şakaların malzemesi. Beyzbol oynadığında kaybediyor, 'spelling bee'ye katıldığında kaybediyor. Uçurtma uçurmayı bile beceremiyor. İyi niyeti yüzünden, sorunlu sayılabilecek Lucy'nin her istediğini yapıyor.  Lucy, Linus'a kötü davranıyor ve battaniyesini yok etmeye çalışıyor. Linus, popüler kültür terminolojisine 'security blanket' (güvenlik battaniyesini) ekliyor, çünkü Linus battaniyesinin altına sığındığında kendini daha güvende hissediyor.

Hayat, durağan değil ve büyürken kaybettiklerimizin başında 'masumiyet' geliyor. Küreselleşme sonucunda birey istese de istemese de kendi dışında işleyen bir sistemin parçası haline gelebiliyor. Schulz'un  karakterleri büyüyüp iş güç sahibi olsalar, akıllı telefonları ile konuşan günümüz insanlarına dönüşselerdi eğer, şüphesiz şirinliliklerini yitirirlerdi. Çocukların birbirleriyle ilişkileri gerçek, kırılmaları, barışmaları, arkadaşlıkları, kaybetmeleri, kazanmaları hep gerçek. Linus'un sığındığı battaniye de gerçek.

Başlarken de dedim ya; aşk, insanı savunmasız bırakır. Sürekli zorlaştırdığımız, zorlaştırmak için uğraştığımız hayat denen neşe ve hüzün sarmalı içinde debelenip dururuz. Kendimizi, karşımızdakini dinlemeyi unutur, arkadaşlığın bile anlamını yitirmesine neden oluruz. Çünkü büyüdük ve yolda masumiyetimizi yitirdik. Ah, hava soğuk ve ekonomi berbat. Battaniyenize sarılıp Peaanuts'ın bir bölümünü ya da Mundi Kitap'ın Charlie Brown serisini açın ve Charlie'nin "Hayat; dondurmaya benzer, yalamayı bileceksin." sözlerini anımsayıp  yapacaklarınıza odaklanın. Hayat, eriyip gitmesin avuçlarınızdan.

Künye:

- Hayat Dediğin Nedir, Charlie Brown?, Charles M. Schulz, Çev: Berna Sirman, Mundi Kitap, 2021.

- Aşk Dediğin Nedir, Charlie Brown?, Charles M. Schulz, Çev: Cem Akaş, Mundi Kitap, 2021.

- Arkadaşlık Dediğin Nedir, Charlie Brown?, Charles M. Schulz, Çev: Selim Bektaş, Mundi Kitap, 2021.