Küba'da birkaç gündür sokaklarda protestolar var.
Peki protestocular neye kızgın?
Trump'ın gitmesi, Biden’ın gelmesi, ABD'nin yıllardır sürdürdüğü abluka politkasını değiştirmedi ve abluka tüm hızı ile devam ediyor. Bir de bunun üzerine Covid-19 yüzünden adanın en önemli gelir kaynağı olan turizm sekteye uğradı ve ciddi bir ekonomik darboğaz var. Yiyecek temininde sorunlar var, hizmet sektörü durdu ve bu alanda işsizlik var.
Protestoların kaynağında iki grup var.
1- KORONAVİRÜS KRİZİ
2020'de virüsü kontrol edebilen Küba, son günlerde rakamlarda patlama yaşıyor. Geçen pazar, 6750 vaka rapor edildi ve 31 ölüm gerçekleşti. Bütün ülkelerde olduğu gibi sağlık sistemi de büyük baskı altında kaldı ve yetmez oldu. Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel bu durumun diğer ülkelerle paralellik gösterdiğini, Küba'nin kendi aşısını ürettiğini ve bunun yaygınlaşmakta olduğunu iletti. Fakat bu durumun etkisi her yerde olduğu gibi, kaynakları daha da sınırlı Küba'da çok daha fazla oluyor.
2- EKONOMİK DURUM
Küba ekonomisinin motoru turizm durdu. Bu da hem ekonomik hem de sosyal hayatı olumsuz etkiledi. Beraberinde enflasyonda artış, temel gıda, sağlık ve hizmetlerde eksiklikler, aksamalar olmaya başladi. Sene başında hükümet maaş artışları sağladıysa da, ülkenin temel ekonomik girdisi turizm olmayınca ekonomi motoru yavaşladı. Marketlerin önündeki kuyruklar artmaya başlarken, Kübalılar gıda bulmakta zorlandılar.
Hal böyleyken ABD'nin yillar süren ablukası ve yukarıda sayılan talihsiz gerçekleri kullanarak adadaki karşı-devrimcileri kullanması, kışkırtması, Miami'den yapılan sınırsız propoganda, pazar gününden beri Havana'nın Capital Meydanı'ndaki protestolar ve eylemlerle sonlandı. Ancak ABD'nin bu girişimine Küba halkının cevabı da hiç gecikmedi. Küba Devlet Başkanı ve Küba Komünist Partisi Birinci Sekreteri Miguel Díaz-Canel Bermúdez, "Devrimi teslim etmeyeceğiz" diyerek tüm devrimcileri ve devrimin gerçek sahibi Küba halkını devrimi savunmak için sokaklara çağırdığını duyurdu.
ABD destekli bu protestolar, provokasyonlar ilk değil ve temelinde sosyalizm karşıtlığı var. Fakat Küba her durumda anayasal değişiklikler ve tarihsel birikimi, tecrübesi ile halktan gelen sesleri dinleyip halkın isteklerine uyum sağlayan politikalar üreterek protestoları yatıştırmayı bildi. Bu defa olan, Küba'nın 1990'daki Sovyetler Birliği yıkıldığından beri en ciddi ekonomik buhranı yaşıyor olması ve sistem karşıtları bu defa bu krizi bahane ederek devrimi, sosyalizmi protesto ediyorlar.
Abluka, Küba'nin ve Kübalıların hayatında ciddi bir sorun. Eğer ABD samimi ise -ki asla degil- ilk yapması gereken, 60 yıldan fazla süredir devam ettirdiği bu ekonomik ablukayı hemen kaldırarak, adanın dünya ticaret sistemi ile entegre olmasına, ihtiyaçlarını temin etmesine engel olan bu yaptırımları son buldurmaktır.
Dünyanın da zor bir dönemden gectiği bu zamanlarda, Küba'nın bu durumuna dünya halkları bütün dayanışma duyguları ile sonuna kadar destek verecek ve devrime sahip çıkacaktır.