Paranoid Kişilik Bozukluğu ve Frontal Alpha Asimetrisi
EEG gibi görüntüleme yöntemlerinin kullanıldığı benzeri çalışmalar özellikle toplumda çok sayıda bireyi etkilen bu hastalıkların önemli bir bileşeni olan paranoid düşünme şeklinin daha iyi anlaşılabilmesinde çok önemli bir yere sahiptir.
Şüphecilik ya da en uç şekliyle paranoya bireyin başkalarının kendisine zarar verme isteğinde olduğuna aşırı derecede inanması ile karakterize bir bulgu olup anksiyete, depresyon ve şizofreni-spektrumu ile bağlantılı olarak gözlenir. Paranoya bulgusunu var ya da yok şeklinde kategorik sınıflandırma çerçevesinde incelenmek yerine merkezi sinir sistemini etkileyen otizm, psikoz gibi diğer durumlara benzer olarak, bir spektrum şeklinde kendisini gösterdiğini göz önünde bulundurmak daha doğru olur. Duygu durumunun düzenlenmesinde yaşanan zorluklar bireyde kişilik bozuklukları ve bağlantılı klinik bulgularıb gelişiminin altında yatan önemli bir faktördür. “Bilişsel Yeniden Gözden Geçirme (Cognitive Reappraisal)” bireyin duygu durumunu düzenlemede kullandığı adaptif stratejilerden biri olup bu süreçte yaşanan problemler paranoid düşüncelerin gelişiminde önemli rol oynar.
Bilişsel Yeniden Gözden Geçirme mekanizması bireyin kritik önemi olan bir durumu, duyguların üzerine olan etkisini değiştirmek amacıyla yeniden gözden geçirebilme kapasitesi olarak tanımlanır. Ev içi tartışmalar, iş yerinde işveren ile yaşanan sorunlar gibi stres yaratan durumlara yanıt olarak Bilişsel Yeniden Gözden Geçirme mekanizmasını devreye sokabilme kapasitesi bu sorunlara karşı geliştirdiğimiz stratejilerde çok önemli olup, bu kapasite ile paranoid düşünme arasında ters bir ilişki vardır ve bu anlamda, paranoid düşünme şeklinin temelini oluşturan negatif yorumlamaya yatkınlığın zıttı bir kavram olarak ele alınır. Bu bağlamda Bilişsel Yeniden Gözden Geçirme stratejisinin gelişiminde rol oynayan beyin ağları ve devrelerinin anlaşılması bazı bireylerde genel anksiyete ve depresif durumlarda gözlenen paranoid düşüncelerin gelişimine yatkınlığı daha iyi anlamaya yardımcı olacaktır.
İnsanlarda korteksin büyük bir bölümü motor aktivitelerin kontrolü ve duyusal bilgilerin işlenmesine ayrılır. Öte yandan, korteksin ön tarafında yer alan ve prefrontal kortex olarak adlandırılan bölge motor kontrol ve duyusal bilgilerin işlenmesinden çok soyut ve stratejik düşünme, planlama ve karar verme gibi daha ileri düzeyde bilişsel süreçlerin yerine getirilmesinde işlev görür. Bireylerin karşılaştıkları durumları farklı şekillerde yorumlayabilme ya da gündelik hayata dair zorluklar ile başa çıkabilme kapasitelerini değerlendirmek üzere yapılan çalışmalarda bu amaçla geliştirilmiş özel testler kullanılır. Birey testin bir parçası olarak kendisine verilen görevi yerine getirirken aynı anda işlevsel manyetik görüntüleme (fMRI) ya da elektroensefalografi (EEG) gibi görüntüleme yöntemleri kullanılarak bireyden beyin kaydı alınır. Bu şekilde amaçlanan, bireyde bilişsel yeniden gözden geçirme stratejilerinin gelişimine katkıda bulunan beyin dinamiklerini belirleyebilmektir. 2017 yılında yapılan böyle bir EEG çalışmasında yeniden gözden geçirme stratejilerinin oluşturulması sürecinde bireylerde “ön alfa asimetrisi (Frontal Alpha Asymmetry)” yöntemi kullanılarak prefrontal korteks bölgesinde sol taraflı aktivasyon artışının olduğu gösterilmiştir (Papousel, 2017).
İnsan korteksi beş katmandan oluşan bir yapı olup bu yapıda iki temel sinir hücresi popülasyonu vardır. Bunlardan ilki beynin teme işlevlerini yerine getirmeden sorumlu uyarıcı nitelikte glutamaterjik hücreler iken diğeri glutamaterjik hücreleri düzenleyen baskılayıcı nitelikte GABAerjik hücrelerdir. EEG ile korteks bölgesinin beşinci katmanında yer alan binlerce glutamaterjik sinir hücresini saran zarlardaki elektrik potansiyelinde gelişen dinamikler ölçülür. EEG ile korteks dinamiğini daha iyi anlayabilmek için ilk aşamada elde edilen ham EEG verileri delta, teta, alfa, beta, gama gibi belirli frekanslardaki beyin dalgalarına ayrılır. Farklı frekanstaki dalgalar beyinde farklı durumlarda baskın olur. Örneğin uyku halinde düşük frekanslı yavaş delta dalgası baskın iken karmaşık bir matematik problemini çözme sürecinde yüksek frekanslı hızlı gama dalgası baskın olur. Görece yavaş olan alfa dalgaları normal uyanıklık döneminde, birey sakin bir şekilde dinlenirken gözlenir; keza meditasyon gibi gevşeme tekniklerinde alfa dalgaları beyinde baskın hale gelir. Ön alfa asimetrisi korteksin ön tarafında alfa dalgası aktivasyonu yönünden sol ve sağ yarım küreler arasında var olan farklılık olup herhangi bir duruma yanıt olarak bireyin yaklaşımcı ya da geri çekilen bir tutum geliştirmesini belirleyen bir beyin dinamiğidir. Şöyle ki, alfa asimetrisinde sol taraflı bir artış yaklaşımcı/pozitif bir tutum ile bağlantılı olurken alfa aktivitesinde sağ taraflı artış (ya da sol taraflı azalma) geri çekilimci / negatif bur tutum ile bağlantılıdır. Yine 2019 tarihli bir çalışmada ön korteks alfa aktivitesinde sol taraflı bir azalmanın, kızgınlık ve aşırı gerginlik doğuran durumları bireyin olumlu ve yapıcı yorumlayabilme kapasitesini önemli ölçüde zedelediği ve bu durumun paranoid düşünme ile karakterize kişilik özelliklerini güçlendirdiği gösterilmiştir (Perchtold 2019).
Bu ve benzeri çalışmalarda ön korteks bölgesi alfa aktivasyonunda EEG ile belirlenen bir asimetrinin, kişilerde duygusal süreçleri düzenleyen mekanizmaların ne düzeyde işlediğini ve olası bir kişilik bozukluğunu anlamada katkıda bulunan önemli bir belirteç olduğu gösterilmiştir. Yüksek beyin işlevlerinin yerine getirilmesinde önemli bir rolü olan prefrontal korteks bölgesinde alfa aktivasyonunda gelişen bir asimetri hali bilişsel esneklik üzerinde var olan olumsuz etkisi aracılığıyla stres yaratan bir durumun olumlu ve yapıcı yorumlanması için gerekli olan bilgi işleme ve iletimi sürecinde adaptif yöntemlere başvurmayı zorlaştırır ve birey durumu daha iyi anlayabilmek için alternatif yorumlar getirmeye çalışmak yerine hemen sonuca ulaşmayı tercih eder bu da paranoid düşünme de dahil olmak üzere bireyin ruh hali için olumlu olmayan durumların gelişmesi ile sonuçlanır. Paranoid düşünme şizofreni hastalığının pozitif bulguları olan halüsinasyon ve delüzyonların önemli bir parçasıdır. Buna ek olarak anksiyete ve depresyon gibi problemlerde farklı sinir ağlarında gelişen problemlere bağlı olarak kuşkuculuk ve en ağır halinde paranoid düşünme gelişir. Bu nedenle bu yazıda ele alınan EEG gibi görüntüleme yöntemlerinin kullanıldığı benzeri çalışmalar özellikle toplumda çok sayıda bireyi etkilen bu hastalıkların önemli bir bileşeni olan paranoid düşünme şeklinin daha iyi anlaşılabilmesinde çok önemli bir yere sahiptir.
Kaynaklar
- Perchtold CM, Weiss EM, Rominger C, Fink A, Weber H, Papousek I. Cognitive reappraisal capacity mediates the relationship between prefrontal recruitment during reappraisal of anger-eliciting events and paranoia-proneness. Brain Cogn. 2019 Jun;132:108-117.
- Papousek, Ilona, et al. "The capacity for generating cognitive reappraisals is reflected in asymmetric activation of frontal brain regions." Brain Imaging and Behavior 11.2 (2017): 577-590.