Türkiye İşçi Partisi elektrik faturalarında indirim yapılması konusunda bir yasa teklifi verdi.
Teklifin özü ise hanelerin gelir durumuna, açlık ve yoksulluk sınırlarına göre durumlarına bakarak vergi indirimlerinden, faturalarda yüzde 10 ile yüzde 100 arasında desteğe kadar varan indirim yapılmasını teklif ediyor.
Birçok insan bu tip teklifler karşısında şunu sorabilir: Peki kaynak nerede? Ancak sorulması gereken başka sorular varken direkt bu soruya geçmek anlamsız.
Misal elektrik kilovat saat ücreti yıllar önce de 85 dolar civarındayken hala 85 dolar. Yani elektriği biz dolar ile ödüyoruz aslında. Bu da garip bir durum. Demek ki dolar 4 TL olsa bizler zaten faturalar neden ödenemeyecek kadar yükseldi diye sormayacağız. TİP’in yasa gerekçesinde de bu anlatılıyor. Başkanlık sistemine geçildiğinden bu yana ücretler (memur) yüzde 50 artarken elektrik fiyatları yüzde 100, doğalgaz fiyatları yüzde 132 artmış.
Eski Hazine ve Maliye Bakanı damat Berat Albayrak bir TV programında “Dolarla mı maaş alıyorsunuz? Neden endişe duyuyorsunuz?” diye sormuştu. Zaten sorun da burada; maaşımızı dolarla alsak doların inip çıkması ile ilgilenmeyiz. Maaşını dolarla alan Amerikalıların hayatı çok sıkıcı gazeteyi alıyor 1 dolar yine bir dolara eşit.
Ama maaşımızı dolarla alsaydık elektrik, doğalgaz faturalarımızdaki bu artışı hissetmeyecektik. Elbette geçmişte hayatlarımızın daha güzel olduğunu söylemiyorum ama elektrik ve doğalgaz faturalarının bu kadar yüksek olmasını 3-4 yıl önce gündelik sohbetlerinize gündem yapıyor muydunuz onu düşünün.
Elektrik yüzde 100 doğalgaz yüzde 132 artmış. Ancak arada asgari ücret yüzde 76, emekli ve memur maaşları ise yüzde 50 artmış. Özel sektöre değinmiyorum bile… Tahminen ekonomik kriz, pandemi bahanesiyle onlardaki ücret artışı daha düşük oranlarda.
“Tamam, var bir sıkıntı ancak devlet neden karşılasın?” diyebilir bazı okuyucular. “Devletin kaynakları da sınırsız değil, halka neden elektriğin bir kısmını ücretsiz versin?” diyebilir. Ben de öyle düşünmek isterdim ancak geçen ay Resmi Gazete’de bir teşvik kararı yayınlanıyor: Cengiz Holding’in Samsun Eti Bakır tesisleri için yatırım teşviki… Teşvik içinde elektriğin 5 yıl yüzde 50 indirimli sağlanması kararı var. Yani devlet Cengiz’i daha teşvik edilir görüyor. İşin ilginci, Cumhurbaşkanı kararı ile son 3 yılda tam 34 firma bu teşvikten faydalanmış. Yani devletin demek ki kaynağı var, patronlara yüzde 50 indirim yapabilecek bir opsiyonu var. Neden halka yok?
Bazı cin liberal okuyucular hala ikna olmamış olabilir. Ama sanayici yatırım yapacak, işleri büyüyecek, istihdam artacak sonra işçilerin de geliri artacak diyebilir. İnsanın aklına Nasrettin Hoca’nın yün fıkrası geliyor. Fıkrada Hoca borcunu ödemek için çalı ekmiştir, koyunlar geçerken yünü takılacak buradan onları toplayacak, satıp borcunu ödeyecek. Sermayeye teşvik de tam buna benzemeye başladı. Çalılara takılacak yünleri bekliyoruz.
Peki çalılara takılan yün topakları gerçekten halka dönüyor mu?
Ne tesadüf ki o arada Pandora Papers çıktı. Hoş Türkiye gündemine bir papers gelir bin papers vız gider. Daha öncede Panama Papers’tan çıkan belgelerde Türkiye’den 683 vergi cenneti hesabı çıkmıştı. Unutuldu gitti…
Bu son çıkanlarda konumuz gereği Cengiz de var. Meğer Cengiz toplanan yünleri devlete vergi olarak vermiyor Londra’da ev alıyormuş. Yani halka verilmeyen “popülist” kaynak Londra’da ev oluyormuş. Bir nevi İngiliz halkına ve devletine kaynak.
Zaten Cengiz değil mi vergileri silinen? Son 5 yılda 37 milyar TL’lik ihaleyi ihalelere bile girmeden özel davetle kazanan.
Ama işin tuhaflıkları bitmiyor. Eti Bakır için verilen destekler gözüme takıldı, nitelikli eleman desteği (tüm ücretini 10 yıl boyunca devlet ödüyor); kurumlar vergisinden muaf, çalışanların sgk primleri devlet tarafından karşılanıyor, yatırım amaçlı alımlar gümrük vergisi ve KDV’den muaf.
Eh güzel kardeşim siz bu kurumları zarar ediyor diye özelleştirmediniz mi? Eti Bakır 33 milyon dolara özelleştirilmişti. Ki kasasında 27 milyon dolar nakit vardı. Arazileri ve maden stokunu es geçiyoruz. Şimdi devletin verdiği destek ne kadara mal olacak? 650 milyon TL yaklaşık 75 milyon dolar. Güzel hesap: Zarar ediyor, özelleştir sonra aldığın net paranın 13 katı teşvik ver.
Bakalım bu teşvikleri zamanında kendi KİT’ine uygulasa yine zarar edecek miydi? Ondan da vergi almasaydın, ondan da SGK primi almasaydın, üstüne elektriği yüzde 50 ile verseydin zarar edecek miydi? Eee o zaman Eti Bakır işletmesinin yünlerini toplama işini neden Cengiz aldı? Maharet teşviksiz karlı bir kuruluş haline gelmesi değil miydi?
Evet Türkiye İşçi Partisi faturaları indirin demiş kaynak nerede diye pek düşünmemiş çünkü artık herkes biliyor. Kaynak Cengizgiller’in cebinde. Onlar da kırmızı tuğlalı İngiliz evleri halinde Londra sokaklarında yükseliyor.