Onyıllardır sürmekte olan Yıldız Savaşları / Star Wars filmleri serisi, seri içindeki üçüncü üçlemenin son filmi Star Wars: Skywalker’ın Yükselişi’nin (Star Wars: The Rise of Skywalker) dün (cuma) vizyona girmesi ile artık muhtemelen, en azından şimdilik sona ermiş görünüyor. Yıldız Savaşları’nın (Star Wars, 1977) hem Hollywood tarihindeki yerine, hem de dönemin siyasal-toplumsal ortamı içinde ideolojik olarak nasıl anlamlandırılabileceğine ilişkin argümanlara, üçüncü üçlemenin ilk filminin vizyona girişi vesilesiyle bu köşede değinmiştim (*); dolayısıyla bu yazıda doğrudan serinin son halkası üzerinde duracağım.
Skywalker’ın Yükselişi’nin anlatısını analiz etmeden önce filmdeki aksiyon sahneleri içinde uzaydaki savaş sahneleri şahsen beni hiç ama hiç heyecanlandırmasa da ışın kılıcı mücadelesi sahnelerinin özellikle mekan tasarımı açısından çok göz doldurucu olduğunu, hele devasa dalgalar arasındaki uzay gemisi enkazı üzerindeki teke tek mücadele sahnesinin görkemini hakkıyla deneyimleyebilmek için en kaliteli projeksiyonlu ve en büyük perdeli, tercihen IMAX donanımlı bir salonda izlenmesi gerektiğini not edeyim.
Yazımın bundan sonraki bölümünde ise Skywalker’ın Yükselişi’ni anlamlı biçimde değerlendirebilmek için finalini dahi ele alacağımdan filmi henüz izlememiş ama izlemeyi düşünenler bu noktadan itibaren okumayı, filmi izledikten sonraya ertelemeyi tercih edebilirler.
Son halkası Skywalker’ın Yükselişi olan son üçleme, ilk üçlemedeki gibi zorba bir hükümranlığın galakside tekrar kurulmuş olduğu bir dönemde yeni bir direniş mücadelesini konu alıyor. Skywalker’ın Yükselişi’nin en pozitif noktası, zorba iktidarların bekasının, muhaliflerin kendilerini yalnız hissetmelerine bağlı olduğunu vurgulaması, dolayısıyla önceki Star Wars filmlerinin eksiği olan kitlesel mücadele nosyonu sonunda bu filmde devreye giriyor. Kuşkusuz Skywalker’ın Yükselişi de bu kitlesel mücadelenin tetikleyicisi olarak kararlı ve fedakar bir öncüler topluluğunun varlığını ve bu öncülerin pratiğini şart koşuyor ama zafer için belirleyici olanın mücadeleye kitlelerin desteği olduğunu da sergiliyor. Bu bağlamda filmin kilit noktası, imparatorluğun üssüne baskın düzenleyen direnişçiler köşeye sıkıştığı noktada, “son anda” galaksinin dört bir yanından yüzlerce küçük uzay gemisinin de gelerek taarruza katılması. Bu sahne, yüzeysel olarak örneğin kovboy filmlerinde “son anda” süvarilerin yetişip baş karakterleri kurtarmasını anımsatsa da burada son anda yetişenlerin önceden mevcut bir “filo” değil “halk” olduğunun bu durumu şaşkınlıkla karşılayan bir imparatorluk yetkilisinin ağzından ifade edilmesi bu gelişmenin bağlamını belirliyor.
Bu üçlemenin ilk iki filminde anlatıya dahil olan yeni kuşak karakterler içinde Rey adlı genç bir direniş savaşçısı kadın öne çıkıyordu. Star Wars filmleri anlatılarının, ilk devreye sokulduğunda özgün görünen ama tekrarlandığında klişeleşen bir motifi, majör bir karakterin karşı saftaki bir diğer majör karakterin evladı olduğunun ortaya çıkması olarak şekillenmiş durumda. Dolayısıyla bu son filmde acaba Rey’in de aslında bir diğer karakterin evladı veya kardeşi ya da uzaktan akrabası olduğunun ortaya çıkıp çıkmayacağını merak ediyordum: Kötücül imparatorun torunu olduğu ortaya çıktı...
Filmin başlarında soyadının dahi olmadığı vurgulanan direniş savaşçısı Rey’in, bizzat imparatorun torunu olduğunun ortaya çıkması iki uçlu bir bıçak. Bir yönüyle bu yeni baş kahraman da köken olarak bir halk çocuğu değilmiş. Öte yandan filmin en sonunda kendisini artık yalnızca Rey olarak değil (ilk üçlemenin baş kahramanları Luke ve Leia Skywalker kardeşlerin soyadını benimseyerek) “Rey Skywalker” olarak tanıtmaya başlaması ise Rey’in kan bağını reddetmiş olmasını, filmdeki bir replikte ifade edildiği üzere “bazı şeylerin kandan (kan bağından) daha önemli olduğunu”, iyice vurgulu hale getiriyor: Rey, yalnızca dedesinin mirasını devralmayı reddetmekle kalmamış, aynı zamanda kendisini kan bağıyla bağlı olmadığı bir başka ailenin parçası olarak tanımlamaya başlamış durumda.
(*) bkz: https://ilerihaber.org/yazar/yildiz-savaslarinin-direniscileri-31760.html (Bu son üçlemenin ikinci filmi hakkında ise bkz: https://ilerihaber.org/yazar/son-jedi-tiranliga-karsi-direniste-elit-kahramanlarin-yeri-79998.html)